* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İman İbadet Ahlak  (Okunma sayısı 164 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8431
İman İbadet Ahlak
« : Bugün, 07:25:35 ÖÖ »


İman İbadet Ahlak

İslam’ın üzerine ikame edildiği üç sacayağı iman, ibadet ve ahlaktır. İman ve ibadet Müslüman olarak tanımlanmada ne kadar ِnemli ise toplum içinde Müslümanca ya؛amanın ayrılmaz parçası olan ve imanı kâmil hâle getiren (Müslim, Müsafirin, 201) ahlak da e؛ değer ِneme sahiptir. Allah Resulü “İslam güzel ahlaktır.” buyurmak suretiyle güzel ahlakın, dinin tamamlayıcısı ve bir anlamda uygulanı؛ı olduğunu gِstermi؛ (İbn Hanbel, II, 381; Muvatta, Hüsnü’l-hulk), pek çok farklı kavramın bütünle؛mesi ile olu؛an bu insani duru؛u ümmetine ِğretmi؛tir. Hz. Peygamber’in ısrarla üstünde durduğu güzel ahlak, ki؛inin dinini kuvvetlendiren (Ebu Davud, Sünnet, 15), ki؛iyi ahirette ِne çıkaran (Tirmizi, Birr, 62), cehennemden koruyan ِnemli bir vasıftır.

ھemsiye bir kavram olan ahlak İslam dü؛ünürlerine gِre dِrt ana unsurdan olu؛ur: Hikmet, ؛ecaat, iffet ve adalet. Bu unsurlar, nefsî zaafların kontrol altına alınabilmesi için insanda bulunan kuvvelerdir. İç içe geçmi؛ bu kuvveler yekdiğerinin bazen sebebiyken bazen de sonucudur. Gazzali, birbiriyle ilintili olan bu erdemleri ؛ِyle açıklamaktadır: Ona gِre ki؛i, hikmet erdemi ile hayatında yapmayı tercih ettiği bütün fiillerde doğruyu yanlı؛tan ayırt eder. ھecaat erdemi ise ؛ehvetin verdiği sahip olma arzusu ile cesaretin verdiği harekete geçme enerjisinin akılla harmanlanmasıdır. İnsanın kendine, nefsine kar؛ı adaleti gِzetmesiyle elde ettiği itidal, fıtratındaki kuvveyi fazilete dِnü؛türür. Bِylece itidal kontrollü serbestliği beraberinde getirmektedir. Ki؛inin, hikmetin yِnlendirdiği akılla yoğurduğu nefsini, hangi durumlarda kontrol etmesi, hangi durumlarda serbest bırakması gerektiğini ِğrenmesi ve nefsin arzularına kar؛ı dengede kalması ise iffettir. (Gazali, İhyâu Ulûmi’d din, 3/120)

İyi ve mükemmel ahlakın esası ve faziletin kaynağı sayılan iffet, haramdan uzak durmak, helal olmayan sِz ve fiillerden kaçınmak manasında ahlaki bir terimdir. (Mustafa اağrıcı, “İffet”, DİA, 21/506) Ancak Gazzali’ye gِre iffet hayâ, ho؛gِrü, arzuları dizginlemek, sabır, kanaat, vakar, nezaket, alicenaplık, bağı؛lama cِmertlik gibi pek çok erdemi içerisinde barındıran daha üst bir kavramdır.

Dolayısıyla günümüzde iffet denince akla ilk gelen, namusu korumak ve cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık olsa da aslında iffet için “sınırları korumak” anlamı daha incelikli ve kapsayıcı bir tanımlamadır. اünkü Kur’an’da iffet, manası Cenab-ı Hak tarafından koruma anlamına gelen “hıfz” kelimesi ile anlatılmı؛tır. Bununla birlikte Kur’an’da iffetin anlam alanına dâhil edilen kavramlardan biri de “tehassun”dur. Ki؛inin kendisine bir kaleyi barınak edinmesi anlamında kullanılmaktadır ki bu, korunma ve saygınlık manalarını beraberinde getirir.

Dolayısıyla ki؛i, iffetini muhafaza ederek saygınlığını korumakta ve ahlaklı bir duru؛ sergilemektedir.

