Kur’an ve Sünnete Göre Yaşamak
Kur’an ve Sünnete Göre Yaşamak, Dr. Burhan İşliyen’in kaleminden çıkan sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmış, okuyan herkesin kendi payına bir güzellik bulabileceği ve Müslüman şahsiyetini anlatan, kısaca söylersek bize hesabı verilebilir bir hayat yaşamamız gerektiğini hatırlatan samimi bir kitap.
Hz. Peygamber (s.a.s.) “Her doğan, İslam fıtratı üzerine doğar.” buyurmuştur. İnsanı bu fıtrat üzerinde tutacak olan ise Kur’an ve sünnet çerçevesinde bir hayat yaşayarak kalbini, bedenini ve ruhunu doğru kaynaklardan beslemektir.
“Kur’an ve sünnet ışığında Müslüman nasıl olmalı?” sorusuna cevap arayan yazar, ihtilaflardan uzak, yaşanmış hayat hikâyelerinden kesitlerle kısa ve öz yazılarla İslam’ın en önemli değeri olan ahlaka, ayet ve sünnet ışığında bir kapı aralıyor. İslam’ın ilk aşaması Allah’a kul olabilmektir. Bu nedenle yazar bizi ilk önce Müslüman şahsiyetini anlamaya davet ediyor. Rahman’ın kullarını anlatırken Müslümanların pek çok özelliğini anlatıyor.
Müslüman Rabbinden razıdır. Rabbinden gelen zahmet de olsa rahmet de olsa O’nun rızası dışına çıkmamaya gayret gösterir. Eser, kalpteki ufacık bir iman ışığından ve onun güzelliğinden hareketle başlıyor ve kademe kademe Rabbimizle, anne babamızla, ailemizle, eşimizle, çocuklarımızla, komşularımızla ve arkadaşlarımızla olması gereken doğru, sağlıklı ve İslami iletişim şeklini bize anlatıyor. Ufacık bir noktadan yayılan güzellik genişliyor genişliyor ve önce tüm çevremizi sonra Müslüman toplumları ve en sonda da dünyayı değiştirecek bir ışığa dönüşüyor. Tabi bu dönüşüm eserde vurgulandığı gibi kişi Kur’an ve sünnet ışığında yaşamayı başarırsa gerçekleşiyor.
Kardeşlik hukukuna da değinen Kur’an ve Sünnete Göre Yaşamak, toplumda Müslümana yakışan davranışlardan, adaletten, güzel bir haslet olan cömertlikten bahsediyor. Bir yazısında “Dünya hayatı geçicidir.”, diyor yazar. “Zekâtınızı verin, selam veren Allah’ın selametini hak eden kullardan olun, hakka ve hayra davet edin.” diyor bize ve devam ediyor: “Allah’ın emrettiği gibi salih amel işleyen ve sabredenlerden olun.”
Zaman en değerli nimettir. Müslümana vaktin kıymetini bilmek yakışır. Müslüman günahlarından tövbe eder. Salih amelde yarışır ve varlıklara şükür, zorluklara sabır gösterir. Müslüman’a korku ve ümit arasında kulluk yakışır. Yazarın da dediği gibi Müslümanın gönlünde iman, zihninde Allah’ın (c.c.) ayetleri hakkıyla yer ederse ve hayatında canlı bir şekilde kalırsa kişinin elleri harama uzanmaz, gözleri harama bakmaz ve inanan kimsenin ağzından gıybet ya da yalan olacak tek bir kötü söz çıkmaz.
Son bir söz: “İnsan hayatını yaşarken fotoğraf stüdyosunda fotoğraf çektiren kimse gibidir. Hayatın her anı, kare kare, dakika dakika, saniye saniye hatta salise salise kayıt altındadır. Müslüman zamanı, hayatı, emeği boşa gitsin istemiyorsa Allah’ın (c.c.) razı olacağı şartlarda bir hayat yaşamalıdır.” diyor yazar. Öyleyse şimdi hayat fotoğrafımızı elimize alalım ve yakından bir bakalım. Allah’ın razı olduğu hayatın neresindeyiz?
Esma Çetin.