NELER OLUYOR BİZE
Sanki kim olduğumuzu, ne olduğumuzu, nerden gelip nereye gideceğimizi düşünmez olmuşuz. Kime kulluk ediyoruz? Kim için uğraş verip koşturuyoruz bu hayatta. Adeta beyinlerimiz durmuş nefislerimiz içimizde at koşturur olmuş.
Evet, günümüz Müslüman’ı sorgulamadan günü birlik yaşamayı öğrendi. Etrafındaki acılara duyarsız kalmayı, sevgiyi, saygıyı, anaya babaya hürmeti, onlara öf bile demeden, merhamet etmeyi unuttu ve unutturuldu. Yüce Allah Ayeti kerimede şöyle buyurmaktadır: “Biz, insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun anne karnında taşınması ve sütten kesilme süresi toplam olarak otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der: ‘Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın Salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım. ”(1)
Aslında önce neden bu hale geldiğimizi sorgulamamız gerekmektedir. Bir toplum aile ocağını kaybetmeye başladığı an, kendi kale surlarının dibini elleri ile kazmaya ve ağır ağır yıkmaya başlamış demektir. Yaşamakta olduğumuz şu son yüzyıl Müslüman toplumların kendi kimliklerini kaybederek, fitne kazanının kaynamaya başlaması ile birlikte, her şey aslından uzaklaşmış, önce ailenin direği olan kadın, evinden, çocuklarından uzaklaştırılmış buda modernleşmenin, batılılaşmanın bir göstergesi gibi sunulmuştur. Her kesin gözünde büyüttüğü, yolunda gitmeye çalıştığı o hastalıklı batı, kadını özgürleştirme adı altında köleleştirmiş ve sokağa itmenin gereksiz yükler yüklemenin adını da özgürlük koymuştur.
Ûstâd Necip Fazıl; İslamda kadının yerini ve değerini “ Kadın; Hıristiyanlıkta yol kesici bir engel, İslamda ise yol açıcı bir kanattır.“ sözü ne güzel ifade etmiştir.
Oysaki İslam dini kadının ve erkeğin sorumluluklarını yaratılış fıtratlarına göre belirlemiş, kadını sadece çocuklarının bakımından, eğitiminden, ailesinden kısacası yuvasından sorumlu tutmuştur. O kadın ki Allah Resulü (s.a.v)’ in “Cennet annelerin ayakları altındadır.”(2)Övgüsüne mazhar olmuştur.
Artık toparlanmamız kendimize gelmemiz gerekiyor. Kadınlar anne olduklarını asıl görevlerinin çocukları eğitmek ve yuvalarında sorumlu olduklarını hatırlamalı ve yaşamını ona göre şekillendirmelidir. Evet, kadında eğitim alır, almalıdır da, ilimde tahsil eder, ama asıl görevi anneliktir. Kariyer yapma, geçiminde sorumlu olma, bunlar ikinci planda kalır. Kadının fıtratına ters bir yaşam tarzı tercih etmesi ona hayatı çekilmez bir hale getirmekte bu nedenle kadınların büyük bir çoğunluğu yuvası, çocuğu, eşi ve kariyer yapma gibi birçok sorumlulukların arasında duygusal ve fiziksel olarak sıkışıp kalmakta bunun en büyük yarasını ise çocuklar almaktadır. Çocuklar yüce Allah’ın anne babaya verdiği emanetlerdir. Her anne baba çocuğuna en güzel terbiyeyi vermekle yükümlüdür. Yüce Allah ayeti kerimede: “Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı, yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateşten koruyun. ”(3)buyurmaktadır.
Sağlam temeller üzerine kurulmuş aileler ise başarılı kişilerin oluşturduğu güçlü milletler demektir. Resûlullah (sav) “Çocuklar cennet çiçekleridir, kalp meyveleridir, ilâhi ihsan ve rızıklarıdır.” buyurur. O nedenledir ki bu çiçekler küçük kuş yavrusu misali yuvaların da anne sevgisi ve bilgisi ile büyürler, kanatlanarak uçmayı ve yaşamayı öğrenirler.
Babalar ailesinden sorumlu olduklarını unutmadıkları sürece sağlam iradeli kişilikli çocuklar büyür. Kadınlar annelik hislerini kaybetmediği ve asıl görevleri olan anneliği unutmadığı müddetçe imanlı nesiller yetişir. İmanlı bir nesil ise kişiliği kur’an ahlakı ile şekillenmiş bireylerin oluşturduğu güçlü milletler demektir.
İşte ancak o zaman bu dünya “bencilliklerin bittiği, kardeş kavgalarının kalmadığı, adalet terazisinin eşit tarttığı hatta kurtla kuzunun dahi yan yana durabileceği” yaşanası bir yer haline gelecektir.
Annelik duygularımızı, geçici heveslerimize ve hırslarımıza değişmeden, annelik hislerimizi kaybetmeden, geleceğin anne babalarını yetiştirebilmek duaları ile…
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
1-Ahkaf Suresi:15
2- Nesâ-î, Cihad
3-Tahrim: 6