* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İMANIN TADINA ERMEK  (Okunma sayısı 338 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

anadolu

  • Ziyaretçi
İMANIN TADINA ERMEK
« : Ocak 14, 2019, 01:11:00 ÖS »
İMANIN TADINA ERMEK

“Bir kimsede şu üç özellik bulunursa imanın tadını duyar. Allah ve Peygamberi kendisine başkalarından daha sevgili olursa¸ sevdiği kimseyi yalnız Allah için severse¸ Allah onu inkârcılıktan kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmekten ateşe atılacakmışçasına hoşlanmazsa.”

“Bir kimsede şu üç özellik bulunursa imanın tadını duyar. Allah ve Peygamberi kendisine başkalarından daha sevgili olursa¸ sevdiği kimseyi yalnız Allah için severse¸ Allah onu inkârcılıktan kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmekten ateşe atılacakmışçasına hoşlanmazsa.”1

Merhametlilerin en merhametlisi olan Allah¸ rahmetinin tezahürü olarak kalplere sevgiyi yerleştirdi.

Sevginin sıcaklığıyla gözler gülümsedi birbirine¸ gönüller sevgiyle kaynaştı¸ farklı renkler¸ ırklar¸ diller bir oldu. Bu sevgi mayasıyla kendini sevdi insanoğlu¸ insanları sevdi¸ tüm mahlukatı sevdi¸ hülasa sevgi insana evreni sevdirdi. Tüm sevgilerin içinde en yücesi ise kuşkusuz O’nun¸ sevgiyi var edenin sevgisiydi. Varlığın¸ kalplerin ve en yüce sevginin sahibini sevmekle hayat buldu her şey. O’nun aşkıyla aydınlandı karanlıklar¸ varlık¸ insan¸ hayat¸ zaman ve tüm değerler bu nurla anlam kazandı¸ kendini buldu. Bu sevgiyle dirilişin adı ise imandı…
İnsanın benliğini tehdit eden tüm korkulardan sıyrılma¸ emniyette¸ güvende olma anlamını taşıyan¸ e-m-n fiil kökünden gelen iman sözcüğü¸ bu anlamına paralel olarak aslında insanın kendisini en Emîn olana emanet etmesi¸ O’nda huzur bulmasıdır. Zira kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.2 Allah¸ engin rahmeti gereği kullarının imanla aydınlanabilmeleri için onlara akıl nimetini bahşetmiş¸ vahiy göndermiş¸ elçileriyle insanları doğru yola çağırmıştır. Risalet görevini en son yerine getiren¸ insanları imana çağıran¸ alemlere rahmet Allah Rasulü hadislerinde imanın nasıl olması gerektiğinden¸ şartlarından¸ şubelerinden¸ imanı artıran ve azaltan davranışlardan¸ iman edenlerin özelliklerinden bahsetmiş¸ örnek yaşantısıyla¸ imanın hayata ilmik ilmik¸ nakış nakış nasıl dokunduğunu göstermiştir. Buhari¸ Müslim¸ Tirmizî ve İbn Mâce tarafından nakledilen bir hadiste Allah Rasulü¸ imanın tadını tam olarak hissettirecek üç haslet zikretmektedir:

“Bir kimsede şu üç özellik bulunursa imanın tadını duyar.

– Allah ile Peygamberi kendisine başkalarından daha sevgili olursa¸

– Sevdiği kimseyi yalnız Allah için severse

– Allah onu inkarcılıktan kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmekten ateşe atılacakmışçasına hoşlanmazsa.”3

Hadiste imanın tadına ermenin ölçüsü olarak öncelikle Allah ve Rasûlünü tüm sevgilerin merkezine yerleştirmek¸ hayata yön veren değerlerin şekillenmesinde yine bu sevgiyi esas almak zikredilmiştir. Zira iman¸ kalbin Allah aşkıyla dolmasıdır.

Bununla birlikte insanın hoşuna giden¸ gönül bağladığı¸ çoğu zaman sevmekte ölçüyü kaçırdığı tüm dünyevi sevgiler¸ (ayette belirtildiği üzere) babalar¸ oğullar¸ kardeşler¸ eşler¸ akrabalar¸ elde ettiğiniz mallar¸ durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret¸ hoşunuza giden evler4 ve niceleri ilahî sevginin yerine konulmamalıdır.

