HEDEFSİZ ÇIRPINIŞ
Hedef, Allah Teâlâ’nın gösterdiği, Resûlü Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in yaşadığı hayat sisteminin bütününü en ileri düzeyde yaşamaktır. Buna bütünü ile uymayan hiçbir yapılanma hedef belirlemiş olamaz. Cehalet çukuruna düşmeden yalnızca Allah Teâlâ’nın rızası istikametinde geleceğin hazırlığını yapmak ve yürümek hedeftir.
Beşerî yorumlarla İslamî hedef belirleme gayretleri, eksik, yanlı, bozuk ve çarpık zihniyetin ürünüdür. Bu tür çıkışlar fayda sağlamadığı gibi davaya zarar vermekten başka hiçbir işe yaramadığı görülmektedir. Mülkün ve hükmün yegâne sahibi Allah Teâlâ, bunun da kıstasını şifrelemiştir. İki önemli uyarı ile kıyamete kadar başka hiçbir zorlanmaya yol vermeyecek ve Kur’an üstü hiçbir açılım kabul etmeyecek temel değerler vardır. Bu iki önemli uyarı, “Allah’ın size öğrettiği gibi” ve “Allah’ın sizi hidayet ettiği gibi” ilkeleridir. Bunun dışında bir yol aramak beyhudedir. Bu ise aklı ermeyenlerin bilinçsiz çırpınışlarıdır.
Kur’an’ı anlamadan, sünneti Kur’an zaviyesinde kavramadan yapılan her tür hedefsiz çırpınış basit debelenmeden ileri geçmez. Artık müslümanlar bunu kabul etme zorunda olduklarını anlamalıdırlar. Kur’an’ın evrensel ilkelerini kabul etmeden yapılan yorumlar İslamî olmaktan çok uzaktır ve tamamen batıldır. Peygambersiz bir din anlayış, sistemi kilitler ve işlemez hale getirir. Çünkü Peygamberlerin görevli olduğu sistem dengeler sistemidir ve âdildir. Âdil olmayan sistem insanı yönetemez. Cenab-ı Hak, hayatın temelinde adaletin esas değer olduğunu açıklar, hem bunun bir peygamber vasıtası ile gerçekleştiğini bildirir. Her ümmetin bir peygamberi vardır. Resulleri geldiği zaman insanların aralarında adaletle hüküm verilir ve onlar asla haksızlığa uğratılmazlar. (Yunus 10/47) Görülüyor ki adalet peygamber sayesinde gerçekleşiyor yani bu yetkiyi, Cenab-ı Hak peygambere veriyor.
Son derece hassas dengeler sistemi özelliğini sergileyen bu manzara bir gerçeği daha ortaya koyar. Peygamberi, hayatta devre dışına çıkarırsanız adaleti kaybeder ve dengeler dışında keşmekeş girdabına mahkûm olursunuz. Bugün ki İslam âleminin hali bundan ibarettir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e itaat etmezseniz Allah Teâlâ’ya olacak itaatinizi minimize edersiniz. İnsanlığın fizik âlemde ve sonrasında sonsuz âlemde felahı için yalnızca kanun koyan Allah Teâlâ’dır. O’nun gösterdiği yolda yürümenin güvenli olduğunu unutmamak gerekir. Adaleti kemaliyle uygulayacak ancak peygamberlerdir. Peygamberlerin davaları haktır. Onlar hak ile rehberdirler ve hak ile adaletle rehberliklerini sürdürürler. Onlar aynı davanın temsilcileri oldukları için tek bir ümmet olarak zikredilmişlerdir.
Ve yarattıklarımızdan bir ümmet de vardır ki, onlar hak ile rehberlik ederler ve hak ile adâlette bulunurlar. (A’raf:7/181) Bu meseleyi hikmet noktasında kavramak için altyapısı sağlam bilgi şarttır. Bunun için de hedefi tutturacak ve sorumluluğu üstlenecek iradeye ihtiyaç vardır. Atılacak her adımın hikmet düzeyinde olması hedefi belirleyicidir.
Allah Teâlâ, Kur’an’ı Kerim’de isimlerini zikrederek bir kısım peygamberi anlatır? Bunu düşününce ilginç ve uyarıcı bir hakikat kendiliğinden zuhur eder. Hiçbir peygamberin misyonu bitmez. Hiçbir peygamber devre dışı bırakılamaz. Her peygamber “emri bil marufla ve nehyi anilmünkerle” memurdur. İstiğfar etmeyi, ibadete devam etmeyi, kurban kesmeyi, ölçü ve tartıyı âdilâne uygulamayı tavsiye etmiştir. Hakkın hâkimiyeti için mücadele etmiş ve icabında savaşmışlardır. Yoksa bunların Kur’an’da anlatılmalarının anlamı olmazdı.
Allah’a andolsun ki senden önceki milletlere de peygamber gönderdik. Şeytan ise onlara yaptıklarını süslü gösterdi. O, bugün de onların dostudur. Onlar için acı bir azap vardır.(Nahil:16/63) Vahyi sistemine uymayan insanlardan ve cinlerden oluşan şeytanlar, “Allah ile peygamberin aralarını açmaya çalışanlardır.” Oysa: Kim o peygambere itaat ederse muhakkak Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse seni onların başına bekçi göndermedik.(Nisa:4/80) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. (21/107)
Netice itibarı ile Kur’an’ı hikmetiyle, Kur’an tanıtımıyla Peygamberi tanımayanın din adına debelendiği çırpınışı hedefsizdir. Hedef arayanlar, ilmiyle, ibadetiyle, zikriyle, fikriyle O’nun Risalet’ine bağlanalım.