Nerdesin Ey Sevgili?
Mütebessim bakışların akardı gözlerden gözlere.
Rana olurdun semalara, hüsranlı gecelere.
Bilal’ın nidasıyla dokunurdu alınlar secdelere.
Irak kaldık o yaşanan deruni ve ulvi hislere.
Ömer bin Hattab’tı kılıcı elinde, doludizgin,
“Ona hidayet ver Rabbim!”diye dua eden Sendin!
Adaletin mahzarı ruhuna işlendi Ömer’in,
Ey Resûl ne kadar da çoktu sevenlerin!..
Bedir çöllerindeki yiğitler; süruruydu ummanların,
Kalplerden arşa yükselen tekbirler; huzuruydu diyarların.
Dillerden dökülen âminler; umuduydu mazlumların,
Hak yoluna serilen güller; sevdasıydı yar olanların.
Ey Nebi gittiğin günden beri hüküm sürüyor ihanetler.
Ara sokaklarda; nefislerinin esaretine düşmüş bedenler!
Ahlaksızlığın girdabında kendisinin katili olmuş gençler…
Nerdesin Ey Resûl yokluğunla zindanlaştı heceler…
Firakından bitap düştü gönüllerimiz.
Sen gittin gideli hüzünlendi gülüşlerimiz.
Anlamını yitirdi, katranlaştı sözlerimiz,
Ebû Bekir misali sadık olamadı kalplerimiz.
Toprağın kumlarına zehrini akıtıyor cehalet.
İnsanlığın ayak izlerinde bin küfür, bin nefret!..
Susuz sahralarda bitmiyor ızdıraplı nöbet.
Gel Ey Resûl yetimler Sana hasret!..
Duyar mısın naçizane halimizin çığlıklarını,
Yaradan’a sığınan gariplerin hıçkırıklarını.
Ve uzatır mısın gül-i surhunu ey Ay Işığı!..
Biz; sevdaların gölgesinde yakamoz aşıkları
Bekliyoruz Seni…
Nerdesin Ey Sevgili!..
HATİCE ALGIN.