Peygamberimiz ve salih amel
“Salih amel”; iyi, doğru, hayırlı ve faydalı iş anlamındadır. Allah’ın razı olacağı güzel işler yapmak demektir. Kötü amel ise bunun zıddıdır. Kur’an’ı Kerim’in birçok yerinde iman ile sâlih amel yan yana zikredilmiştir.. Bundan, iman etmeden sâlih amelin bir kıymetinin olmayacağı; sâlih amelsiz imanın da yeterli olmayacağı anlaşılır.
Hadislerde “faziletli amel”, “sadaka” vb. ifadelerle sâlih amellere işaret edilmiştir. Peygamberimiz, güzel söz söylemenin, birinin eşyasını taşımada yardımcı olmanın, ihtiyacı olana yol göstermenin birer sadaka olduğunu bildirmiştir (Buhârî, Cihâd, 72). Peygamberimize hangi amel daha hayırlıdır? diye sorulunca muhatabın durumuna göre sâlih amellerden bir veya birkaçını söylerdi. Bir defasında şu cevabı vermişti:
-Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımdağın herkese selam vermendir (Ebû Davud, Edeb, 142).
Kur’an okumak, ana babaya iyilik ve itaat etmek, akrabayı ziyaret, yetim, öksüz ve yoksullara yardım etmek, hayır ve hasenatta bulunmak, ilim öğrenmek ve öğretmek, topluma yararlı eserler kazandırmak, faydalı fikirler üretmek, iyi nesiller yetiştirmek, yaşlıları ve hastaları ziyaret etmek, güzel söz söylemek, Allah yolunda çalışmak, cihad , sabır, tevekkül, şükür, zikir… vb bütün güzel davranışlar bun kapsam içinde değerlendirilmiştir.
Sâlih amel işleyenlerin hem dünyada hem de ahrette ödüllendirilecekleri müjdelenmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de bildirildiğine göre dünyada verilecek mükafatlar arasında “iyi bir hayat” (Nahl, 16/97), “bol rızık” (A’raf, 7/96), “yeryüzüne vâris olmak” (Nûr, 24/55), “durumlarını düzeltmek” (Muhammed, 47/2), “gönüllerde sevgi yaratılması” (Meryem, 19/96) zikredilebilir. İman edip sâlih amelde bulunanların ahrette cennete girecekleri, yüksek derecelere ulaşacakları, korku ve hüzünden emin olacakları, ilâhi rahmete ve sonsuz nimetlere kavuşacakları müjdelenmiştir (Bakara, 2/25; Tâhâ, 20/75-76; Câsiye, 45/30; Mümin,40/40; Fussilet, 41/33; Talak, 65/11).
Peygamber efendimiz, bir hadisinde, sâlih amelin ahirette, onu işleyenin karşısına çıkacağını ve “Ben senin sâlih amelinim” diyerek onu alıp cennete götüreceğini bildirmiştir (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV/287). Yüce Allah hiçbir haksızlığa meydan vermeden, herkesi ameline göre yargılayacaktır:” O gün hiçbir kimse en ufak bir haksılığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız” (Yâsîn, 36/54). Bir hadiste ise “Ameller niyete göre değer kazanır; herkesin niyeti ne ise, eline geçecek olan da ancak odur” (Müslim, İmâre, 155; Buhârî, Bed’ü’l-Vahy,1), buyurulmuştur; yani insanın yaptığı amel, niyetine göre değer kazanır. Peygamberimiz başka bir hadisinde de: “Allah, amelin samimi olanından ve yalnız kendi rızası için yapılanından başkasını kabul etmez” (Buhârî, Cihad, 15) buyurmuştur.
Dr. Emine GÜMÜŞ BÖKE