* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Nefsi Cehaletten Kurtarmak  (Okunma sayısı 133 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 813
    • www.fanidunya.net
Nefsi Cehaletten Kurtarmak
« : Kasım 05, 2023, 09:21:27 ÖÖ »


Nefsi Cehaletten Kurtarmak

Maddi ve manevi varlıkların hakkında dahilî ve haricî sebeblerle vukuf kazanmak ve mucibince amel etmek ilimdir. Bunun zıddı cehalet. İnsan doğar doğmaz tabiî kanunların sevkiyle rızkının peşine düşer. Buradaki Sünnetullah sevk-i tabiî ile tabir olunur. Yani Allah Teâlâ insanı rızkına, rızkını da ona iteler. İlim ise; kul iradesiyle çalışır ve onu celbeder. Demek aslında ilim selbîdir. Amma rızk hakkındaki ilim fıtrîdir; insan ve hayvanın fıtratında mevcuddur.

سَبِّحِ ٱسۡمَ رَبِّكَ ٱلۡأَعۡلَى ٱلَّذِى خَلَقَ فَسَوَّىٰ وَٱلَّذِى قَدَّرَ فَهَدَىٰ

“Rabb’inin O Yüce Adı‘nı (Allah lafzını) tesbih (ve en güzel Zat’ına layık olarak tenzih) et ve an. Ki O her şeyi yaratmış ve düzenine koyarak takdir etmiş ve yolu göstermiştir.“ [El-A’lâ 1-3] mealindeki ayet-i kerîmeden şu hakîkatler anlaşılmıştır:

a-   Cenâb-ı Hakk Teâlâ canlıların dimağ, kalb ve cihazlarını yerli yerinde, her biri birer fabrika gibi yaratmış, her bir azayı diğerine denk olarak icad etmiştir.

b-   Yaratmış olduğu her azaya ne gibi arzu, isteklerde bulunacağını ve nasıl çalışacağını ilham etmiştir. Kendisine en yararlı rızkı almak için iştiyak vermiştir. Artık bu iştiyakla ahenkli bir biçimde muazzam bir şuurla asabî damarlar çalışmaktadır.

c-   Kendini geliştirecek, geçimini tamamlayacak hale gelmesi için eklemlerinin bir kısmını erkek, diğer kısmını dişi yaratmış, her birinin de diğerine bağlanması için meyl-i küllî vermiştir. Bu insan da olduğu gibi, nebat ve hayvan aleminde de câri olmaktadır. “O her şeyi yaratmış ve düzenine koymuştur.“ mealindeki cümle-i tayyibe bu manayı açıklamıştır. İşte tabiî kanun budur. Biz buna Sünnetullah deriz.

d-   Her canlı ferdlerinin yaşama ve yaşamasını devam ettirme sebeblerini tayin etmiş, ayrıca o sebeblerle rızkının kazanılmasını da ilham ederek her canlıyı rızkına, rızkını da ona iletmiştir. Buna da sevk-i tabiî deriz. Nitekim “Takdir etmiş ve yollar göstermiş.“ mealindeki cümlede de bu hakîkat tasrih olunmaktadır. Sünnetullah ve sevk-i tabiî kanununun anlamına ve hükmü altına giren bütün olaylar, Allah Teâlâ‘nın El-Hâlık, El-Hâdî isimlerinin tecellîsinin mahsulüdür. Bu ismin derinliğinden ruha bahşolunan tecellîlerin adı hayat, kesilmesi de ölümle tabir olunur. İste hayat bu…

Tabiî kanunları hâkimsiz zanneden maddeciler, bu hakîkati müşahede etmekten uzak kaldıklarından dolayı Janjak Rousseau gibiler: “İnsan şehvetten ibarettir“; bir diğeri:

“Maddeden ibarettir”; öbürü: “Tesadüftür” demekle bocalar, çırpınır ve hakîkatten uzaklaşırlar.

Rızkın temin edilmesinde meyl-i küllî olduğu halde ilmi tahsil etmekte bu meyil yoktur. Onun için ilim selbî bir sıfattır dedik. Ancak ilmi kazanmak için meyilsiz bir kabiliyet insanda mevcuddur. Bu hikmete binaendir ki rızk ilmi engeller, ilim ise rızkı tahsil eder.

