İFFET - NAMUS - ÖZGÜRLÜKTÜR
Faziletler Bahsi (İnsani Erdemler) İslam Ahlakında oldukça geniş bir alan, iffet ise insani erdemlerin temel kavramlarındandır. Günümüzde kapitalist ve materyalist ahlakın dayattığı dünyevi değerlerin yok etmek üzere olduğu bir faziletimiz olduğu için, İffet konusu önemlidir.
İffet, İslam Ansiklopedisi?nde[1] şöyle tarif edilir: "Haramdan uzak durmak, helal ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınmak"
Ragıp el İsfehani ise İffeti şöyle tanımlar: İffet, nefsi hayvani güdülerden, eğilimlerden alıkoymaktır. Bu da şereh kavramı ile ifade edilen İfrat ile, şehvetin dondurularak tamamen işlevsizleştirilmesi anlamına gelen tefrit arasında orta bir durumdur. İffet kavramı sadece arzu (şehvet) ile alakalıdır. [2]
Kuran-ı Kerimde (a,fe,te)kökünden türemiş dört isim ve fiil kullanılmıştır. Biri ?afif?kavramı: İffet sahibi olanlar için kullanılır. [3] Ayeti kerimede sadakaların kimlere verileceği tarif edilirken, afif insanın özelliği de ortaya çıkıyor:
?Allah yolunda kendini vakfetmiş, yeryüzünde ticaret için dolaşmaya gücü yetmeyene, afif davrandıkları için diğer insanların zengin sandığı kimseye, yüzsüzlük edipte insanlardan bir şey istemeyen fakirlere?.?
Başka bir ayeti kerimde ise Arapça (a,fe,te) kökünden türemiş, iffet kelimesi karşımıza çıkar[4]
?Nikah (için gerekli mehir ve nafakayı) bulamayanlar da Allah lütfundan kendilerine zenginlik verilinceye kadar iffetlerini korusunlar??
Kuran?ı Kerimdeki kullanımına baktığımızda genel olarak şu anlamlar öne çıkıyor: ?Kanaatkarlık, tokgözlülük, haya ve Cinsel istekler konusunda ölçülü ve edepli davranma?
Yine Kuran-ı Kerime baktığımızda iffet sahibi peygamberlerin örneklikleriyle karşılaşıyoruz; İffet sahibi Yusuf?un Allah?ın yardımı ve iffet duygusu sayesinde Züleyha?nın gayri meşru isteğinden korunması, Musa Peygamberin Şuayb peygamberin kızlarıyla karşılaşmasında gösterdiği iffet onlara meyletmemesi, kendini koruması, Hz. Meryem?in içinde bulunduğu toplumun ahlaksızlığına rağmen iffetini koruması ve iffetiyle imtihanını görmekteyiz.
İffet, oldukça önemli ana ahlaki kavramlardan birisi olmasına rağmen layıkıyla anlaşılamayan kavramlarımızdandır.
İslam Ahlak Felsefe?sinde, iffet kavramı üzerinde bir çok İslam Alim?i önemle durmuş, ibadetlerin şekli olmaktan çıkıp bir ruh kazanabilmesi için bu kavram, temel ahlaki bir fazilet olarak sayılmıştır. İslam filozofları, mutasavvıflar, kelamcılar ahlak felsefesi alanında yaptıkları çalışmalarda genel olarak, insan nefsinin üç temel psikolojik kapasitesinden bahsetmiştir, iffet?in ise arzu gücünün ılımlı işleyişinden doğduğu söylenmektedir.
Nefsin üç temel gücü;
1) Nutuk (düşünme)
2) Gazap (öfke)
3) Şehvet (arzu)
Bu üç temel psikolojik kapasite itidal ölçüsünde işlediğinde üç fazilet doğuyor:
1.Hikmet
2.Şecaat
3. İffet
Nutuk-Gazap ve Şehvet?in birbiriyle uyumlu çalışmasından ise bir fazilet daha doğuyor:
4. Adalet[5]
Bu dört kavram İslam ahlakının temelini oluşturur.
