* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Nebevî Dâvet Allah’a İbadet Edin, Tağuta - Şeytana Kulluktan Kaçının’  (Okunma sayısı 61 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2254


Nebevî Dâvet  Allah’a İbadet Edin, Tağuta - Şeytana  Kulluktan Kaçının’

Bütün peygamberler insanlara “Allah’a (cc) iman etmelerini, O’nun emirlerine ve hükümlerine uymalarını’ tebliğ ettikleri gibi ‘tağuta kulluktan kaçınmalarını” da tebliğ etmişlerdir: “Andolsun ki, biz her kavme; ‘Allah’a ibadet edin, tağut’a kulluktan kaçının’ diye (tebliğ etmesi için) bir peygamber göndermişizdir.” (En Nahl Sûresi: 36)Mükellefin imanının sahih ve kabule şayan olabilmesi için, önce tağutu inkâr etmesi şarttır:

“Kim Tağut’u reddedip Allah’a inanırsa, kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır” (El Bakara Sûresi: 256)

Tağut; Arapça bir kelime olup, haddi aşanları, kendine tayin edilen sınırları tahrip edenleri ifade eder. İmam Malik (ra) tağutu kısa ve özlü olarak şöyle tarif etmiştir: “Tağut; Allah-ü Teâla’dan (cc) gayri ibadet edilen her varlığı ifade eden bir kavramdır.“

KUR’AN-I KERİM’de gönderilen peygamberler ve onların ümmetleri hakkında, Allah’ın (cc) sünnetlerinin bulunduğu ve bu sünnetlerin önceden takdir edildiği haber verilmiştir. Bütün peygamberler insanlara, “Allah’a (cc) iman etmelerini, O’nun emirlerine ve hükümlerine uymalarını’ tebliğ ettikleri gibi ‘tağuta kulluktan kaçınmalarını” da tebliğ etmişlerdir: “Andolsun ki, biz her kavme; ‘Allah’a ibadet edin, tağut’a kulluktan kaçının’ diye (tebliğ etmesi için) bir peygamber göndermişizdir.” (En Nahl Sûresi: 36) İnsanlara; Allah’ın (cc) emirlerini, nehiylerini, rahmetini ve inkâr edenlere hazırladığı azabı haber veren peygamberler, babaları bir kardeşler gibidirler, dinleri birdir.(1)

İlahi tekliflerin muhatabı olan her mükellefin, cüz’i iradesini kullanması ve şu iki yoldan birisini tercih etmesi mümkündür. Birincisi: Allahû Teâlâ’ya (cc) iman etmek ve hayatını İslâm’a göre düzenlemektir. Bu tercih, ruhlar âleminde gerçekleşen ahd-ü misâkın tabii bir sonucudur. İkincisi: Hevâsını ilâh edinmek, şahsi kanaatlerine ve nefs-i emmaresinin ihtiraslarına göre yaşamaktır. Bu tercihi yapan kimselere dalâlet ehli denilir.

Kur’ân-ı Kerim’de Hz. Yusuf (as)’un kıssası beyan edilirken; insanoğluna, hidayetin ve dalâletin temel rükünleri hatırlatılmıştır:“Sizin Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, kendinizin ve atalarınızın takmış olduğu isimlerden başkası değildir. Allah bunlar hakkında hiçbir sultan (hüccet-delil) indirmemiştir. Hüküm (teşrî) sadece ve sadece Allah’a mahsustur. Allah, kendisinden gayrisine ibadet etmemizi emretmemiştir. Doğrusu din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler” (Yusuf Sûresi: 40)

