* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: HayataAnlam Katmak  (Okunma sayısı 813 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
HayataAnlam Katmak
« : Mart 07, 2024, 10:51:47 ÖÖ »


HayataAnlam Katmak

Sizi neler sevindiriyor? Nelere, ne derece üzülüp hayıflanıyorsunuz? Elinizde bulunanlar, sizleri ne kadar hoşnud ediyor veya onlardan kaybettiklerinize ne kadar kahroluyorsunuz?

Sıraladığımız ve benzeri suallerin tamamına vereceğiniz cevab; sizin "eşya"ya yüklediğiniz "ölçü" cinsinden bir değeri içerecektir. İnsanoğolunun altın ve gümüş gibi nesnelere atfettiği değer, faide cinsinden bir anlam taşımıyor. Aksi halde demirin en değerli metal olması gerekirdi. Altın, insanlar kendisine ne kıymet verirse o değerdedir.

İkrama layık olma/kıymet ifade etme cihetiyle insan, değeri "takva"dan başka kıstas ile ölçmeye kalktığında başına gelebilecek "seviyesizliği", iyi tesbit etmelidir. İblis'in düştüğü dereke, böyle bir yanlış değerlendirmeyi izah etmiyor mu?

Eşya; "şeyler"; yani varolan/yokluğu hayal edilebilen nesne ve tümüyle hadiseler, yukarıda değindiğimiz özelliğe sahiptir. Aynı seylere /mal-şöhret-bilgi- iki insan için sahip oldukları; aynı değeri ifade etmiyor, aynı derece sevinip, ellerinden çıktığında da aynı derecede üzülmüyorlar. Bu; o insanların, sahip olduklarına yükleyegeldikleri değerin farklılığından kaynaklanmaktadır.

Arabasıyla kaza yapan veya çok sevdiği annesini kaybeden veya üniversite sınavını kazanamayan insanların hissettikleri üzüntü-kederlenme-yıkılma-hayata küsme-ağlama-hatta cana kıyma ve benzeri tüm etkiler; o şeylerin insanlar tarafından ne değer ifade ettiğine bağlıdır. Kişiler olaya, tamamen kafalarında kurdukları açıdan bakmakta, üzerlerindeki etkisini buna göre tanzim ve etkiye de o oranda müsaade etmektedirler.

Oğlu İbrahim'in defni esnasında gözlerinden damlayan yaşları gören eshab, Hz Peygamber sav e;

"-Nehyettiğin halde ölü üzerine niçin ağlıyorsun ya Rasulallah ?" diye sormuşlar:

"-Kalb hüzünlenir, göz yaşarır." şeklinde karşılık almışlardı.

Bu olay karşısında hüzün, işte bu kadar; ne az ne de daha fazla.
Misal olarak; oğulcağızları Yusuf ve Bünyamin'i yitiren Hz Ya'kub as ı, mal ve ehlini kaybeden Hz Eyyub as ın yaşadıklarını verebiliriz.

"Ben , dolgunluğumu ve hüznümü, ancak Allah'a şikayet ederim." –Yusuf 12/86-
diye cevab veriyor Hz Ya'kub as "-Gamdan eriyip helak olacaksın." diyenlere.

Hz Süleyman as, kendisine verilen nimete; "Bu rabbimin fazlındandır, şükrediyor muyum yoksa nankörlük mü ediyorum diye." şeklinde yaklaşmakta idi.

Hayalleri boşa çıkıp güvendiği dağlara kar yağan nice insanlar vardır ki, bu olaylar onlar için birer "yıkım" olmuş, hayat yaşanmaz hale gelmiştir. Aynı olayları yaşadığı halde metanetini muhafaza edip çok daha az sıyrıklarla atlatan insanların diğerlerinden farkı; hayatın niçin varolduğu sualinde yatar.

Bediü-z zaman Said i Nursi nin tabiriyle "Nakkaş-ı zü-l Celal" olan Allah Teala nın kainattaki mevcudatın başına getirdiği iyi-kötü hayr-şerr namına tüm hadisenin, "nakış" inceliğinde cereyan ettiğini düşündüğümüzde hayat; elbette başka bir çehreyle karşımıza çıkacaktır. Rızık, korku, endişe, emellerimiz ve dahi herbir şeyin, kaderin sahibi olan Allah'ın cc bir tercihi sonucu ortaya çıkışını düşündüğümüzde, hayata yüklediğimiz anlamın "din edinmek" ile aynı manaya geldiğini idrak edebileceğiz. Zira; sizin dininiz, sizin hayata yüklediğinizden başka bir şekle bürünmeyecektir. Hakeza sizin "ilah" diye ibadet ettiğiniz, sizin kendisini tanımladığınız "zat" değil mi? Bu yüzden Allah'ı cc, kendisi ve Rasulleri nin as tanımladığıyla tanımak zorundayız, ne fazlasıyla, ne de eksiği.