Çoğu alim şehvet duygusunun ılımlı işleyişi ile iffetin var olduğunu söylese de onu ayrı bir kuvve olarak görüp, şehvet (arzu) duygusunu aklın kontrolüne teslim eden güç olarak değerlendirenler de olmuş?
Maverdi ise iffeti, kişinin saygınlığı ve onuru çerçevesinden değerlendirmiştir. ?İnsanlara muhtaç konuma düşüp onların yardımıyla yaşama zilletinden korunmayı, insanın kendi kişiliğine karşı ahlaki görevi? saymıştır. [6]
Kısaca; İffet için, insanın iç güdülerini kontrol etmesini sağlayan önemli bir psikolojik mekanizmadır diyebiliriz.
Özellikle, dürtüselliğin, hırs, rekabet, bencilliğin vs..oldukça yaygın bir sorun olarak çocuklarımızda ve gençlerimizde ortaya çıkmasının bir nedeni de iffet yoksunluğu olabilir mi? Acaba?
İffetin meydana çıkması ile iffetten doğan diğer ta?li erdemler ise Alimlere göre farklı şekillerde tasnif edilse, sıralansa da genel olarak aşağıdaki değerlerdir:
İffetten Doğan Daha Alt Değerler (Gazali)
Cömertlik
Haya
Günahtan çekinme
Kanaat
Sabır
Yardımlaşma
Kibarlık
İşleri güzellikle ölçüp tartma
Müsamaha
Mahcubiyet
Düzenlilik
Güzel görünüş
İffeti olmayan bir insanın erdemli bir davranış sergilemesi mümkün müdür? Diye bir soru akla gelebilir. Elbette bu davranışları insan iffete dayandırmadan sergileyebilir. Ancak arada şöyle büyük bir fark olacaktır ki;
Eğer sabır, iffete dayanmıyorsa ya da kibar davranış gösteren birinin bu davranışı iffete dayanmıyorsa dünyevi bir değere dayanıyordur. Nitekim, Gazali[7] ve Farabi gibi İslam ahlakçıları, iffete dayanmayan değerlerin ya psikolojik zafiyetten, ya bedensel zafiyetten ya acizlikten, ya korkaklıktan, ya bilgisizlikten ortaya çıktığını söylüyor. Korktuğu için sabreden, önüne çıkan engelden dolayı zevklerini terk eden (Allah için değil) ya da ileride daha iyisini elde etmek için zevklerini terk edip nefsinin isteklerini kontrol eden kişi görünüşte erdemli hareketler yapıyor olsa da İslam Alimleri o kişinin ahlaki bir tutum içinde olmadığını belirtmişlerdir. Ya da zaten kişinin doğasında olan bir şeyi sergilemesini ahlak olarak görmemişlerdir. Bir annenin kendi çocuğunun karnını doyurması ve onu tehlikelerden koruması gibi?.
Ragıp el İsfehani , İslam?ın Ahlaki İlkeleri adlı eserinde [8] İffetin başlangıcının kalbi bedeni şehvetlerden, azgınlığa ve saldırganlığa sürükleyen itikaddan alıkoyma ile mümkün olacağını, tamamlanması için bütün azaların kontrol altına alınması gerektiğini vurgular ve şöyle devam eder;
Kalpte iffetin yokluğu temenni ve sû-izan oluşturur ki bu bütün kötülüklerin ve rezilliklerin temelidir. Başkasının elinde olanı temenni eden ister istemez ona hasetlik eder. Bu duygu ilerledikçe düşmanlığa dönüşür. Su-i zanda bulunan kimse ise saldırganlaşır, azgınlaşır, haddi aşar.
Bundan dolayı Yüce Allah bu iki hasletten mü?minleri men etmiştir ? Allah?ın kendisiyle kiminizi, kiminizden üstün kıldığı şeyi temenni etmeyin.? Nisa 32
Kalbin iffetinden sonra Ragıp el İsfehani tam anlamıyla iffet sahibi olabilmek için tek tek bütün azaların iffetini sayar:
Dilde iffet için: Alay, tecessüs, gıybet, söz taşıma, kötü lakap takmalardan uzak durmak ve hayırlı konuşmak
Gözde iffet için: Bakılması yasak şeylere bakmamak, bakışları alçak, bayağı, dünya süslerinden çevirmek
Kulakta iffet için: Dinlenmesi yasak ve çirkin şeylere temayül etmemek
Azaların hepsi açısından iffetin esası: Sahibinin onların her birisini, şehvetin ve hevanın değil, aklın ve şeriatın belirlediği sınırlarının dışına çıkmalarına izin vermemesidir.