Mükellefin imanının sahih ve kabule şayan olabilmesi için, önce tağutu inkâr etmesi şarttır: “Kim Tağut’u reddedip Allah’a inanırsa, kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır” (El Bakara Sûresi: 256) Tağut; Arapça bir kelime olup, haddi aşan, sınırları aşan her şey için kullanılır. İns ve cin şeytanları tağut olabilecekleri gibi, bu şeytanların meclisleri, kanunları, rejimleri ve anayasaları da birer tağut olabilir. Çünkü bu şeytanlar Allah Teâlâ’nın hükümlerini beğenmeyip, O’nun hükümlerine mukabil olması için kendi şahsi kanaatlerine/dünya görüşlerine göre hükümler koymaktadırlar. Merhum Elmalılı Hamdi Yazır , tağut kavramını izâh ederken şunları zikretmektedir: “Tağut, tuğyandan mübalağa kipinde bir cins isimdir. Çok azgın, azman, azıtgan demektir. Allah(cc)’a karşı azan ve başkalarını da azdıran herşey tağuttur. Asıl azdırıcı şeytan olmakla beraber kendisini ilâh yerine koyan, insanları yanlış yollara sevkeden kötü kişiler ve kendilerine tapılan putlarda tağutun anlamı içine girer.’(2)

Bazı tefsirlerde tağut teriminin muhtevası izah edilirken, önemli inceliklere işaret edilmiştir: “Kulun; kendisi sebebiyle haddi aştığı her türlü mabud, tâbi olunan veya itâat edilen kimse tağuttur. Tağutlar pek çoktur. Bunların elebaşıları beş tanedir: -İblis, -Buna razı olarak kendisine ibadet olunan, -İnsanları kendisine ibadet etmeye davet eden, -Gayb bilgisinden herhangi bir şey bildiğini iddia eden, -Allah(cc)’ın indirdiğinden başkasıyla hüküm verendir.(3) Yusuf Kerimoğlu ‘Kelimeler kavramlar’ isimli eserinde, tağut kelimesini ve ıstılâhını şöyle ifade etmiştir: “

Tağut terimi, Arapça’da fail vezninde ‘tuğyan’dan türemiş olan bir terimdir. Haddi aşan anlamına gelir. Bir başka ifade ile Allah’tan başka tapılan ve câhiliyyet ehlininin üzerinde bulunduğu her türlü isyan şekillerini içine alır. Tağut, insanları Allah’a (cc) ibadetten alıkoyan herşeyin ortak ismidir.

Müfessir Muhammed İbn-i Cerir, ‘Tağut’u’ şu şekilde tarif etmektedir: ‘Allah’ın indirdiği hükümlere mukabil olmak ve onların yerine geçmek üzere hüküm icad eden her varlık tağuttur.’ Hevâsını ilâh edinen insanlar tağut olabileceği gibi, cin, şeytan, heykel, ağaç, taş veya diğer varlıklar da tuğyana (tağutlaşmaya) vesile kılınabilirler. Hanbeli ûlemasından İbn-i Kayyım El Cevziyye, tağut kavramıyla ilgili olarak şu tesbitte bulunmuştur:

“Allahü Teâlâ’nın (cc); Rasûlullah (sav) vasıtasıyla beyan buyurduğu ahkâma mugayir olan herhangi bir kanuna veya ilkeye itibar edilemez.

İnsanların hevâlarından kaynaklanan kanunlar ile muhakeme olmayı arzu etmenin, tağuta itaat anlamına geleceği nassla sabittir. Tağut; kendisine çizilen sınırı aşan her varlığı ifade eden bir keyfiyete haizdir. Her kavmin tağutu, Allah’ın (cc) izin vermediği konularda, hüküm koyan kimselerdir. “ Şeyh Abdurrahman b. Hasan ise şöyle demektedir: “Tağuttan maksad; Allahü Teâlâ’nın ve O’nun Rasûlü’nün koyduğu ölçüler dışında, keyfi ölçüler koyan kimselerdir. Müşriklerin önünde ta’zimle eğildikleri ensab ( dikili taş, heykel, ağaç, vs) bir vesileden ibarettir. Salih kimselerin sureti (heykeli) şeklindeki putlar veya bunlara benzer şeylere gelince; bunların hepsi Allah-ü Teâlâ’nın (cc) bizlere, reddetmemizi farz kıldığı tağutlardır. Zaten insanları bu şeylere ibadet etmeye sevkeden de şeytandır. Dolayısıyla bunlara ibadet eden, şeytana ibadet etmiş olur.

