* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Ömrünün Farklı Bir Formu – Duygusal İatismar  (Okunma sayısı 101 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8190
Ömrünün Farklı Bir Formu – Duygusal İatismar
« : Mart 22, 2025, 08:25:28 ÖÖ »


Ömrünün Farklı Bir Formu – Duygusal İatismar

İstismar başlığı altında fiziksel, cinsel ve duygusal istismar alt başlıklarından bahsedebiliriz. Bu yazıda odaklanmaya çalıştığımız konu, duygusal istismar ve olası etkileri olacağı için fiziksel ve cinsel istismar başlıklarına değinmeyeceğiz fakat cinsel ve/veya fiziksel istismar doğal olarak duygusal istismarı içinde barındırdığından bu yazıyı bir giriş yazısı olarak düşünebiliriz.

İstismar kelimesinin anlamına baktığımızda “iyi niyeti kötüye kullanmak, bir kişiyi sömürmek” anlamlarına geldiğini görürüz. Sömürü dediğimiz şey ise “olanı yok olana kadar tüketmek, değerlere el koymak ve haksız kazanç sağlamak” ifadelerini karşılıyor.

Duygusal istismar, çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde etkileyen bir durumdur, muhatabının iradesini, ihtiyaçlarını veya isteklerini görmezden gelme olarak ifade edilebilir. Dünya Sağlık Örgütüne göre çocuğun sahip olduğu becerileri ortaya çıkarmak ve geliştirmek için gerekli koşulların sağlanmaması; çocuğun zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyen suçlama, hakaret, küçümseme veya tehdit etme gibi davranışlara maruz kalma da duygusal istismar başlığı altında değerlendirilmektedir.

Belirlenmesi ve değerlendirilmesi zor olan ve psikolojik istismar ile eş anlamlı kullanılan duygusal istismarın, tekrarlanma olasılığının yüksek olması ve bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sıklıkla çocuğun yakınlarından birilerinin olması nedeniyle olumsuz etkilerinin uzun süreli devam etmesi muhtemel görülmektedir.

Günlük yaşamımızda duygusal istismar şekillerine sık sık rastlamaktayız. Çocukların ebeveynleri tarafından yok sayılması, istenmediğinin ima edilmesi, lakap takılması, fiziksel özellikleri ile dalga geçilmesi ve sürekli olarak eleştiriye maruz bırakılması duygusal istismarın bir formu olarak karşımıza çıkar. Duygusal istismarın belirlenmesini ve gerekli müdahalelerin yapılmasını güçleştiren durumlar arasında bu yaklaşımların mevcut kültürde kabul görmesi, normal iletişim dili olarak kullanılması ve/veya şaka yapılıyor gibi yaklaşılması gösterilebilir. Bu durumda çocuğun uğradığı haksızlık ve mağduriyet görülmemekte ve uygulanan duygusal istismar devam edebilmektedir.

Çocuğu kendi arkadaş grubundan soyutlama, yaşına uygun ortamlardan mahrum bırakma, arkadaş edinmesine mâni olma ve sürekli olarak cezalandırarak yalnız bırakma da duygusal istismar başlığı altında ele alınabilir. Ayrıca çocuğun yapması/yapmaması istenilen davranışlarda çocuğu korkutma ve söylendiği gibi davranmaması sonucunda ebeveynin sevgisini, ilgisini kaybedeceği yönünde tehdit etme; “Böyle yaparsan hasta olurum, ölürüm, bir daha senin annen/baban olmam vb.” çocuğun suçlu hissetmesine ve terk edileceği korkusu yaşamasına neden olabilir. Çocuğun hakkı olan güvenli bir ortamda sevildiğini ve korunduğunu hissetme sağlanmadığından dolayı bu yaklaşım da duygusal istismar içerisinde değerlendirilebilir.

Çocuğun ihtiyacı olan sınırların, rehberliğin çocuğa verilmemesi ve bu boşluktan dolayı çocuğun zarar görmesi, başkalarına zarar vermesi de bu başlık altında değerlendirilebilir. Deneyim eksikliğinden dolayı çocukların bazı konularda kurallara ihtiyaçları vardır. Merak ettikleri her şeyi deneyerek öğrenmeye çalışmaları fiziksel ve psikolojik olarak zarar görmelerine sebep olabilir; bu noktada ebeveynlerin rehberliği önem arz etmektedir.

