İman Edip De Salih Amel İşleyenler
Salih amel, İslam’ın beş şartıdır. İslam’ın bu beş temelini, bir kimse hakkıyla kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulur...
Bir arkadaşım geçenlerde şöyle sordu: "Salih amel nedir? Bir komşum (Ancak bir mürşid-i kâmilin yaptıkları salih amel olur) diyor. Bu doğru mu, o zaman herkes nasıl mürşid-i kâmil olacak?"
Salih amelin mürşidlikle alakası yoktur. İmam-ı Rabbani Müceddid-i elf-i sani Şeyh Ahmed-i Faruki Serhendi hazretleri buyuruyor ki:
Salih amel, İslam’ın beş şartıdır. İslam’ın bu beş temelini, bir kimse hakkıyla kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulur; çünkü bunlar, salih işler olup, insanı günahlardan ve çirkin şeyleri yapmaktan korur. Nitekim Ankebut suresi, 45. âyetinde mealen;
(Kusursuz kılınan bir namaz, insanı kötü işleri işlemekten korur) buyuruldu.
İslam’ın beş şartını yerine getirmek nasip olan kimse, nimetlerin şükrünü yapmış olur. Şükrü yapınca, Cehennem azabından kurtulmuş olur; çünkü Nisa suresi, 147. âyetinde mealen;
(İman edip şükrederseniz, azap etmem) buyuruldu.
Kur’ân-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İman edip salih ameller işleyenler için, mağfiret ve bol rızık vardır.) [Hac 50]
(İman edip salih amel işleyenlere kesintisiz mükâfat vardır.) [İnşikak 25]
(İman edip salih ameller işleyenlere cennetler vardır.) [Tin 11]
(Allahü teâlâ, kâfirken tevbe ve iman edip salih amel işleyenlerin seyyiatını hasenata [günahlarını sevablara] çevirir.) [Furkan 70]
(İman edip salih amel işleyenler ve Rablerine güvenip huşu ve tevazuyla itaat edenler cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.) [Hud 23]
(İman edip salih amel işleyenlerin [ibadetleri yapıp haramlardan kaçanların] yeri Firdevs cennetleridir.) [Kehf 107]
(Asra yemin olsun ki, insanlar ziyandadır; ancak iman edip salih amel işleyenler müstesnadır.) [Asr 1-3]
(İman edip salih amel işleyenler, cennet ehlidir ve orada ebedî kalırlar. Biz hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz.) [Araf 42]
Bu âyet-i kerime, istisnasız herkesin iman edip salih amel işleyebileceğini, salih amelin insanın gücünün üstünde bir şey olmadığını bildiriyor. (Beydavi)
Mürşid-i kâmil, tasavvufta olgunlaşmış, evliyalık mertebelerinin sonuna ulaşan ve başkalarını da bu yolda yetiştirebilen rehber zatlara denir. Böyle bir zatın ibadetiyle sıradan bir Müslümanın ibadeti aynı olmamakla beraber, salih ameli herkes işleyebilir; ama herkes mürşid-i kâmil olamaz. Hatta her evliya da mürşid-i kâmil değildir.