* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Nefsin Hile Ve Tuzakları  (Okunma sayısı 971 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Nefsin Hile Ve Tuzakları
« : Haziran 05, 2017, 05:25:21 ÖS »
Nefsin Hile Ve Tuzakları

İnsanlar ruh, beden ve nefis üçlüsünden mürekkep yaratılmış varlıklardır. Bedeni kontrol ve idare eden insanın ya nefsidir veya ruhudur. Vücudumuz bir bakıma ruhun bineğidir. Nefis hayvanı arzu ve istekleri emreder. Ruh ise ruhani, ulvi, melekî arzu ve istekleri emreder. İşte her insan bu ruh ve nefsinin mücadelesi içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışır. Bu mücadelede nefsin ve şeytanın yolunda gidenler, hayvanlar gibi belki de onlardan daha sefil bir şekilde yaşamak zorunda kalanlardır. Ruhun ve aklın yolunda gidenler ise melekler gibi ya da meleklerden daha yüce bir hayat yaşayan kâmil insanlardır. Nefis hiçbir zaman iyi ve doğru olanı yaptırmak istemez. O hep hevâ ve arzuların tatminini ister. Bunlar isterse akla ve dine aykırı olsun, isterse bütün canlıların zararına olsun, nefis ancak kendini oyalamak kendi zevk aleminde uçmak ister.

İçimizi bizlerden çok daha iyi bilen Yüce Rabbimiz nefisle mücadele etmeyi ve nefsimizin değil, Hakkın yolunu, Allah’ın kitaplarının onun elçilerinin yolunu tutmamızı emreder. Zira nefis insanı çok gülünç hallere düşürür. İnsan ihtiyarlık yaşına bile gelse ona gülünç işler yaptırır. Sonu pişmanlıkla bitecek pek çok yaramazlıklar yaptırır.

İnsanoğlu Allah’tan gafil olduğu zaman, iradesini kullanmayarak, aklını bir tarafa bıraktığı zaman nefsinin eline düşer.

İnsan çocuk iken şekeri, tatlıyı çok sever. Nefsi hep tatlı ister, onun için ağlar, onunla kandırılır. Gençlik çağına geldi mi, nefis bu sefer hemcinsine karşı ilgi duymaya başlar. Bu duygu ve arzular peşinde çirkin ve haram işlere tevessül eder. Azgın nefis daldan dala uçmaya, uçsuz bucaksız zevk ve eğlence alemleri aramaya başlar.

Evlenip çoluk çocuk sahibi olduktan sonrada nefis yine insanın yakasını bırakmaz. Bu defa da mal biriktirme hırsı kaplar. Kimi zaman nefis, para için mal için kavga ettirir, adam öldürtür. Bazen de diyar diyar gezdirir. Kazandıkça doyacağı yerde acıkır. Daha fazlasını ister. Halbuki insanoğlunun dağlar kadar yığılı altını olsa yine de yetinmez, fazlasını ister. İnsanoğlunu ancak bir avuç toprak doyurur. Mali mülkü de olduğunda rahat ve lüks içinde yaşamaya başladığı zaman, bu kez de nefis riyaset sevgisine kapılır. Baş olmak, alkışlanmak, omuzlarda taşınmak ister.

Herkesin kendinden bahsetmesini, kendisini konuşmasını ister. Bunun için yıllarca biriktirdiği mallarını harcamaya bile hazırdır. Bir mevki sahibi, bir baş olabilmek için yanar tutuşur. Şahsiyetinden, ilkelerinden tavizler vermeye başlar.

Arzuladığı makama geldiği zaman ise her şey değişir. Konuşması, yürümesi başkalaşır. Kendini farklı görmeye başlar.

Nasihatlar vermeye, yol göstermeye kalkışır. Mikrofonlar tutulduğunda dünyayı kendisinin yönettiği hissine kapılır. Geldiği yeri ve cürmünü unutur. Eş, dost tanımaz. geldiğinin çevrenin bilinmesini bile istemez. Gurur ve kibir küpü haline gelir. Yanına yaklaşılması bir hayli zorlaşır.

Diğer taraftan kazandığı mal, mülk ve mevki ile değişmeyen, şahsiyetli, dürüst insanlar ise azdır. Onlar nefsinin değil, ruhunun ve aklının yolunda giden dürüst insanlardır. Fakat bu, büyük mücadelelerle zor kazanılmış bir başarıdır. Herkesin başarabileceği bir husus değildir. İnsanın nefsi hiçbir zaman boş durmaz. Her yer ve her zaman aldatacak bir şeyler bulur. Yusuf (a.ş) kötülüğe düşmemesine rağmen, ‘Ben böyle yapmakla nefsimi temize çıkarmak istemiyorum. Çünkü nefis insana daima kötülüğü emredicidir. Ancak Rabbimin esirgediği bir nefis ola. Rabbim bağışlayandır, esirgeyendir’ (Yusuf, 53).

Sâir Büsurî işe şöyle demektedir;

“Nefsi emmâre ve şeytana karşı köy ve isyan et! Onlar sana güzel öğütlerde bulunsalar bile sen yine kabul etme. Çünkü nefis iyi olanı emretmez; o yine bir hile düşünür. Nefsin isteklerini yerine getirmekle o doymaz, aksine daha da ister. Nefis süt emen çocuk gibidir. Eğer onu sütten kesmezsen delikanlı da olsa süt emmek ister. Ama vakti gelince sütten kesersen o da bu alışkanlığı bırakır. Hiç öduna ateş atmakla ateş soner mi? Nefse istediğini vermekle de nefis doymaz. Daha yok mu? diye feryat eder.

İçimizde sürekli bulunan ama gözle görmediğimiz, bazen “ben”, bazen “gururum” diye ifade ettiğimiz, kimilerinin “ego” diye adlandırdığı, “canım” dediği bu düşman hep aynıdır ve her insanda mevcut olan nefistir. İnsana yakışan bununla mücadele etmek, nefsin hile ve tuzaklarına karşı aklını, iradesini ve ruhunu güçlendirmektir. Her yaptığımız davranışta önce niyetimizi kontrol etmeliyiz. Bu işi niçin yapıyorum, Allah rızası için mi, insanların yararına mı? ya da nefsim hoşlanıyor diye mi? Bunları iyi düşünmek durumundayız.

Bazen iyi bir iş yapıyor bile görünebiliriz. Ama orada yine nefis araya girmiş ise sonuçta sevap yerine günah kazanırız. Nitekim caddede yürürken vitrinlere bakan insanlar görürüz. Kimi eşyalara bakar onları inceler, kimi de vitrin camindan kendi silüetini görür, saçını, başını düzeltir, elbisesini kontrol eder. Görünüşte ikisi de vitrine bakar ama niyetler başkadır. Dolayısıyla her halimizde niyetimizi ve maksadımızı kontrol etmek zorundayız. Hayatımızı, nefsimizin arzu ve istekleri yolunda harcamak yerine, aklımızın ve irademizin yardımı ile Rabbimizin bize gösterdiği istikamette yaşamaya gayret etmeliyiz.

Doç Dr. Mustafa Karataş.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]