Şeytan Tevhidi bozan her batılı süslü göstererek insanların onlara uymalarını ister. İmam Malik (ra) tağutu kısa ve özlü olarak şöyle tarif etmiştir:

“Tağut; Allah-ü Teâla’dan (cc) gayri ibadet edilen her varlığı ifade eden bir kavramdır.“(4) Yüce Mevlâ’mız Kur’ân-ı Kerim’in birçok yerinde olduğu gibi Bakara suresi 257. Ayet-i kerimesinde de, kendini inananların dostu olarak zikretmektedir. Öyle ki, O dostlarını karanlıklardan, zulûmâttan nur’a, aydınlığa çıkartmıştır. İnkâr edenler ise tağutların dostlarıdır. Onlar dostlarını nur’dan karanlıklara sürüklemektedirler. Vahye dayanan bütün münzel kitaplarda tağutun huzurunda muhakeme olmanın ve onların hükümlerine razı olmanın yasaklandığı muhkem nassla haber verilmiştir: “Sana indirilen Kur’ân’a ve senden önce indirilen kitaplara iman ettik diye boş iddialarda bulunanlara bakmaz mısın? Onlar tağutun huzurunda muhakeme olmak (hükümlerine razı olmak) istiyorlar. Hâlbuki tağutu inkâr etmekle (tekfir etmekle) emrolunmuşlardır”(En Nisa Sûresi: 60 ) Bütün peygamberler insanlara, “Allah’a (cc) iman etmelerini, O’nun emirlerine ve hükümlerine uymalarını’ tebliğ ettikleri gibi ‘tağuta kul olmaktan, itaatten/ibadetten kaçınmalarını” da tebliğ etmişlerdir. İslâm dininin, kendine mahsus olan bir siyaset anlayışı vardır. Bu siyaset anlayışının değişmeyen hedefi, insanların dünyevi ve uhrevi saadetine vesile olmaktır. Bazı İslâm âlimleri “İnsanları hidayete ve hayra ulaştırmak, onları fesaddan kurtarabilmek için, takip edilmesi gereken en güzel yola siyaset denilir.” tarifini esas almışlardır. İnsanları hayra çağırmak, iyilikleri emretmek ve kötülüklerin ortadan kaldırılması için gayret sarfetmek, dinin ve hilâfetin aslıdır. Kur’ân-ı Kerim’de, yeryüzünde iktidarla imtihan edilen mü’minlerin, bariz vasıfları zikredilmiştir: “Onlar (o müminler) ki; eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek, namazlarını dosdoğru kılarlar, zekâtlarını verirler. İnsanlara iyilikleri emrederler ve (onları) kötülüklerden alıkoyarlar..” (El-Hacc Sûresi: 41)

Siyaset, yönetim tekniğiyle ilgili olan ve insanlığa hizmeti ifade eden bir kavramdır. İslâm fıkhında hâkimiyet kayıtsız ve şartsız Allah-ü Teâla’ya (cc) aittir. İktidar ise, yeryüzünün halifesi olan insanoğluna, imtihan için verilmiştir. İslâm fıkhını esas alan bir devletin ; hem Allah’ın (cc) hukukunu koruması, hem de insanlığa hizmet etmesi farzdır. Dolayısıyla hakimiyet ve teşrî (hüküm koyma) hakkı, imani bir meseledir. Nebevi davetin temeli budur. Yeryüzünde fitneden eser kalmayıp, din yalnızca Allah(cc)’a ait oluncaya kadar, tağuta karşı cihad ile emrolunmuş olan müslüman; onların meclislerinde olamayacağı gibi, ilâhlarının önünde de saygı duruşunda / kıyamda bulunamaz. Tuğyana dayanan siyasi ilkelere ve inkılâplarına bağlı kalacağına dair yemin edemez. Zira Peygamberimiz (sas) şöyle buyurmaktadır: “Her kim yemin ederde yemininde ‘Lât ve Uzza hakkı için’ derse, hemen ‘Lâilâhe illallah’ desin”(5)

