Cömertlerin Sultanı" Hazret-i Ali
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazret-i Ali’ye "Cömertlerin Sultanı" manasına "Sultan-ül-eshiya" buyurmuşlardır.
Ehl-i sünnetin göz bebeği, evliyanın reisi, kerametler hazinesi Hazret-i Ali (radıyallahü teâlâ anh), Resulullahın damadı, Hazret-i Ömer’in kayınpederidir. Amcası Ebu Talib'in oğludur. İslam halifelerinin ve ismen Cennetle müjdelenen on kişinin dördüncüsüdür. Ehl-i beytin birincisidir. Allahü teâlânın aslanı idi.
Hakkında âyet-i kerimeler nazil olup, pek çok hadis-i şerifle de medhedildi... Peygamber efendimiz Hazret-i Ali’ye "Cömertlerin Sultanı" manasına "Sultan-ül-eshiya" buyurmuşlardır.
Hazret-i Ali, Hicretten 23 yıl önce Mekke’de doğdu. On yaşında iken iman etti. Bütün gazalarda kahramanlıklar gösterdi... Hicri 35 yılında halife oldu. Bundan beş yıl sonra Ramazan-ı şerif ayı 17. Cuma günü sabah namazına giderken İbni Mülcem isminde bir Haricî tarafından şehit edildi. Kufe’de yani Necef denilen yerde medfundur.
Hazret-i Ali, şehit edileceği gün sabah namazına giderken yolda şu beyti okuyordu:
Ölüme hazır ol ki, ölüm elbet gecikmez.
Ölüm gelince artık feryat fayda vermez.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ali Cennettedir.) [Tirmizi, İbni Mace, Taberani]
(Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder.) [Nesai]
(Ümmetimin en merhametlisi Ebu Bekir, dinde en sağlam olanı Ömer, en hayâlısı Osman, en iyi hüküm vereni ise Ali’dir.) [İbni Asakir, Ebu Ya’la]
Hazret-i Ali, fevkalade beliğ ve fasih konuşurdu. Arap lisanının ilk kaidelerini koyan odur. Bu sebeple Kur’ân-ı kerimin lisanına herkesten çok aşina idi. Devamlı Peygamber efendimizin yanında bulunması ve onun feyizli nurlarına ilk kavuşanlardan olması sebebiyle Kur’ân'ın hükümlerini en iyi bilen o idi. Tefsire dair birçok rivayetler bildirmiştir. Bilhassa âyetlerin iniş sebepleri konusunda birçok rivayetleri vardı. Bu konuda buyuruyor ki:
-Sorunuz, bana ne sorarsanız, size cevabını veririm. Allahın kitabını bana sorunuz. Vallahi bir âyet yoktur ki, ben onun gecede mi, gündüzde mi, kırda mı, dağda mı nazil olduğunu bilmeyeyim!..
Bu sebeplerden dolayı, hakkında birçok rivayet olup, anlaşılması güç meselelerde, onun rivayeti tercih edilmiştir.
Hazret-i Ali, Ehl-i beytten olması sebebiyle, Peygamber efendimizin sünnetine herkesten daha fazla vâkıftı. Bu hususta herkesin müracaat kapısıydı.
Hazret-i Ali buyurdu ki:
"İlim, maldan daha hayırlıdır. İlim seni, sen de malı korursun."
"Allaha kavuşmak, kötü insanlardan uzak durmakla olur."
"Söz ilâç gibidir. Azı faydalı, çoğu zararlıdır."