İffet konusunu araştırdıkça;
Namaz kılan ama faizi çok rahat yiyebilen, rahat yalan söyleyebilen,
Oruç tutan ancak akşam iftar sofralarında kuş sütü eksik sofra hazırlayıp sahura kadar tıka basa yiyen,
Başörtüsü takan ancak balolara sanatçılarda dahi bulunmayan kıyafetlerle gidip göz dolduran hatta magazin dergilerinde şıklık yarışında liste başına giren,
Makamıyla, gücüyle, zayıfı ezmekten, sömürmekten çekinmeyen,
Ortalama 60, 70 yıllık ömrünün neredeyse 40, 50 senesini kariyeri için koşuşturarak geçiren,
Hristiyanları ve Yahudileri dost edinen, onlarla birlikte anlayış ve hoşgörü içinde hareket eden ancak mü?min kardeşini tekfir eden,
En büyük şeytan ABD ve İsrail ile birlikte hareket eden, Avrupalı olabilmek için can atan alnı secdede Müslümanların halini daha iyi anlıyor insan?.
Halbuki biz Müslüman hanımların başörtüsüyle birlikte: ? Gözlerini haramdan sakınma? mahrem yerleri koruma? süsü göstermeme?. Zinetleri namahreme göstermeme??[9] Dikkat çekici ya da karşı cinsi çeldirici şekilde yürümeme[10], kırıtarak konuşup kalbinde hastalık bulunanların gönlünü çelmeme[11] gibi iffetten doğan ahlaki sorumluluklarımız da var? başörtüsü bu ahlaki sorumluluklarla ancak bir değer ve kimlik kazanır.
Namaz emri şeklen Kuranda yer almamasına rağmen; ?Dosdoğru kılmak[12], huşu içinde kılmak[13], hayasızlığı ve kötülükleri terk etmek[14] ile birlikte iffetten doğan ahlaki sorumluluklarla birlikte sıralanır.
Ticaret ve çalışma; ? Ölçü ve tartıda adalet ile[15], sadaka ile, verme davranışı [16]ile birlikte zikredilir.
Dostluk mü?minle[17], düşmanlık şeytanla, zalimle birlikte zikredilir?
Sonuçta, İslam ahlakını kuşanmadan ibadetlerimizin bir ruhu olmayacaktır.
Şeklen ne kadar Müslüman görünsek de ?İffetin olmadığı yerde bütün ahlaki rezillikler de ortaya çıkacaktır?
----------------------------------------------------------------------------------
[1] TDV, İslam Ansiklopedisi, cilt 21, sf: 506,507
[2] Ragıp el isfehani, İslamın Ahlaki İlkeleri, Beşikci yay. Sf. 298
[3] Bakara suresi: 273. ayet
[4] Nur suresi: 33
[5] İmam-ı Gazâli - İhyâ'u Ulûm'id-din 3.Cilt: 9.Kitap: Riyazül nefs ve Tehzibil Ahlak ve Mualeceti Emrazil Kalb sf 4
[6] TDV, İslam Ansiklopedisi, cilt 21, sf: 506,507
[7] İmam-ı Gazâli - İhyâ'u Ulûm'id-din 3.Cilt: sf:105
[8] Ragıp el isfehani, İslamın Ahlaki İlkeleri, Beşikci yay. Sf. 298
[9] Nur suresi, 31
[10] Lokman, 19
[11] Ahzap, 32
[12] Bakara, 110
[13] Mü?minun 1,2
[14] Ankebut, 45
[15] A?raf, 85
[16] Gizli açık çok verin ki rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve duanız kabul edilsin. İbn -M ace
[17] Ali İmran, 118 Maide, 51
Fatma Gültekin.