” Yine bir başka hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “İslâm milletinden, yani İslâm dininden başkasıyla yemin eden kimse, söylediği o din sahibi gibidir.’(6)

Filozofların dünya görüşlerine dayanan her ideoloji, kup-kuru zan (nıhle) hükmündedir. Peygamberimiz (sav) söylenen her sözün manasının ve neticesinin iyi düşünülmesi gerektiğini beyan etmiş ve şöyle buyurmuştur: “Bir insan, mânâsını hiç düşünmeden bir söz söyleyiverir. Bu sözü sebebiyle, cehennemin şark ile garb arasındaki mesafesinden daha uzak bir yerine düşmesi mümkündür.”(7)

Hesap gününe hazırlanan müslümanların, bu nebevi ikazı iyi düşünmeleri ve tağuti güçlerin kuracakları tuzaklara karşı dikkatli olmaları gerekir. Tağutû reddetmek, imanın zaruri rükünlerinden birisidir. Dolayısıyla Allah’ın (cc) her emrini; “İşittim ve itaat etim” diyerek teslim olan kimse, nebevi davetin asgari şartını yerine getirmiştir.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------


(1)   Sahihi Buhari– İst: 1401 C: 4 Sh: 142 K. Enbiya: 48

(2)   Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, c:1, sh:870

(3)   Prof.Vehbe. Zuheyli- Tefsirü’l- Münir- C:2, Sh: 27

(4)   Yusuf Kerimoğlu- Kelimeler Kavramlar- İst:2011 (21 Baskı) Sh:379-380   

(5)   Sahih-i Buhari,- !st: 1401 Kitabu’l Eyman ve’n Nuzûr- 28)

(6)   Sahih-i Buhari,- !st: 1401 Kitabu’l Eyman ve’n Nuzûr- 30)

(7)   Sahih-i Müslim- İst: 1401 K.Zühd:4/2290 Bab: 6

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Sami Savni Ozer - En Güzel Tasavvuf Musikisi 1 - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:30:46 ÖS]


Müezzin - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:22:22 ÖS]


Salih Ergül - Gönlümüzdeki İlahiler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:12:16 ÖS]


Abdulkadir Şehitoğlu - Ilahi Esintiler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:15 ÖS]


Abdul Kadir Şehitoğlu - İlahilerle Ezan-ı Muhammediler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:19 ÖS]


Nebevî Dâvet Allah’a İbadet Edin, Tağuta - Şeytana Kulluktan Kaçının’ Gönderen: türkiyem
[Dün, 04:24:27 ÖS]


Oruç İbâdetinin Hikmeti ve Takvâ İle Münâsebeti Gönderen: türkiyem
[Dün, 04:16:16 ÖS]


Müslümanların Yeryüzünde İktidar Olmaları Allah’ın Va’dindendir Gönderen: türkiyem
[Dün, 04:05:24 ÖS]


Tevhîd Mesajı ve İslâmî Kimlik Gönderen: türkiyem
[Dün, 03:53:36 ÖS]


Ailelerimize Karşı Sorumluyuz Gönderen: türkiyem
[Dün, 03:39:31 ÖS]


Temizlik İmani Bir Sorumluluktur Gönderen: türkiyem
[Dün, 03:32:56 ÖS]


İyilik Hakim Oluncaya Kadar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:47:13 ÖÖ]


Bir Dem Gelir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:41:36 ÖÖ]


Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılması Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:35:31 ÖÖ]


İmansız İbadetsiz ve İnfaksız İslam Hayatı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:29:53 ÖÖ]


Vaktinizi Namaz ve Kur’an’la Bereketlendirin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:18:41 ÖÖ]


Başarıda Zekânın Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:10:01 ÖÖ]


Asım Akkuş - Kadîm 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2025, 10:21:51 ÖS]


Mehmet Kamış - Gönül İlleri 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2025, 10:15:42 ÖS]


Kasım Ali Eminoğlu - Davet 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2025, 10:06:01 ÖS]