* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: DOĞRULUĞUN BEREKETİ  (Okunma sayısı 318 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
DOĞRULUĞUN BEREKETİ
« : Haziran 01, 2018, 09:14:59 ÖS »
DOĞRULUĞUN BEREKETİ

Zamanın behrinde bir şahıs, Harem-i Şerif’in kapısında:

“Ey doğrulara yardım eden, haramlardan kaçınanları koruyan Allah’ım!” diyerek büyük bir ihlâs içerisinde hep aynı duayı okuyordu. Onun bu halini görüp yadırgayan bazı kimseler; “Acep ola bu zâtın sürekli aynı dua ile Allah-ü Teâlâ Hazretlerine iltica etmesinin bir hikmeti mi var?” diye düşünerek adama yaklaştılar ve Ona:

“Sen başka dua bilmez misin?” diye merak içerisinde sordular.

O zât bu suale şöyle cevap verdi:

“Ben vaktiyle Beyt-i Şerif’i tavaf ederken ayağıma takılan bir şeyi eğilip aldım. Bir de baktım ki içinde bin altın bulunan bir kese... Şeytanımla vicdanım mücadeleye tutuştular. Şeytanım, bin altın çok para, senin bütün ihtiyaçlarını karşılar dedi. Vicdanım ise, bu haramdır, boşuna saklama; sahibini bul, teslim et, dedi.

Ben böyle mücadele içinde iken, birinin sesi duyuldu.

Adam:

“Burada, içinde bin altınım bulunan kesem kaybolmuştur. Kim buldu ise getirsin, ona otuz altın müjde vereyim!” diyordu.

Bin haramdan otuz helâl hayırlıdır, diyerek keseyi sahibine teslim ettim. O da bana otuz altın verdi.

Bunu alıp bakırcılar çarşısında gezerken, bir Arap kölenin otuz altına satıldığını görünce, hemen satın aldım. Bir müddet sonra bu kölenin yanına bir kısım Araplar gelip gizlice konuşmaya başladılar. Köleden ne konuştuklarını sordum. Saklamayıp aynen anlattı:

“Ben Mağrip sultanının oğluyum. Babam, Habeş melikiyle savaştı ve savaşı kaybetti. Beni de esir alıp buralarda sattılar. Babam bunları göndermiş, elli bin altın da vermiş ki beni satın alıp götürsünler. Sen bana çok iyilik ettin, kendi evlâdın gibi kabul ettin. Ben senden memnun kaldım. Bunlar beni satın alacaklar; sakın az altına razı olma, elli bin altına sat beni.” dedi. Köleyi elli bin altına sattım.

Bu kadar büyük sermaye ile bir kısım mallar alıp Bağdat’a gittim. Orada açtığım dükkânda mallarımı satıyordum. Bir tanıdığım gelip, meşhur bir tüccar dostum vefat etti, ay gibi güzel kızcağızı yalnız kaldı. Gel bunu sana alalım dedi. Ben de kabul ettim. Kızın, çeyiz olarak getirdiği birtakım tabakların üzerinde içi altın dolu keseler vardı. Hepsinin üzerinde de biner altın yazılı iken, birinde dokuz yüz yetmiş altın yazılı idi.

Bunun sebebini sorduğumda kızcağız dedi ki:

“Babam bu keseyi Harem-i Şerif’te kaybetmiş. Bulan bir helâlzade keseyi iade edince, otuz altını ona müjde olarak vermiş, ondan geriye kalanlar da bunlardır.”

Bunun üzerine ben Allah’a hamd ve şükürlerde bulundum. Doğruluğun bereketini bu kadar çabuk bulacağımı hiç düşünmemiştim.

Her şeyin başı doğruluktur. Her işin nizam ve intizamı doğruluk iledir. Allah-ü Teâlâ Hazretleri, doğruluk üzere muazzam bir ölçü koymuştur ki Muhammed-ül Emin olan Rasulullah (sav) Efendimizi âlemlere rahmet kılmıştır. Cenab-ı Peygamber Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz; “Doğru olunuz, doğruluk gerçeği, gerçek de cennet yolunu gösterir. Bir kimse doğruluktan ayrılmaz, doğruluğu düstur edinirse, Allah indinde o kimse sıddıklardan olur.” (Buhari) buyurmuş, doğruluğun izzet ve şerefini, onun ile maddi ve manevi nimetlere ulaşılacağını haber vermiştir. Seyyid Abdülkadir Geylani Hazretlerine, "Bu işe başladığınızda (Allah’a vuslat yoluna girdiğinizde), temeli ne üzerine attınız? Hangi ameli esas aldınız da böyle yüksek dereceye ulaştınız?" diye soranlara şöyle buyurmuştur: “Temeli doğruluk üzerine attım. Hiç yalan söylemedim. İçim ile dışım bir oldu. Bunun için işlerim hep rast gitti.” buyurmuştur. Bunun içindir ki doğruluk, eşi ve benzeri olmayan muazzam bir nimettir. Ona yapışan hayal dahi edemeyeceği nimetlere ulaşır, Ondan uzak duran nice belalara uğrar. Nitekim kıssamızdaki küçücük hareket dahi hikmet boyutunda muhteşem noktalara ulaşmıştır.

Adamın dürüstlük üzere bir hareketi, nice vesilelerle türlü nimetlerle karşılık bulmuştur. Allah onun bu hareketini, en güzel şekilde ödüllendirmiştir. Bunun yanında şayet bu kimse doğruluktan taviz vererek, o bulduğu parayı vermeseydi, aynı şekilde yaptığı bu hareketten dolayı, bela ve musibetlerin türlü yönlerden kendisine ulaşacağı bir hakikattir. Bunun için doğruluktan, dürüstlükten zerre kadar taviz vermemek; hileli, riyalı, yalanlı yollara sapmamak Müslüman’ın şiarı olmalıdır. Zira doğruluk ile iman arasında ince bir köprü vardır. Rasulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurur: “Kalbi doğru olmayanın imanı doğru olmaz. Dili doğru olmayanın da kalbi doğru olmaz.” (İbni Ebiddünya) Cenab-ı Hakk, cümlemize ve cümle ümmeti Muhammed’e doğruluk üzere yaşayıp doğruluk üzere huzuruna varmayı nasip ve müyesser eylesin inşallah.

 


* BENZER KONULAR

Dualarımız Neden Kabul Olmuyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:43 ÖÖ]


Birlikte Hizmet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:59 ÖÖ]


Gizli Halleri Açık Hallerinden Daha Hayırlı Adamlara İhtiyacımız Var Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:31 ÖÖ]


Mücahitler Kazandığınızı Kaybetmeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:32 ÖÖ]


İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:29 ÖÖ]


Zamanın Kıymetini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:13 ÖÖ]


Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]