Allah’ın yarattığı en değerli, mükerrem varlık insanın haysiyet, ؛eref ve itibarını koruması herkes için geçerlidir. Dolayısıyla sınırları koruma eylemi kendisi için olduğu kadar ba؛kası için de caridir. Ki؛inin kendi saygınlığını, namusunu, malını koruması ne kadar iffetli bir tavırsa ba؛kasının namusuna gِz dikmemesi, haklarını, insan olmasından mütevellit gِrmeyi hak ettiği muameleyi ihlal etmemesi; nazik, ho؛görülü ve alicenap davranması da bir o kadar afifliğinin gِstergesidir. Bu anlamda, Hz. Peygamber’in fakir olduğu hâlde kimseden bir ؛ey istemediği için zengin zannedilerek haysiyetini koruyan ki؛iyi iffetli olarak tanımlaması (Buhari, Zekât, 53), bunun yanı sıra istenildiği hâlde verecek bir ؛eyi olmayan kimsenin bu durumdan dolayı mahcup edilmemesini de iffetin bir gِstergesi kabul etmesi (Müslim, Zekât, 102) meselenin kar؛ılıklı olduğunu anlatmaktadır. İnsan olmanın saygınlığını üzerinde ta؛ıyan ki؛inin, bütün ihtiyacına rağmen hayâ ederek ba؛kalarına el açmayıp kanaatkâr davranmasını Allah Teâlâ “ta’ffuf” kavramı ile ifade etmektedir. (Bakara, 2/273) Bu kavram, insanın yoksunluklarına ve ihtiyaç duyduğu ؛eylere rağmen nefsine ve kar؛ısındakine kar؛ı onurlu ve vakur bir duru؛ sergilemesi olarak açıklanmaktadır. (Fahreddin Razi, Tefsir-i Kebir, 5/542) Bununla birlikte ki؛inin tavır ve davranı؛larında dengeli olması da iffetinin gereğidir.

Hz. Peygamber’in “Herhangi bir konuda hakkını talep eden ki؛i bunu tam olarak alsa da alamasa da iffetli bir ؛ekilde istesin.” telkini kar؛ısında ـbey b. Ka’b’ın kafası karı؛tı. Peygamber Efendimize gelerek “İffet nedir?” diye sordu. Bunun üzerine Allah Resulü “Karde؛ine hakaret etmeden, onu zorlamadan, ona çirkin sِz sِylemeden ve ona eziyet etmeden istemektir.” (Beyhaki, Sünenü’l-kübra, VI, 83) buyurdu. Hz. Peygamber’in verdiği cevap iffetin hayatın her alanında ki؛inin kontrolü kaybetmeden ِlçülü davranması ve sınırları koruması demek olduğunu, sadece kalıpla؛mı؛ isteklere kar؛ı nefse hâkim olmaktan ibaret olmadığını anlatan ِnemli bir gِstergedir. İffetli bir ya؛am insanın hem Rabb’ine hem kendisine hem de ba؛kalarına saygısının gereğidir.

Arzu ve istek olarak da tanımlanan ؛ehvetin yanında nefsin kabarması, hayvani istekler ve içinde ihtirasın olduğu her ؛ey, hayatın hangi alanında olursa olsun iffet kavramıyla bağlantılıdır. Gazzali, ؛ehvetin membaını yemeğe olan istek olarak gِrür. Ona gِre yemek yemekteki a؛ırılık cinsî isteği doğurur. Bu ؛ehevi hâl insanda galebe çalınca da mal ve servet sevgisi ortaya çıkar. Dolayısıyla ؛ehvetin fizyolojik ihtiyaçlardan sosyal ihtiyaçlara doğru yayılması, derecelenmesi hiyerar؛ik bir sıralamayı da beraberinde getirmektedir. Alt kademedeki ihtiyaçların tatmini üstteki ihtiyaçları doğurmaktadır.

Ancak bu durumun a؛ırı ve helal olmayan yollardan tatmini ki؛inin ahlakında bozulmalara sebep olmaktadır. Bu nedenle Allah’ın insana hayatta kalabilmesi için verdiği kuvvet olan ؛ehvet, kontrolden çıktığında insanı ele geçiren, onu esfeli safiline indiren bir maraz olur. Cinsel dürtülerin kontrol altına alınması Müslüman kimliğinin ِnemli unsurlarındandır. Kur’an, cinsel eğilimin ahlaki kontrolü anlamında “isti’faf” kavramını kullanmaktadır. İffet kelimesinden elde edilen bu kavram “iffetli olmayı istemek” manasındadır.

