Hz. Peygamber ve Kardeşlik Hukuku
a) Kardeşliğin önemi
b) İslam’ın kardeşlik anlayışı
c) Peygamberimizin kardeşlik uygulamaları
d) Kardeşlik hukukunu ve ahlakını geliştiren davranışlar
e) Kardeşlik hukukunu ve ahlakını zedeleyen davranışlar
Euzü besmele, hamdele ve salveleden sonra vaazın giriş bölümünde kardeşlik konusunun önemi ve İslam’ın kardeşliğe verdiği değer üzerinde durulur. Gelişme bölümünde İslam’ın kardeşlik anlayışı, kardeşlik çeşitleri anlatılır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in kardeşlik uygulamaları örneklerle izah edilir. Ayet ve hadislerden yararlanarak İslam kardeşliğinin temel esasları ele alınır. Kardeşlik hukukunu ve ahlakını geliştiren ve bunları zedeleyen davranışlar zikredilir. Sonuç bölümünde ise konu kısaca özetlenir: Kardeşlik ahlakına ve hukukuna riayet etmenin kişiye ve topluma kazandırdıkları ile bunların gereğini yerine getirmemenin olumsuz sonuçları vurgulandıktan sonra vaaz kısa bir dua ile bitirilir.
Yüce dinimiz İslam’ın temel hedeflerinden biri toplumun huzur, barış, güven ve mutluluk içinde yaşamasını sağlamaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için İslam’ın insanlığa öğrettiği en önemli ilkelerden birisi de kardeşliktir. İslam insanlığa sadece kardeşliği değil kardeşliğin ahlakını ve hukukunu da öğretmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), peygamberlik hayatı boyunca hiçbir ayrım gözetmeksizin insanları İslam kardeşliğinde birleştirip kaynaştırmaya, kardeşliğin önündeki engelleri ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Peygamberimiz (s.a.s.), kardeşliği sadece telkin etmekle kalmamış, ensar ve muhacirler ile Evs ve Hazreç kabileleri arasında gerçekleştirmiş olduğu fiili kardeşlik uygulamasıyla, insanlığa mükemmel bir kardeşlik örneği sunmuştur.
Can, mal, iffet/namusa saygı, dargınları barıştırmak, selam vermek, davete icabet etmek, öğüt vermek, hasta ziyareti, cenazeye katılmak, aksırana dua etmek ve yardımlaşma ve dayanışma gibi davranışlar kardeşlikle ilgili haklardandır.
Kardeşlik ancak yukarıda zikredilen esaslar ve kardeşlik hukuku ve ahlakı olarak nitelenen görev ve sorumluluklara riayet etmek ve kardeşliği zedeleyen her türlü söz ve davranışlardan kaçınmak suretiyle gerçekleşir ve yaşanır. Bunun sonucu olarak da fert ve toplum hayatında huzur, sükûn, barış, güven, mutluluk, birlik ve beraberlik hâkim olur.
"Hep birlikte Allah’ın ipine (İslam’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz." (Al-i İmran, 3/103.)
“Ey insanlar! Şüphe yok ki Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurat, 49/13.)
“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” (Hucurat, 49/10.)
“Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine’ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler...” (Haşr, 59/9.)
Konu ile ilgili ayrıca şu ayetlere de bakılabilir: Bakara, 2/118, 208; Nisa, 4/33; Maide, 5/27; İsra, 17/33, 53; Nur, 24/22; Hucurat, 49/11; Kalem, 68/10, 14.
“Kulların hepsi kardeştirler.” (Ebu Davud, Salat, 360.)
“Ey insanlar! Şunu iyi biliniz ki, Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur.” (Ahmed b. Hanbel, V, 411.)
“Sizden biri, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe (olgun) mümin olamaz.” (Buhari, İman, 7.)
“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. (Bu itibarla) ona hainlik etmez, onu yalanlamaz, onu yardımsız ve yüz üstü bırakmaz. Her Müslümanın diğer Müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva/ihlas işte şurada (yani kalptedir.) Kişiye şer olarak Müslüman kardeşini hakir görmesi yeter.” (Müslim, Birr, 32.)
“Birbirinizle ilişkiyi kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset etmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeşler olun. Müslümanın kardeşine üç günden fazla dargın durması helal değildir.” (Tirmizi, Birr ve Sıla, 24.)
“Kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını karşılarsa Allah da onun bir ihtiyacını karşılar. Kim Müslümanın bir sıkıntısını giderirse Allah da kıyamet günü onun sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir.” (Buhari, Mezalim, 3.)
Allah Rasulü: “Zalim olsun, mazlum olsun din kardeşine yardım et!” buyurdu. Bir adam: “Ey Allah’ın Rasulü! Mazlum olduğunda ona yardım ederim fakat zalim olduğunda ona nasıl yardım ederim?” dedi. Allah Rasulü: “Onu zulümden alıkoyarsın, işte bu da ona yardımdır.” demiştir. (Buhari, Mezalim, 4.)
Şu iki şeye sevindiğim kadar hiçbir şeye sevinmem: Bir kardeşimin sıkıntısının benim vesilemle düzelmesi, derdi olan kimsenin gelip benden yardım istemesi... (Hz. Ali r.a.)
Bizim dost ve kardeşlerimiz, bize aile efradımızdan daha sevimlidir. Zira aile efradımız, bizi dünyada anar. Fakat dostlarımız, mahşer yerinde bizi ararlar. (Hasan-ı Basri)
Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik; ama bu arada çok basit bir sanatı unuttuk: Kardeş olarak yaşamayı. (Martin Luther King)
İncitmemek hüner değil, (kardeşinden) incinmemek maharettir. (Hacı Veyiszade)
Müslümanlar İslam’ın kardeşlik öğretisine, kardeşlik ahlakına ve hukukuna riayet ettikleri dönemlerde toplumlarında huzur, barış ve güven içinde yaşamayı sürdürmüşlerdir. Bu ilkeye yeterince riayet etmediklerinde ise toplumlarında huzursuzluk, kargaşa, haksızlık gibi çeşitli olumsuzlar baş göstermiştir.
Yüce Allah rengi, ırkı, dili, milliyeti, cinsiyeti, makamı, mevkisi, sosyal statüsü, mali durumu ne olursa olsun İslam’a inanan, iman ekseninde birleşen bütün müminleri kardeş ilan etmiştir. Müminler arasındaki kardeşlik iman üzerine kurulu İslam kardeşliğidir.
İslam kardeşliği iman, takva, sevgi, kendisi için istediğini kardeşi için de isteme, kardeşlik hukukuna riayet ve kardeşliğe aykırı her türlü söz ve davranıştan uzak kalma gibi esaslar üzerine kurulmuştur.
İman, kardeşlik duygusunu oluşturan en güçlü bağdır. Çünkü iman birliğinde hiçbir çıkar, menfaat, beklenti söz konusu değildir. Bu itibarla iman kardeşliği kalıcı ve sürekli olduğu gibi kardeşliği oluşturan diğer bütün bağlardan da önde gelir.
----------------------------------------------------------------------------------
• İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları.
• Riyazü’s-Salihin Terceme ve Şerhi, Komisyon, Erkam Yayınları, İstanbul 1997.
• TDV İslam Ansiklopedisi, “Kardeşlik ” maddesi.
• Hz. Peygamber ve Kardeşlik Hukuku, Komisyon, DİB Yayını, Ankara 2012.
• Kardeşlik Yazıları, Komisyon, DİB Yayını, Ankara 2012.