Hadiste dikkat çekilen ve Allah sevgisinden sonra zikredilen peygamber sevgisi imanın tadını almak isteyenlere yol göstericidir. Kur’an-ı Kerim’de de Allah ve Peygamber sevgisine birlikte yer verilmiş¸ peygambere ittiba Allah’ın sevgi ve mağfiretinin ön koşulu sayılmıştır: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki¸ Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.5

Ashabın peygambere olan bağlılığı onların imanın tadına vardıklarının göstergesidir. Zira “Anam babam sana feda olsun Ya Rasûlallah” ifadesiyle dillerden dökülen peygamber aşkı¸ ashabın onu mallarından¸ canlarından¸ evlatlarından¸ anne ve babalarından daha çok sevdiğinin göstergesidir. Nitekim Allah Rasulü ”Sizden biriniz¸ beni anasından-babasından¸ çoluk-çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olamaz”6 buyurmuşlardır.

Sahabe¸ hayatın her anında Rasulullah’la beraber olmuş¸ imanı onunla tatmış¸ erdemleri onun rehberliğinde özümsemiş¸ sevgiyi de ondan öğrenmiştir. Buna göre sevgi¸ kalbi tüm yalancı sevgilerden temizleyip merkezine muhabbetullahı yerleştirmektir. Enes (ra)’den rivayet edildiğine göre¸ Rasulullah (s.a.v) mescitten çıkarlarken yanlarına bir adam gelir¸ kıyametin ne zaman kopacağını sorar. Peygamber Efendimiz (s.a.v)¸ kıyamet için ne hazırladığını sorduğunda ise çokça namaz ve oruç hazırlamadığını¸ ancak Allah ve Rasûlünü sevdiğini söyler. Bunun üzerine Rasûlullah “Kişi sevdiğiyle beraberdir”7 buyurur.

İmanın tadına varabilmek için Allah Rasulünün tavsiyeleri arasında sevdiği kimseyi herhangi bir sebeple değil de¸ sadece Allah rızası için sevmek zikredilmiştir.

Bu şekilde kişi Allah için sevdiğinde karşısındakinden herhangi bir beklenti içine girmeyecek¸ kusurları örtecek¸ insanların güzel yönlerini keşfedecektir. Alemlere rahmet olan¸ merhamete ve sevgiye susayan insanlığa her sözüyle rahmet mesajları veren Rasulullah Efendimiz¸ insanların birbirlerini sevmelerinin imanî boyutunu dile getirmiş¸ böylece yalnız yaşadığı asrı değil¸ çağları aydınlatmıştır: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz¸ birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş sayılmazsınız.”8

İmanın tadına varmanın ölçüsü olarak zikredilen bir diğer husus da gönlün iman nuruyla aydınlanıp¸ Allah¸ Rasulü¸ ve onun sevdikleriyle dolduktan¸ hayat ve ölüm bu nurla değer kazandıktan sonra küfrün karanlıklarında kaybolmanın ateşe atılmakla eşdeğer görülmesidir.

İman¸ sevgiyle arınmış bir kalp demektir. Tüm sevgilerin içinde en çok Allah ve Rasulünü sevmektir. Kalbin merkezinde iman¸ hayatın merkezinde iman dolu bir kalp olmalı ve bu kalpten yansıyan sevgi ışığı tüm mahlukatı ısıtmalıdır. İşte o zaman hakiki imanın tadına varılabilir. Hz. Dâvud duasında bunu ne güzel dile getirmektedir: “Allah’ım senden seni sevmeyi¸ seni seven kişiyi sevmeyi¸ senin sevgine ulaştıran ameli yapmayı isterim. Allah’ım senin sevgini bana kendimden¸ ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl…”9

------------------------------------------------------

Dipnotlar

1-   Buhari¸ İman 9¸ had. no: 16; Muslim¸ İman 15¸ had.no: 67; Tirmizi¸ İman¸ 10¸ had. no: 2624; İbn Mace¸ Fiten 23¸ had. no: 4033.

2-   Râd¸ 13/28.

3-   Buhari¸ İman 9¸ had. no: 16; Muslim¸ İman 15¸ had.no: 67; Tirmizi¸ İman¸ 10¸ had. no: 2624; İbn Mace¸ Fiten 23¸ had. no: 4033.

4-   Tevbe¸ 9/24.

5-   Âl-i İmran¸ 3/31.

6-   Buhâri¸ İman 8¸ had. no: 14; Muslim¸ İmân 70¸ had. no: 240.

7-   Muslim¸ Birr 50¸ had. no: 162.
8-   Muslim¸ İman 22¸ had. no: 93.

9-   Tirmizi¸ Daavât¸ 72¸ had. no: 3490.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]