Kur’an-ı Kerim’de “Evlenme imkânı bulamayanlar, Allah’ın lütfundan ihtiyaçlarını giderinceye kadar iffetlerini korusunlar…” (Nur, 24/33) ayetinde Cenab-ı Hakk’ın yer verdiği bu kavram ki؛inin iffetli olmayı isteyerek nefsî arzuların anlık bastırılmasından ziyade bu erdemin kalıcı hâle getirebileceğini de gِstermektedir. Bu anlamda, ki؛i disiplinli davranarak iradesini güçlendirmesiyle geli؛tirdiği bu erdemi ruhunda kalıcı hâle getirebilir. Ancak bunu yapabilmek için terk etme eyleminin bir engelden, korkaklıktan, bilgisizlikten, acizlikten dolayı değil bizzat kendi isteğiyle yapılması gerekir. Bِylelikle ki؛i iffetli olmaktan daha değerli olan iffetli kalma hâline eri؛ebilir.

Kur’an’ı Kerim’de cinsel dürtülerin kontrolünde iffet, kadın ve erkek için ayrı ayrı ele alınmaktadır.

“Mümin erkeklere sِyle gِzlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar...” ve “Mümin kadınlara sِyle gِzlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar…” (Nur, 24/30-31) ayetleri ile Cenab-ı Hak her iki cinsi de e؛it derecede sorumlu tutmu؛tur.

 Dolayısıyla namusun korunması ِrfün aksine kadınlar kadar erkeklerin de yükümlülükleri arasındadır. Allah’ın kullarından uymasını istediği emir ve yasakları her bir cinsiyete atfederek tek tek sıraladığı bir ba؛ka ayette “Müslüman erkekler Müslüman kadınlar, mümin erkekler mümin kadınlar [...] iffetlerini koruyan erkekler iffetlerini koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkekler çokça anan kadınlar; i؛te bunlar için Allah büyük bir ِdül hazırlamı؛tır.” (Ahzab, 33/35) buyurması iffetin Allah’ın rızasını kazanma ve kurtulu؛a nail olmadaki ِnemini gِstermektedir. Hz. Peygamber ise “Cennete girecek ilk üç ki؛iden biri iffetli olan ve iffetini koruyandır.” (Tirmizî, Fedâilü’l-cihâd, 13) buyurarak iffetin dindeki ِnemini ortaya koymu؛tur.

Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de iffet ِrneklerine de yer vermektedir. Hz. Yusuf’un, Züleyha’nın harama çağıran daveti kar؛ısında iffetiyle dik duru؛unu, afifliğinden zindanın ona daha sevimli geldiğini Yusuf suresinde “Ben onunla birlikte olmak istedim. Fakat o iffetini korudu. Andolsun, eğer kendisinden istediğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır!” (Yusuf, 12/32-33) ayetiyle hadiseyi ondan sonra gelen erkekler için ibret olsun diye ِzetlemi؛tir. Bunun yanı sıra “İmrân kızı Meryem’i de (misal vermi؛tir): O, iffetini çok iyi korumu؛tu, biz de ona ruhumuzdan üfledik; o, Rabb’inin sِzlerini ve kitaplarını hep tasdik etti ve o içtenlikle itaat edenlerdendi.” (Tahrim, 66/12) ayetiyle afif olu؛u bizzat Cenab-ı Hak tarafından onaylanan Hz. Meryem, kadınlar için Kur’an-ı Kerim’de değinilen ِnemli bir ِrnektir. Meryem suresinde, yanına gelen insan suretindeki meleğe, “Beni senden koruması için çok esirgeyici olan Allah’a sığınıyorum! Eğer Allah’tan sakınan bir kimse isen (bana dokunma).” (Meryem, 19/18) diyerek namus ve iffetin timsali olduğunu gِstermi؛tir.

