Nefse Tapmak
Tevbe nedir?
Tevbenin en büyük şartı, iman ve kesin inançla, günahların kul ile Allah arasında perde olduğunu ve tevbe ile perdelerin kaldırılacağını bilmek, geçmişte yapılan günahlardan ciddî bir pişmanlık duymak, gelecekte işlememeye azmetmek üzere üç esastan ibarettir.
“Şu günahı da yapayım, sonra tevbe edeyim.” “İhtiyar olayım, sonra amel işleyeyim.” “Çocukları evlendireyim, sonra hacca gideyim.” “Emekli olayım, ondan sonra kendimi dine vereyim” gibi şeytanın telkinleriyle insan ya tevbeyi tehir eder yahud da süratle taat ve ibadete koşar, kaldıramayacağı yük altına girer, usanır, kaçar. Bu sûretlerin hepsi “tesvîf” (sebepsiz geciktirmiş) ve mağrur (aldanmış) olmaktır.
Nefs-i emmareyi terbiye farzdır
Dünya hayatı kendisine süslendirilen nefs-i emmâre (şiddetle kötülüğü emreden nefsin en alt makamı), hizb-i şeytandan (şeytanın taraftarı, yardımcısı) sayıldı. İşte bu nefsi terbiye etmek, onu Allah Azze ve Celle’nin zikriyle itaatkâr kılmak, farz olan bir vecibedir. Ve bu vecibeye, terbiye-i nefis denilmektedir.
Dünyayı seven insanın nefsine tapması
Zavallı insan ruhu, sersemleşip dünya hayatının lezzetlerini ön plâna alınca, artık şeytan onu nefsin istek ve arzularına taptırır. İbnu Kesîr diyor ki: “Nefis, her ne vakit bir şeyi görüp ona meylederse onu sever. Artık sevdiği şey, yani nefsin istek ve arzusu, kendisine din ve mezhep oluverir.”
Nefsin alçak tabiatı
… Nefs-i emmârenin tabiatı, Allah ve O’nun Rasûlü’nün hükmüne karşı gelmektir. Nefs-i emmârenin hevâsı, yani istek ve arzusu, yani silahı, zekât ve sadakayla temizlenmeyen kötü mal, malayani konuşmak, vakti öldürecek derecede uyumak, cins-i münasebette fazla bulunmak için yemek ve içmek olmak üzere dört şeydir.
Nefis mübahlarla terbiye edilir
… Nefsi büsbütün istek ve arzularından alıkoymak ve her türlü nimetlerden mahrum etmek, sofîlik değildir. Bilakis sofîlik, nefsi mer’âsında mübah şeylerle (sünnetle) gütmek. Allah’ın yasak ettiği şeylerden alıkoymaktır.
Nefsin edeplendirilmesi takva ile olur
… Nefsin olgunlaşması, hedefe ulaşması, ruhla birlikte Allah Azze ve Celle’nin Âlî Huzuru’na ulaşması, takvâdan başkasıyla olmaz.
… Nefsi ruha mağlup kılmak ve kalple arkadaş etmenin, hülâsa edeplendirmenin başlangıcı, zâhirde (dışta) ve bâtında (içte, gönülde) bunların şeriat dairesinde takvayla çalıştırılmasıdır.
Nefis terbiyesinin amacı
… Nefsin terbiyesinden maksat, kalbin temizlenmesidir.
Özleşme
İmanın hakikatlerini keşfeden Mümin, zevâli (bitip, sona ermesi) imkânsız olan cennet nimetlerini dahi (gönlünden atarsa) sarf-ı nazar ederse sıddıklık makamında; edemezse ihlâs makamında sıddık ve muhlistir. Buna özleşme ismi verilmektedir.
Sahih tevhid için
İnsan, amacının kölesidir; onun için çalışır; amacı ne ise ona tapmış olur. İşte, bu arınan amaç üzere kul, kendini Allah Azze ve Celle’nin kontrolü altında bulundurmalıdır ki Tevhîdi sahih olsun.