* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Müslüman Erkeğin İffeti - AHLAKI  (Okunma sayısı 1433 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Müslüman Erkeğin İffeti - AHLAKI
« : Eylül 09, 2024, 08:12:23 ÖS »


Müslüman Erkeğin İffeti - AHLAKI

İslam, güzel ahlaktır.

Güzel ahlak, Allah’ın ahlakıdır. Allah’ın ve Rasulü’nün yoludur.

Güzel ahlak, İslam Dininin temel hedefidir.

Güzel ahlak, imanlı olmanın delili, imanın ve İslam’daki ibadetlerin meyvesidir.

Hayat ağacının en nadide meyvesi, güzel ahlaktır.

Kıyamet gününde hayırlı ve güzel ameller arasında kulun mizanında/terazisinde en ağır gelen amel güzel ahlaktır. Nitekim bu konuda Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmaktadır:

“Kıyamet gününde, Mü’minin terazisinde hiç bir şey güzel ahlaktan daha ağır/daha değerli değildir. Muhakkak ki Allah, kaba ve ağzı bozuk (küfürlü) kimseyi asla sevmez.” (Ebu Davud: Edeb)

Bir Müslüman’ın, her konuda olduğu gibi imanında, ibadetinde, yaşayışında, ahlak ve edebinde, iffet, haya ve namusunda, söz ve davranışlarında, ticaretinde, hülasa hayatın her anında Müslüman olması, Müslüman’ca ve İslam ahlakına göre yaşaması gerekir.

Rasulullah’ın -sallallahu aleyhi ve sellem- saadetli huzuruna bir kimse gelip “Din nedir?” diye sordu. Efendimiz: “Din, güzel ahlaktır/Din, ahlakın güzel olmasıdır” buyurdu. “Amellerin en üstünü/en faziletlisi nedir?” diye sorduklarında “Güzel ahlaktır” buyurdu.“Allah’ın, kuluna verdiği en iyi şey nedir?” şeklindeki sorularına yine “Güzel/iyi ahlaktır” cevabını verdi.

Müslüman bir kimsenin her zaman, her yerde ve her durumda hayalı ve iffetli olması gerekir. Haya, imandandır. Haya ve iffet, Müslüman’ın ziynetidir, süsüdür. Haya ile iman birbirini tamamlar. Haya ve iffet Mü’minin zırhıdır, kaftanıdır, tesettürüdür. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyuruyor:

“Haya, bulunduğu her şeyi süsler. Fuhşiyyat ise bulunduğu her şeyi ayıplı kılar.”(Buhari: Edebul Mufred)

“Her Dinin önde gelen bir ahlakı vardır. İslam’ın ahlakı ise hayadır.” ( Muvatta)

“İmanın yetmiş veya altmış bu kadar şubesi/derecesi vardır. O şubelerin en üstünü, en faziletlisi “Allahtan başka İlah yoktur” sözüdür. En aşağısı da yoldan gelip geçenlere eziyet verecek şeyleri atmaktır. Haya da imanın bir şubesidir” ( Buhari, Hibbe:35)

Harama bakmamak, haramdan korunmak, harama karşı kendini muhafaza etmek ve kendini harama kapatmak da hayadan sayılır.

Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, şöyle buyuruyor:

“Her kim, dilini ve cinsel organını şerden/kötülükten korumayı bana temin eder söz verirse, ben de ona cenneti tekeffül ederim/cennete girmesine kefil olurum.”

“Siz, kendi adınıza bana altı şeyi garanti edin, ben de size cenneti garanti edeyim:

Konuştuğunuzda doğru konuşun, doğru söyleyin.

Söz verdiğiniz zaman sözünüzü yerine getirin.

Size bir şey emanet edildiğinde, emanete riayet edin, onu koruyun.

İffetinizi/namusunuzu koruyun.

Harama bakmaktan sakının.

Ve elinizi haramdan çekin.” (Ahmed Bin Hanbel, Müsned)

Bu ahlaki özellikler ve güzellikler, bir mü’minin, iman kalitesine sahip olduğuna işaret eden en önemli ve en güzel göstergelerdir.

İslam, eli, dili ve beli korumayı ve bunlara sahip olmayı emreder.

Bir Müslüman’ın, lüzumsuz, yararsız, faydasız, boş, saçma, çirkin ve kötü sözleri kullanmaktan, yalan, dedikodu, gıybet ve iftiradan dilini koruması gerekir.

Allah Rasulü -sallallahu aleyhi ve sellem-  Efendimiz, şöyle buyuruyor:

“Malayaniyi (boş ve faydasız şeyleri) terk etmek kişinin İslam’ının güzelliğindendir.”

“Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların emniyette/ güvende olduğu kimsedir”

“Allah’a ve Ahiret gününe iman eden kimse ya hayır konuşsun/söylesin veya sussun” ( Riyazussalihin, cilt:3, sayfa:103)

Haya, namus ve iffet, mü’minin ayrılmaz bir özelliğidir. Onun şiarıdır, kimliğidir.

