* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İslam’ın Başı Sonu Edeb - AHLAK  (Okunma sayısı 268 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
İslam’ın Başı Sonu Edeb - AHLAK
« : Haziran 21, 2019, 10:52:57 ÖÖ »
İslam’ın Başı Sonu Edeb - AHLAK

İnsanı hayatta üç şey değerli kılar: Güzel edeb, güzel ahlâk, şüphelerden uzaklaşmak.

Ne güzel demiş Mevlana: “Efendi bilmiş ol ki: Edeb insanın bedeninde ruhtur. Efendi, edeb Allah dostlarının gözünün ve gönlünün nurudur.”

İslam’ın başı sonu edeptir. İslam’da yemeği nasıl yiyeceğimizin de bir edebi vardır komşumuza nasıl hürmet etmemiz gerektiğinin de. Edeb bütün hayatımızı kuşatıcıdır.

Abdurrahman es-Safurî rahmetullahi aleyh, “Allah, hiçbir kimseye akıl ve edepten başka daha üstün bir bağışta bulunmamıştır. O ikisi gencin güzelliğidir. Şayet onları kaybederse hayatın en güzel şeyini kaybetmiş olur.” demiştir.

Edeb bizlere Peygamberlerin mirasıdır. Hz. Yusuf aleyhi selam’ın hayâsıdır. Edeb, saliha kadınların hâlidir. Hz. Meryem’in iffetidir. Edeb, Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem’in her an hâlidir. Edeb, sahabenin radıyallahu anhum vasfıdır. Edeb Hz. Osman’ın yüzüne vuran Kur’an-ı Kerim nurudur.

Edeb ama nasıl?

Hz. Lokman aleyhi selam’ın oğluna verdiği öğütler edebin bütün halindeki fotoğrafıdır.

Onun çocuğuna verdiği edebi Lokman Suresi’nde Rabbimiz bize şöyle anlatmıştır:

“Hani Lokman, oğluna öğüt vererek şöyle demişti:

Yavrucuğum! Allah’a şirk koşma!

Çünkü şirk, elbette çok büyük bir zulümdür.

Biz insana, anne ve babasını (onlara itaati) tavsiye ettik.

… Bana şükret, anne babana da. Dönüş ancak banadır.

… Küçümseyerek insanlardan yüzünü çevirme. “Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme!” Çünkü Allah, böbürlenen kibirlenenleri sevmez.

Yürüyüşünde mutedil ol.

Sesini de alçalt. Çünkü seslerin en çirkini, elbette eşeklerin sesidir. (Lokman; 13-19)

Lokman aleyhisselam bir baba olarak oğluna edeb ile yaklaşır. Onun gönlünü hoş etmek için “Yavrucuğum!” diyerek söze başlar. Bir ebeveyn için en çarpıcı örnektir bu. Ama aslında Hz. Lokman, sadece anne-babalar için değil, bütün insanlar için edepte bir örnektir.

Lokman aleyhisselamın bize verdiği ilk öğüt, Rabbimize karşı edepli olmamızdır. Yeri göğü yaratan, bizleri nice nimetlere donatan Rabbimize karşı edepli olup O’na hakkıyla iman etmemiz gerekmektedir.

Hz. Lokman sonra anne babaya karşı edepli davranmayı öğütler. Anne baba, kişiyi Rabbinin yolundan saptırıyorsa onlara itaat yoktur ama buna rağmen onlara karşı edepli olmak icap eder.

Hz. Lokman, anne-babanın ardından bütün insanlara karşı edepli olmayı öğütler. İnsanları küçümsememek, onlara karşı böbürlenmemek, çalımlı yürümemek, onlarla bağırıp çağırarak konuşmamak edeptendir.

Hz. Lokman aleyhisselamın anlattıkları edebin özetidir: Allah-u Teâlâ ’ya karşı edeb, yakınlara karşı edeb ve bütün insanlığa karşı edeb. İnsan, bu edebi bir bütün olarak tamamladığında ise onun için kurtuluş vardır.

Ama edeb denice Şair Nâbî Hazretlerinin “Ya Hu Kasidesi”ne konu olan yüce edebi de hatırlamak gerekir:

Şair Nâbî, Sultan 4. Mehmed döneminde hacca gitmek üzere bir kısım devlet erkânıyla birlikte yola çıkmıştır. Kafile Medine-i Münevvere’ye yaklaşmıştır. Vakit gecedir. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz’e bir an önce ulaşma özlemiyle Nâbî’nin gözüne uyku girmemiştir. Fakat kafiledeki bir mühim adam, hem de ayaklarını kıbleye doğru uzatmış, uyumaktadır.