Sevginizi, kime ve ne kadar yönelteceğinize kim karar veriyor? Ya nefretinizi ? Tüm gayret ve çalışmalarınızın hedefinde kim ya da kimler var? Kendinizi kime ya da nereye aid görüyorsunuz? Benzeri suallere vereceğiniz cevablarla hep "kendinizi" tanımlamış olacaksınız. Varlık alemindeki yerinizin bir tesbiti olacaktır bu tanımlama. Nefsin, insan/ların veya maddenin eline terkedilmiş bir "ölçü"nün, fıtratla uyuşmayan bir hayatın kapısını açacağı şüphesizdir.

"De ki; benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm; Rabbu-l Alemiin olan Allah içindir."6/162

Buraya kadar, "eşyanın anlamlandırılması" hususunun, "ölçünün, kimin yada neyin tesbitine bırakıldığı" ile ilişkisini izaha gayret ettik. Bu aşamada konunun yegane parametresi olan "niyet" üzerinde durmak gerekecektir. Yapılan aynı fiilin, farklı muamele görmesi/farklı karşılık bulmasının temelinde, niyetin yatmış olduğunu belirtmek gerek.

Sabahleyin, ekmek parası kazanmak üzere evinden çıkan iki insanın bu ameli; hayatı kazanmak veya hayatı Yaratıcı ya sunmak gibi iki farklı niyetle değerlenecektir. Başka bir söyleyişle; çok basit gibi görülen fiiler dahi niyete bağlı olarak "ibadet" kapsamına girebileceği gibi, birtakım ibadetler de yine niyetin bozulması sonucu iptal olup sahibini sorumlu kılabilecektir. Daha öte; aynı amelin sahibi salih iki mü'min kulun, Allah cc katındaki mükafatı da, onların Allah tan cc "umdukları" düzeyde olacaktır, Allah'ın cc adaleti ve lütfu ile.

"Ben, kulumun benim hakkımdaki zan ve i'tikadına göreyim. Hakkımda nasıl isterse öyle i'tikad etsin."-Kudsi hadis.Müslim, Taberani, Hakim den Son tahlilde;

Bizler, kendimizi kime ve kaç dirheme sattığımızın bilinci ile kuşanmak zorundayız. Geçici menfaatler karşılığı insanlara veya dünyaya mı, yoksa cennet ve rızası karşılığında Allah'a cc mı? Yani; hayatımızın bahası ne?

Gerçek sahibi olmadıklarımıza sahiplenmeyle, kaybedeceklerimizin hesabını yapabilmeliyiz.

"Biliniz ki, dünya hayat, bir oyun, bir eğlence, bir süs ve aranızda bir övünme ve mal-evlatta bir çokluk yarışından ibarettir. Bir yağmur temsili gibi ki otu rençberleri imrendirmiştir, sonra heyecana gelir, bir de görürsün sararmıştır, sonra da olur bir çörçöp, ahirette ise şiddetli bir azab, bir de Allah'dan bir mağfiret ve rıdvan vardır. Dünya hayat bir aldanış faydalanmasından başka bir şey değildir.. Siz Rabbinizden bir mağfirete ve eni yerle göğün eni gibi bir cennete yarışın ki Allah'a ve Rasulleerine iman edenler için hazırlanmıştır., O Allah'ın fazlıdır, onu dilediği kimselere verir ve Allah, çok büyük fazl sahibidir.

Ne yerde ne de nefislerinizde (hayr ve şerr namına) bir musibet başa gelmez ki, biz onu meydana çıkarmazdan evvel bir kitabda (Levh-i mahfuz) yazılmış olmasın. Şübhesiz bu, Allah'a göre kolaydır. Şunun için ki; kaybettiğinize gam yemeyesiniz ve size verdiğine de güvenmeyesiniz. Allah, çok çok öğünen kurulanın topunu sevmez." Hadid-57/20-22

Hayatın, Hayy olan Allah'a cc adandığı şekliyle değer kazanması duası ile...

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]