KİNİNE SAHİP ÇIK
Pörsümüş nizamın ceset haline getirdiği insanın dalgınlığını süpürüp alan sert bir rüzgârdır bu söz, kardeşim. Sırtını yaslayacağı bir cami duvarı, sabır diye fısıldayarak çekeceği bir tesbihinden başka hiçbir şeyi kalmamış bir babanın umududur bu söz. 90 yaşına girmiş bir zulmün, zorla camiye tıktığı imanın Üstad’ın dilinde hayat bulan feryadıdır…
Şimdilerde ise sabıkalı çevreler tarafından da kullanılmaya başlandı bu söz. Tedavülden kalkan ‘laiklik elden gidiyor’ yaygarasının yerine ‘dindar değil kindar nesil yetiştiriliyor’ yaygarasının koparılmaya çalışılmasıyla tabi ki. Kâfirin şahanını, Müslümanın ise zulme, dini değerlere saldırıya, baskıya boş boş bakanını seven bu çevreler bırakalım yine Üstad’ın Gençliğe Hitabesi’nde dillendirdiği ‘Mukaddes emaneti ne yaptınız?’ diye meydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençliğin yeniden dirilmeye başlamasının verdiği korkuyla yaygaralar koparmaya devam ededursun. Bizse 90 yıldır fısıldamamızın acısını çıkarırcasına avazımız çıktığı kadar haykırmaya devam edelim.
Genç Adam; dinine düşman kesilen, katlettiği âlim sayısı kadar put dikip beton altında yatanlara, bin yıllık tarihi birikiminle dedenin mezar taşını dahi okuyabilme hakkını elinden alanlara, beynine bâtıl çiviler çakmayı kendine görev edinmiş ahmaklara, bâtılla hakkı harman etmeye çalışan ihsana eliaçık olmayan anti-ehlisünnet mahlûklara, sokakları fuhuşhanelere çevirmekte gazetelerle başrolü paylaşan TV kanallarına, bacının örtüsüne dahi tahammül edemeyen Sovyet artıklarına, Müslüman kardeşlerini katleden zalimlere karşı kinine sahip çık! Unutma, unutma ki daha fazlasına da cüret edilmesin. Lakin zalime karşı durayım derken sen de zalimlerden olma!
Muhabbetin ve kinin Allah için olması, kin’inin Müslüman’ı zalim yapmayacağının garantörüdür. Müslüman olmamız hasebiyle ne ifratta ne tefritte durmamaya çalışan bizlerin kinde ve düşmanlıkta da ölçüsü Buhari ve Müslim’deki şu rivayettir; Yahudilerden bazıları Peygamber aleyhisselam’ın huzuruna geldiler ve ona “Es-samu aleyküm/Ölüm senin üzerine olsun, Ey Kasım’ın babası.” dediler. Peygamber aleyhisselam da “ve aleyküm/Sizin üzerinize olsun.” şeklinde karşılık verdi. Hz. Aişe r. anha diyor ki bende onlara: “Ölüm size olsun, Allah size lanet etsin ve Allah’ın gazabına uğrayasınız” dedim. Bundan dolayı Peygamber aleyhisselam bana “Ey Aişe! Allah Teâlâ gereğinden fazla söyleyeni sevmez.” buyurdu. Ben de O’na “Duymuyor musun? Ölüm diyorlar.” dedim. “Sen işitmedin mi? Ben de onlar için ‘sizin üzerinize olsun’ dedim.” buyurdu.