Uzun süre devam eden ve iyileştirici müdahalelerin olmadığı duygusal istismarın olası sonuçları üzerinde yoğun çalışmalar yapılmıştır. Duygusal istismar, çocuğun aşağılandığı ve değersiz hissettirildiği bir yaşantı olduğundan dolayı bu çocukların ilerleyen yaşam dönemlerinde kendilerine ve diğerlerine güven duymada zorlanma, ihtiyaçlarının ve taleplerinin önemsiz olduğuna, ayrıca kusurlu ve eksik olduklarına inanma eğilimleri daha yüksektir. Yetersiz hisseden bu çocukların yeni şeyler denemeye ve potansiyellerini keşfedecekleri alanlarda olmaya cesaret edememe, değersiz hissettikleri ortamları ve/veya ilişkileri terk edememe gibi sorunlu davranış gösterme eğilimleri de olabilir.

Çocukluk çağında yaşanan duygusal istismarın ruhsal bozukluklara neden olabileceği de bilinmektedir. Yaşamın her anlamda başkasına ihtiyaç hissedilen bir evresinde, ilk ilişki deneyimlerinin aşağılanma, tehdit, eleştiri, değersiz ve kusurlu hissettirilme vb. şeklinde olmasının çocukları olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Bu çocukların depresyon ve anksiyete düzeylerinin yüksek olduğu, riskli davranışlarda bulunma sıklıklarının arttığı, intihar düşüncelerinin daha fazla olduğu belirtilmektedir. Yeterli ebeveyn desteği alamayan çocukların duygularını anlama ve yaşadıkları olumsuz duygularla baş etmede daha fazla zorlandıkları ve duygularını düzenlemede yaşanan zorlanmaların yeme tutumlarını olumsuz etkilediği görülmektedir.

Bilimsel çalışmalar sonucunda çocukların duygusal anlamda desteklenmesinin, ihtiyaç duyduklarında kabul edildiklerinin ve değerli olduklarını hissetmenin ruhsal anlamda ne kadar önemli olduğunun altı bir kez daha çizilmektedir. Davranışı değil kişiyi acımasızca eleştirmenin ve bunu yaparken karşımızdaki kişiyi aşağılamanın, küçük düşürmenin ve değersiz hissettirmenin duygusal istismar kapsamında olduğunu unutmamamız gerekiyor. Söylenen her sözün ve yapılan her davranışın sorumluluğunu üstlenmemiz gerektiği de önemli. Kapsayıcı bir yaklaşımla çocuğun anlaşıldığını hissetmesine yardımcı olmak, çocuğun her ne olursa olsun ebeveynlerinin sevgisini kaybetmeyeceğinden emin olması ve bunun yanında kuralların ve sınırların belirlenmesiyle çocuğun ihtiyaç duyduğu güvenli alanın oluşturulmasını duygusal anlamda destekleyici ebeveyn yaklaşımı olarak ifade edebiliriz. Bu yaklaşım içinde büyüyen çocukların kendilerine güvendikleri ve kendilerine öz şefkat gösterebildikleri, yeni şeyler deneme konusunda daha cesur ve istekli oldukları aynı zamanda başkalarının sınırlarını ve ihtiyaçlarını da gözetebildiklerini görebiliriz.

Tuğba Öz.

Klinik Psikolog.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

İyiliklerinizle Kötülüklerinizi Örtünüz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:01:40 ÖS]


Mü'min Kuvvetli Olmalı Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:56:14 ÖS]


Ameller Niyetlere Göre Değer Kazanır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:52:00 ÖS]


Namaz Kılmayanın Pişmanlığı Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:46:51 ÖS]


İnsan Bedel Ödediği Kadar İnsandır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:42:48 ÖS]


Ne mutlu kendi olana, insan kalabilene Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:38:41 ÖS]


Erol Dönmez Aşkına Muhammed'in 320 kbps 2025 - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:39:03 ÖS]


Ekrem Türker - Selam 320 kbps 2025 - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:30:51 ÖS]


Bahri Uyar - Ya Rabbena 320 kbps - Müziksiz İlahiler 2025 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:22:51 ÖS]


Ay Doğdu Üzerimize - KARMA - 320 Mkbps - MNETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:16:32 ÖS]


Ahmet Sait Sezgin - Dosta Gidelim 320 KBPS - Müziksiz İlahiler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:29 ÖS]


Adem Sevgi - Sevgi Pınarı 320 kbps 2025 - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:58:46 ÖÖ]


Aabdurahman Önül Albümlweri. 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:50:38 ÖÖ]


Adem Karaca - Özledim 320 kbps - NETTE İLK 2025 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:44:37 ÖÖ]


Aileyi Aile Olarak Korumak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:22:28 ÖÖ]


Mükemmeliyetçi Kişilil Özellikleri ve Evliliğe Etkisi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:15:09 ÖÖ]


Tuttuğumuz Oruç Kabul Edilmeyecek Oruç Grubuna Girmesin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:52:48 ÖÖ]


Antika İnsan Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:26 ÖÖ]


Allah'ın Kullarını Sevindirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:03 ÖÖ]


Kur’ân Günlüğü 23 Cüz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:24:34 ÖÖ]