Yaklaşım Tarzınız Önemli
“Aslan oğlum benim, sen başarırsın, erkek adamsın yaparsın. Güzel kızım benim, sen anlarsın, aklın ve zekanla her şeyi yaparsın.” sözleri olumlu bir hitap şeklidir. Suçlayıcı, tenkit edici, hakaret dolu, sevgisiz hitaplar hiçbir zaman müspet sonuç vermemiştir.
İster çocuğumuz, ister yakınımız ister yaşıtımız olsun ikili ilişkilerde en çok dikkat etmemiz gerekli noktalardan birisidir hitap şekli. Karşımızdakine “amma beceriksiz adamsın, sen de bir iş becerirsen!” diyerek suçlamalarla bir yere varamazsınız. “Sen becerirsin, elinden ne kurtulur, sana güveniyorum ona göre” gibi onore edip güç verici sözlerle işinizi yaptırabilirsiniz.
Özellikle evlat yetiştirirken bizlerin, anne-baba olarak bu konulara çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Hitap veya yaklaşım tarzıyla insan kazanabilir veya kaybedebilir. Ağzımızdan çıkan her sözün menfilerden uzak, müspet, güç verici, sevgi dolu, yeri geldiğinde şaha kaldıran, yeri geldiğinde durgun deniz gibi sakinleştiren bir özelliğe sahip olması gerekiyor. Özellikle çocuklarımızda bunu çok yaparız.
Başlarına bir şey geldi mi, güya merhamet hissiyle “aman canım cicim ne oldu? Kimler yaptı, çok üzüldün mü, veya çok canın yandı mı? gibi sözler çok söylenir. Ancak bilmiyoruz ki esas olumsuzluk bu yaklaşımın içinde. “Erkek adamsın ya, acılara dayanırsın, bu da bir şey mi? Ne var bunda kızım, hayatta her şey gelecek başına, tecrübe sahibi olacaksın, böylece yoğrulup yetişeceksin, bir dahaki sefere ağlamayacak, dimdik ayakta kalacaksın.
Yerine göre acıyla da tanışacaksın. Bir de hataya düştüğümüz başka yer var ki bu da yine aynı şeyleri kapsamakta...
- “Kızım dersini yapsana, bana yüz defa söyletme, söyleye söyleye ben bıktım artık.” Veya; - “Allah kahretmesin bu odanın hali ne, çabuk burayı toplayın gözüm görmesin.”
- “Oğlum hemen markete git, şunları al, çabuk ol, uyuşuk uyuşuk oyalanıp da tepemi attırma.”
Evet böyle söyleyerek yaptırmaya çalıştığımız her şey bize sıkıntı olur. Çatık kaş, asık surat, küskün gönül, sevgisiz ve merhametsiz bir yaklaşımla etrafımıza hep negatif enerji veririz.
Bir de olması gerekene bakalım:
Seçim senin güzel evladım. Eğer gerçekten okuyup bir şeyler başarmak, bir yerlere gelmek istiyorsan şimdiden başlamalısın. Televizyonunu, oyununu, ders çalışma süreni kendin ayarlaman gerekiyor.
Bunları birer sıraya koyup da değerlendirdin mi sen rahat edersin. Yaptığımız hiçbir şeyi rastgele el ucuyla tutmayalım ki sonuçta biz rahat edelim.
Kendine olan saygın ve güvenin için bu şart. Değerleri yerine koyacak olan sensin bir tanem. Ben sadece yolunu gösterebilirim sana.
- Of oğlum bakar mısın dağınıklık ne kadar kahrediyor insanı. Benim içim sıkılıyor doğrusu. Hadi bir düzeltelim de içimiz açılsın. İnsana yakışan da bu değil mi? Dağıtıyorsak yeri geldiğinde toplamalıyız da. Eğer hâlâ dağınıklıkta ısrar edersen, yaptığın hareketin sonucuna da katlanman gerekiyor.
- Benim ateş gibi oğlum, şimdi markete gider bütün alacakları alır gelir. Sana zahmet oğlum, beni rahatlatırsın.
Seçim bizim. Yaklaşım tarzımız, hitaplarımız yakınları kaybetmemizi veya kazanmamızı sağlar. Sevgiyle, sabırla, anlayışla, hoşgörüyle nice dağlar bağ olmuştur. Üstün bir tavırla, tenkit ve eleştiriyle, suçlanmayla kimse kimseyi yola getiremez. Bu bir hayat kanunudur. Kin, nefret ve küskün gönülle yaklaştığınız hiçbir şeyi kazanamazsınız. Ama sevginizle ve sabrınızla aşılamayacak engel yoktur.