Hz. Peygamber’in sallallahu aleyhi vesellem beldesinde, edebe aykırı böyle bir gaflet hâlini bir türlü hazmedemeyen ve çok üzülen Nâbî, içinden gelen bir ilhamla kasidesini bir anda irticalen söyleyiverir ve bir sır gibi kendine saklar. Ne var ki sır, sahibine ulaşmıştır.

Kafile şafak vakti Medine-i Münevvere’ye girmektedir. Ravza-i Mutahhara’nın minarelerinden sabah ezanı okunmaktadır. Müezzin, ezanın ardından Türkçe bir kaside okumaya başlar. Nâbî, dikkat eder, okunan kendi şiiridir. Hemen minarenin kapısına koşar.

Müezzine, “Allah aşkına, okuduğun bu kasideyi nereden öğrendin?” der. Müezzin şöyle cevap verir: “Bu gece rüyamda Efendimiz salallahü aleyhi vesellem’i gördüm, bana dedi ki: ‘Ya müezzin kalk yatma. Benim ümmetimden bana âşık bir zât benim kabrimi ziyarete geliyor. Muhabbetinden benim için şu kasideyi söylemiştir. İşte bu cümlelerle minareden onu istikbal et.’ dedi.

Ben de hemen kalktım. Abdest aldım. Peygamberimiz’in iltifatına mazhar olan âşık acaba kimdir diye düşünerek minareye koştum. Öğretildiği gibi okudum.” Nâbî, “Ümmetimden mi, dedi?” diyerek sevincinden oracığa bayılıp düşer.

O kaside şöyledir:

Sakın terk-i edebden kûy-ı Mahbûb-i Hudâ’dır bu

Nazargâh-i ilâhidir, Makam-ı Mustafâ’dır bu

Felekde mâh-i nev, Bâbüsselâm’ın sîne-çâkıdır

Bunun kandili Cevzâ, matla’-i ziyâdır

Habib-i Kibriyâ’nın hâbgâhıdır fazilette

Tefevvuk-kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ’dır bu.

Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i adem zâil

Amâdan açdı mevcûdât düş çeşmin tûtiyâdır bu.

Muraât-ı edep şartıyla gir Nâbî bu dergâha

Metâf-ı Kudsiyandır cilvegâh-ı enbiyâdır bu

Yani der ki:

“Burası Allah’ın sevgilisinin beldesidir.

Cenâb-ı Hakk’ın nazar buyurduğu, Ravza-i Nebî’dir.

Bu gökteki yeni ay, Bâbüsselâm kapısının yüreği yanık âşığıdır.

Ayın kandili Cevzâ yıldızı bile ışığının nurunu ondan almaktadır.

Burası, Allah-u Zülcelâl’in Sevgilisinin ebedî istirahatgâhının, türbesinin bulunduğu yerdir ve fazilet bakımından Cenâb-ı Hakk’ın arşının bile üstündedir.

Bu toprağın ziyâsından, yokluğun karanlıkları ortadan kalktı.

Bütün yaratılmışların görmeyen gözleri açıldı, çünkü bu toprak, gözlere şifa veren sürmedir.
Bu dergâha edep ölçülerini gözeterek gir; çünkü burası meleklerin tavaf ettiği ve Peygamberlerin tecelli ettiği bir yerdir.”

Rabbim bizleri edeb yolundan ayırmasın…

Sümeyya Turan

 


* BENZER KONULAR

Rahîm Ve Rahmân Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:28:55 ÖÖ]


Davranışlarımız Kaydediliyor Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:22:46 ÖÖ]


Biliniz Cesedin Öyle Bir Et Parcası Vardır Ki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:18:08 ÖÖ]


Melek Girmeyen Evler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:04:30 ÖÖ]


Doğru Çalışma Methodu Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:59:59 ÖÖ]


Başınızı Çevirip Gitmeyin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:39:23 ÖÖ]


Ozan Birgül 320 kbps - 2 kısım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:15:33 ÖÖ]


Ozan Birgül - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:09 ÖÖ]


Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]