Binaenaleyh rızkı taleb etmek gerekli bir vecibedir. Şu halde sanat, ilim ve kitabeti kazanmak için cüz’î iradeyi harcamak şarttır. İnsanın kemâliyeti ve servetle değil ilimledir. Her insan bildiği meselenin âlimi ve bilmediği meselenin cahilidir. Rûhî dördüncü vazife de, insanın bilmediği meseleyi gücü nisbetinde tahsil etmesidir.

Elde edilecek yahud duyuların haricindeki varlıklar iki kısımdır:

Birinci kısmı, insanların ona vukufu mümkün olmayan mücerred Hâlık‘ın emr ve icadıyla var olan ecramlardır. Mesela gök, ruh, hayat gibi varlıklar. Bunların hakkında Allah Teâlâ kullarına çok cüz’î bilgileri vermiştir. Şöyleki peygamberler vahiy vasıtasıyla, sanatçı ve ilim erbabı da beşer tâkati nisbetinde bunlardan bir cüz bilgiyi elde eder.

مَّآ أَشۡہَدتُّہُمۡ خَلۡقَ ٱلسَّمَـٰوَٲتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَلَا خَلۡقَ أَنفُسِہِمۡ

“Ben göklerin ve yerin yaratılmasında ve onların yaratılması hakkında onları (cin, insan ve melekleri) şahid tutmadım…“ [El-Kehf 51] mealindeki ayet-i kerîme gösteriyor ki, semâvi cisimler, insanın hakîkati ve ruhu, bir de hayat hakkında tam vukufu kesbetmek mümkün değildir. Bu kısımdaki bilgi, idrakin ona yetiştiği bazı şeylerin ismini bilmektir. Nitekim

وَعَلَّمَ ءَادَمَ ٱلۡأَسۡمَآءَ كُلَّهَا

“Bütün isimleri Âdem’e öğretti…“ [El-Bakara 31] mealindeki ayet-i kerîme buna işaret etmektedir.

b- Dînî ve dünyevî olarak beşerin levazımı, mevcud hayat ve yaşamak için tayin edilen ilimlerdir. İnsanın vukufu bu kısımda tahakkuk eder. Zamanın geçmesiyle fenler ve ilimler –Hâlık‘ın insana verdiği güç imkanıyla-, insanlara zuhur olabilecek maden ve sanatlarda bilgi kazanmak mümkündür. Zaten bu zuhûrâtın sebebi de ilimdir. Çünkü zaman zaman Allah Teâlâ insanların dimağına bilgileri ilham eder. Bu ilhamla her bir âlim gücü nisbetinde bilgiyi tahsil eder. Her bir mesleğe aid bilgilerin tahsili farz-ı kifâyedir. Ancak kişinin dînini ilgilendirecek ilmihal bilgilerine vukuf farz-ı ayndır. Çünkü bir insan birçok ilimleri tahsil etmeye güçlü değildir. İmam Şâfiî ne güzel buyurmuş:

Zaman ne kadar beni edeblendirdiyse aklımın yıkılmasını çoğalttı
Her bir bilgiyi çoğalttığım zaman da bilmezliğimi ziyadeleştirdi


Demek insan her müşahede ettiği zaman olaylarının biriyle aklının yokluğunu idrak eder ve her bir ilmi öğrendikçe daha önceki cehaletini itiraf eder. İşta hakîkî akıl bu. Fakat hukemâ demişler ki: “Hepsi bilinmeyen bir şeyin her ciheti terk edilemez.“
Netice-i meram, ilim bir cevher; cehalet bir canavardır.

Canavarlıktan cevherliğe sığınmak rûhî vazifedir. Çünkü ruhun en çok nefret ettiği, vesvese ve cehalet olmak üzere iki şeydir. İmam Râzî diyor ki: İlimden mahrum olmadığım, bütün hayatımı ilme verdiğim halde birçok sırları çözemedim. Fakat şu sırrı çözdüm:

Hiçbir şey bilmiyorum diye anladım…

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]