Akışkan Zamanlarda Değerli Yaşamak
İslam dininin anahtar kavramlarından biri “denge”dir. Yüce dinimiz, insana hem özgür bir alan açmış hem de birtakım sorumluluklar yüklemiştir. Bireyin hak ve sorumlulukları noktasında “orta yol”u tavsiye eder. Aslolan aşırılıklardan uzak dengeli bir yaşam sürmektir.
İslam dininin insanoğluna teklif ettiği orta yol, esasında ortak değerlerin hâkim olduğu bir düzene işaret eder. Bu değerler, toplumu inşa ve imar eder; insanların huzur ve güven içinde birlikte yaşamalarına olanak sağlar. İyi günde kötü günde birlikte olmalarını, darlıkta da bollukta da kol kola yürümelerini, her türlü keder ve felaket karşısında birbirlerine omuz vermelerini öğütler. Ahlaki, dinî, millî değerler etrafında bütünleşen insanların oluşturduğu toplumda bu değerlerin bilinmesi, yaşanması ve bilhassa gelecek kuşaklara aktarılması elzemdir.
Tarih, büyük kültürel ve toplumsal değişimlerle doludur. Çağlar açıp kapatan olaylar yaşandı, insanlık geçmişte hayal dahi edemeyeceği bir yeni dünya düzenine evrildi. İçinde yaşadığımız çağın belirleyici faktörü ise hız. Her şey alabildiğine hızlı: Ulaşım, iletişim, haberleşme… Prof. Dr. İhsan Çapçıoğlu’nun kaleminden Akışkan Zamanlarda “Değer”li Yaşamak bu hız çağına düşülen bir not niteliğinde. Eser, bilhassa “ramazan” gibi insanların vakte yüklediği anlamı yeniden yorumlamasına vesile olan özel bir zaman diliminden hareketle akıp giden hayatın karşısında eylemlerimize ve nihai hedeflerimize ilişkin bir farkındalık kazandırmayı amaçlıyor.
Kitap, iki ana bölümden oluşuyor. Birinci bölüm “ İslam, Birey ve Toplum”da İslam’ın bireye bakışı ele alınıyor. İslam’da bireycilik bencillik değildir aksine kişinin keşif yolculuğunun ilk basamağıdır. İnsan önce kendini ardından bütün mahlukatı keşfeder ve bir arada huzurlu yaşamın yollarını bulur. Bu nokta da kitap önemli bir soruyla devam eder: “Nasıl ‘İyi İnsan’ Oluruz? ‘Biz’den ‘Ben’e Sosyal Çevre Etkisi” İyi insan olmanın bireysel ve toplumsal yaşamdan bağımsız düşünülmemesi gerektiği ve sosyal çevrenin birey üzerindeki etkilerinin ele alındığı başlıkta etik ve estetik duyarlılıkların ne kadar önemli olduğunun altı çizilir. Çevrenin nitelikli rehberliği keşif yolculuğunu kolaylaştıran en önemli unsur olduğu gibi, niteliksiz ve bireyi aşağı çeken bir sosyal yaşantı da idrak kanallarını tıkayan bir engele dönüşebilir.
Kitabın ikinci bölümü ise “Ramazan, Aile ve Toplum” başlığını taşır. Bu bölümde zaman algımıza yönelik bir farkındalık kazandırmak amaçlanmış, içinde yaşadığımız çağın sorunlarına çözüm önerileri getirilmiştir. Pandemi sürecinin etkileri, tüketim toplumuna doğru evrilen dünya düzeni, sosyal medya ile değişen günlük rutinler ele alınarak akışkan zamanlarda değerleri korumanın ve değerli bir hayat sürmenin yol haritası çizilmiştir.
Zeynep Çelik