BEREKETLİ EV
Evlerimize girerken ailemize selam vererek gireceğiz. Selam vermenin önemini eş ve çocuklarımıza anlatacağız. Cep telefonu ve internet konuşmalarımızda ve yazışmalarımızda da selamı ihmal etmeyeceğiz. Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki; “Ailenizin yanına girdiğinizde onlara selâm verin ki size ve ev halkınıza bereket olsun” (Tirmizi)
Şeytanın en büyük hedefinin evlerimiz ve ailelerimiz olduğunu unutmayacağız. Evlerimize girerken Allah’ı zikrederek ve şeytandan Allah’a sığınarak gireceğiz. Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki; “Kişi evine döndüğü zaman içeri girerken ve yemek yerken Allah’ın adını zikrederse, şeytan (avanelerine): Size burada gecelemek de yok akşam yemeği de yok! Der. Ama kişi, eve girerken Allah’ı zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (avanelerine): Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değil der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken Bismillah! Diyerek Allah’ı zikretmezse, şeytan (avanelerine): Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya da! Der. (Müslim)
Her akşam sofrada ailece bir araya gelmeye, dertleşmeye ve nasihatleşmeye dikkat edeceğiz. Aile efradımızın durumlarını her akşam toplu yenilen yemekler vesilesi ile gözden geçirip gerekli tavsiyeleri yapacağız. Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki; “Yemek için bir sofranın başına hep birlikte toplanınız. Bir arada ve beraber yiyiniz, sizin için bereketli ve mübarek olur.” (Ebu Dâvud)
Her gün en az dokuz saat dizilerin, filmlerin, magazin programlarının ahlaksızlık bombardımanına uğrayan evlerimizin temizlenmesi ve bereketlenmesi için bolca Kur’an okuyacağız. Evlerimizin her odası Kur’an’la tanışacak. Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki; “Kur’an okunan evin hayrı artar, sakinlerini sıkmaz, melekler toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır. Kur’an okunmayan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Melekler uzaklaşır, şeytanlar oraya dolar.” (Darimi)
Evlerimizde Allah’ın anıldığı, Kur’an ve sünnetin öğretildiği dersler ve sohbetler yaparak ailece Allah’ın rahmet ve bereketine talip olacağız. Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki; “Bir cemaat, Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.” (Müslim)
Anne ve babalarımızı, ailemizin büyüklerini evimizde misafir etmeye, onlara hürmet edip gönüllerini kazanmaya ve dualarını almaya gayret edeceğiz. Bereketin, büyüklerinin duasını ve razılığını kazananlarla beraber olacağını bileceğiz. Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki; “Feyiz ve bereket sizin büyüklerinizdedir.” (Beyhaki)
Allah’ımızın bize ve ailemize taksim ettiği rızka razı olacağız. Elimizdeki nimetlere sürekli şükredeceğiz ki Allah’ımız huzur ve bereketimizi arttırsın. Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki; “Şüphesiz, Allah verdiği rızık ve nimetlerle sizi imtihan ediyor. Kim Allah’ın verdiğine razı olursa, o nimet ve rızık Allah tarafından bereketlendirilir, genişletilir. Kim de rızkına razı olmayıp kanaatsizlik ederse, o nimet onun için mübarek ve bereketli olmaz.” (Beyhaki)
Evlerimizde huzur, afiyet ve bereket için eşlerimize, çocuklarımıza ve ailemize yumuşak huy la ve güzel ahlakla muamele edeceğiz. Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki; “Yumuşak huylulukta bolluk ve bereket vardır. Kim yumuşak huyluktan mahrum olursa hayır ve bereketten de mahrum olur.” (Müslim)
Abdülaziz Kıranşal.