Allah Teala, elini, belini, dilini şerden koruyan, iffetli, namuslu, ve hayalı, erkek ve kadınları övmekte, onlardan razı/hoşnut olmakta ve onları cennetle müjdelemektedir. Allah Teala, cennetlik mü’minlerin özeliklerinden birinin de iffet ve namus olduğunu haber vererek şöyle buyuruyor:

“Onlar iffetlerini koruyanlardır.” ( Mearic, 29)

“Onlar iffetlerini/namuslarını korurlar.” ( Mü’minun, 5)

“Allah, iffet ve namuslarını koruyan erkek ve kadınlara, mağfiret (af ve bağışlama) ve büyük bir ecir hazırlamıştır.” ( Ahzab, 35)

“Mü’min erkeklere söyle:” Gözlerini harama dikmesinler/gözlerini haramdan sakınsınlar. Irzlarını (iffet ve namuslarını) korusunlar. Çünkü bu kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.” (Nur, 30)

Hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim, lüzumsuz yerlere bakmamak hususunda mü’min erkek ve kadınları uyarmıştır. Şehvetle bakan gözler, insan vücudunda cehenneme açılan gedikler olduğu için Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de gözlerimizi harama bakmaktan korumamızı ve bakışlarımızla fesada/günaha düşmememizi emretmiştir.

Müslüman bir kimsenin Allah Teâlânın haram kıldığı şeylere bakmaması gerekir. İslam dini, kalbi ve zihni duyguların arılığını/temizliğini gideren, cinsi zaafları çoğaltan ve de zina eğilimi gösteren, artıran bakışları haram kılmıştır, yasaklamıştır.

Bu konuda ana İslami kaide ve ölçü şudur: İslam dininin, kadınlara örtünmesini emrettiği vücut organlarına bakmak Mü’min erkeklere haramdır. Gözlerin şehvetle bakmaktan korunması ve bakışların korunarak yönlendirilmesi hususunda Hazreti Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- efendimiz, şöyle buyurmuştur:

“Bir bakıştan sonra tekrar bakma! Zira birinci bakış (kaçınılması mümkün olamayacağından ) senin için helal ise de, ikinci bakış (iradeyi kullanarak isteyerek ve arzu duyarak olacağından) senin için helal değildir.”

İlk Müslümanlardan Cerir Bin Abdullah radıyallahu anh, şöyle anlatıyor: “Allah’ın Rasulü’ne ansızın bakmanın hükmünü sordum.” Derhal ve hemen gözümü çevirmemi emir buyurdu.” (İbni Kesir: 3/281)

Hazreti Peygamber Efendimiz, Hazreti Ali’ye ve Onun şahsında bütün Müslümanlara ölçü olacak bu prensip hakkında şöyle buyuruyor:

“Ya Ali! Bakışı bakışa ekleme. Birincisi senin için (vebal yok ama) ikincisi aleyhinedir.” ( Ebu Davud)

Zinanın başlangıcı bakmak ve temenni etmektir. Çünkü bütün ahlak dışı münasebetler önce bakışmalarla başlar. Gülümseme, selamlaşma ve konuşma ile gelişir. Buluşma ile sonuçlanır. Kasıtlı ve devamlı bakış arzuyu uyandırır. Tebessüm ve cilve teşvik eder. Zira göz, kalbin ana girişidir. Kalp de bütün azaların yönetim merkezidir. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Bakmak, şeytanın zehirli oklarından birisidir. Kim, Allah korkusundan mahremi olmayan kimseye bakmayı terk ederse Allah ona öyle bir iman ihsan eder ki, onun tadını kalbinin derinliklerinde duyar.” ( Hakim: Müstedrek)

“Mutlaka gözlerinizi haramdan sakınmalısınız ve iffetlerinizi de muhakkak korumalısınız. Yoksa Allah, yüzlerinizdeki nuru çıkarıp sizi çirkinleştirir.”(Taberani)

Bakmak, şehveti celbeder, davet eder ve insanı yavaş yavaş günah işlemeye sevk eder. Bakmak, kalbe ekilen şehvet tohumlarıdır. Şehvetle bakmak, manevi zinadır. Nitekim Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Gözler de zina yapar. Gözlerin zinası (şehvetle) bakmaktır. Şehvetle bakan her göz zinakardır.” (Keşful Hafa)

Müslümanlar olarak bütün organlarımızı (elimizi, dilimizi, belimizi) günahlara kapatıp koruma altına almalıyız. Bunda asla gaflete düşmemeliyiz. Kesinlikle bilelim ki, aklın zinası düşünmek, kalbin zinası niyet etmek, gözün zinası bakmak, dilin zinası konuşmak ve kulağın zinası da dinlemektir.

Hazreti Peygamber Efendimiz, gözlerini kötü ve günah bakışlardan koruyanlara şu müjdeyi vermiştir:

“Kıyamet gününde bütün gözler ağlayacaktır. Ancak Allah yolunda uyanık kalan/nöbet tutan gözler, Allah’ın azabına uğramak korkusuyla sinek başı kadar da olsa yaş akıtan gözler ve bir de Allah’ın haram kıldıklarına bakmaktan korunan gözler ağlamayacaktır” (İbni Kesir:3/282)

Allah’ım! Ben nefsimi temize çıkaramam. Çünkü nefsim gerçekten kötülüğü emrediyor. Herkesin ayağının ve gözünün kaydığı bu zorlu ve dehşetli imtihanda, iffetimizi, namusumuzu ve gözümüzü haramdan korumamız hususunda yardımına ihtiyacımız var.

Bize yardımcı ol ve bizi lütfunla, inayetinle, ikramınla, ihsanınla, koru.

Amin.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]