Allah’ın Öğrettiği Adâb - AHLAK
Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- hazretleri Muaz -radıyallahu anh-’a şöyle tavsiyelerde bulunmuştur:
“Yâ Muaz! Sana takvâyı, doğru sözlülüğü, ahde vefâyı, emaneti yerine getirmeyi, hıyaneti bırakmayı, anlaşmayı muhafaza etmeyi, yetime şefkat göstermeyi, yumuşak huylu olmayı, selâmı yaymayı, güzel muâmeleyi, emelleri azaltıp amellere dönmeyi, îmana sarılmayı, Kur’ân’ı inceden inceye anlamaya çalışmayı, âhireti sevmeyi, hesaptan korkmayı, şefkatli ve merhametli olmayı tavsiye ederim.
Yumuşak başlı kimselere sövmekten, doğru adamı yalanlamaktan, günahlara tamah etmekten, âdil devlet adamlarına karşı gelmekten, yer yüzünde bozgunculuk çıkarmaktan sakın. Sana tenhada, kalabalıkta, her yerde Allah’tan korkmayı tavsiye ederim.
Her günahtan sonra tevbe etmeye bak. Sır, sır olarak alenî olan da öylece gizli tutulmalıdır. Bunlar, Allah’ın kullarına öğrettiği âdaptır. Allah kullarını iyi ahlâka ve güzel âdaba çağırır. (İbn-i Hanbel)
El-Maktisi, Âişe -radıyallahu anhâ-’dan şu hadîs-i şerîfi nakleder:
“Mekârim-i ahlâk ondur. Babada bulunur, oğlunda bulunmaz. Oğlunda olur, babasında olmaz. Kölede olur, efendisinde olmaz. Allah Teâlâ saâdet murad ettiği kimselere onu taksim etmiştir. Onlar da:
Doğru sözlülük,
Ümitsizlik hâlinde bile doğruluk,
Komşusu ve arkadaşı aç iken karnını doyurmamak, onları da düşünmek,
İsteyene vermek,
İyiliğe iyilikle mukâbele,
Emaneti korumak,
Sıla-ı rahm yapmak,
Arkadaşının kusurlarını örtmek,
Misafiri ağırlamak,
Ve hepsinin başı hayâ. (Muvattâ, İbn-i Hanbel)
Güzel ahlâkın alâmetleri vardır. Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de mü’minleri vasfederken buyurur:
“Allah’ın makbul kulları, yeryüzünde sekînet ve vakar ile yürürler, cahiller kendileri ile edebsizce konuşunca, cevaplarında muarız olmaktan sakınıp yumuşak söz ile günahtan salim olurlar.” (Furkan Sûresi / 63)
Güzel ahlâkın alâmetleri hakkında büyükler şöyle buyurmuştur:
Güzel ahlâk, hayâlı, edebli olmak, az konuşmak, eziyetsiz olmak, doğru söylemek, iyilik yapmayı istemek, çok tâat etmek, az kusur yapmak, herkesin iyiliğini istemek, herkes hakkında iyilik yapmak, herkese şefkatli olmak, vakarlı durmak, acele etmemek, kanaat sahibi olmak, şükredici olmak, sabırlı olmak, ince kalbli olmak, yumuşak huylu olmak, eli kısa ve tamahsız olmak, sövmemek, lanet etmemek, gıybet etmemek, söz taşımamak, kötü söz söylememek, aceleci olmamak, kin tutmamak, haset etmemek, alnı açık olmak, tatlı dilli olmak, sevdiğini ve sevmediğini Allah için sevmek ve sevmemektir.
Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle dua ederdi:
“Allahım! Bana güzel ahlâk ihsan eyle! Zîra senden başka kimse güzel ahlâk ihsan edemez. Allahım! Beni kötü huylardan koru ve uzaklaştır. (Müslim)