Nefsinin kontrolünü sağlayan, sınırları koruyan iffetli ki؛i bu dünyada ahlak elbisesini giymi؛ demektir. Hz. Peygamber “Her dinin bir ahlakı vardır; İslam’ın ahlakı ise hayâdır.” (İbn Mace, Zühd, 17) buyurarak iffetin ِzünden bir parça olan hayâyı ahlak olarak tanımlamaktadır. Her insanda fıtri bir duygu olarak var olan hayâ, iffetin içinde barındırdığı en ِnemli ve ِzel nüvesidir. Bu bakımdan hayâ, iffetin kalpte ve ruhta yerle؛mesi kalıcı bir erdem olabilmesinde yeri olan ِnemli bir kavramdır. Hz. Peygamber’in “Hayâ imandandır.” (Buhari, İman, 16) ya da “Utanmıyorsan dilediğini yap.” (Buhari, Edeb, 78) buyrukları hayânın, nefsin ki؛iyi yoldan çıkaran istekleri kar؛ısında kullanacağı bir silah olduğunu gِstermektedir. Her ne kadar iffetli olmak iradeyi terbiye ederek güçlendirmekten geçse de bu yolda insanın yardımcısı içinde ta؛ıdığı hayâ duygusudur.

İffetli olmak kalpte ba؛lar ve bedenî hazlara ve nefsani a؛ırılıklara ilgi duymaktan kurtarılmı؛ bir ruhi yapıya sahip olmakla devam eder. Bu ise ancak dü؛ünceyi ona nüfuz eden arzular ve ؛ehevatın esaretinden kurtararak gerçekle؛ir. Bunun için insan dü؛üncesinin ilim, hikmet, tefekkür me؛guliyeti zihinlerin ve gönüllerin özgürlüğünü sağlamaktadır.

ضzgürlüğü elinden alınmı؛, heva, heves ve ؛ehvetinin esiri olan kimseyi Allah Kur’an’da “Ey Muhammed, hevasını tanrı edinen, bilgisi olduğu hâlde Allah’ın ؛a؛ırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gِzünü perdelediği kimseyi gِrdün mü?” (Casiye, 45/23) diyerek tanımlamaktadır. Bu ayetten hareketle İslami literatürde bir kimsenin putperest olması açık ؛irk, nefsinin arzu ve isteklerini putla؛tırarak ؛ehvet ve ihtirasların esiri olması ise gizli ؛irk ؛eklinde nitelendirilmektedir. اünkü nefsine kِle oldukça esirle؛en ki؛iyi ancak iffetli olmak ِzgürle؛tirir. Nefsinin esiri olmaktan kurtarır. İffetli insan ِzgür insandır. اünkü ki؛i Allah’a kul oldukça ِzgürle؛ir. اünkü Yaradan’a yapılan kulluk onun dı؛ındaki her türlü esaretten sıyrılmayı beraberinde getirir.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Talha Ramazan - Mahçup Halimle 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:28:17 ÖS]


Ramazan Kapucu -Sevilen İlahiler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:19:01 ÖS]


Ömer Karaoğlu 2 Albüm Birarada - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:08:10 ÖS]


İçimizdeki Düşman Gönderen: türkiyem
[Bugün, 05:41:27 ÖS]


Hem Dünya Hem Ahiret İçin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 05:37:01 ÖS]


Tövbeden Sonra Gönderen: türkiyem
[Bugün, 05:27:19 ÖS]


O’nun Merhamet İzi Gönderen: türkiyem
[Bugün, 05:22:54 ÖS]


Misafirlikten Asıl Vatana Gönderen: türkiyem
[Bugün, 05:13:57 ÖS]


Fedakarlık Kolay Bencillik İse Zor Olandır Gönderen: türkiyem
[Bugün, 05:06:42 ÖS]


Kur’an’da Ticaret ve İlgili Kavramlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:56:04 ÖÖ]


Nefse Karşı Durmak Ahlak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:39:12 ÖÖ]


İman İbadet Ahlak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:35 ÖÖ]


Efendim’e (sav) Arzuhâlim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:54 ÖÖ]


İffet - Ahlak - Kişiyi Her Türlü Rezillikten Korur Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:01:07 ÖÖ]


Gençlere Sahip Çıkacağız Çocuklarla İlgileneceğiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:49:25 ÖÖ]


Yusuf Ziya Özkan Sohbetleri 320 kbps - Sohbetler - - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:44:30 ÖS]


Rüşan Yakar - Tevhide Gel 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:36:30 ÖS]


Osman Nuri Çayır - Adağım Var - EZGİLER - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:29:08 ÖS]


Salih Cuşan - Gül Yağmurları 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:21:49 ÖS]


Niçin Sever Niçin Kızarız Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:35:59 ÖÖ]