Tek Oluruz Tek Başımıza Olamayız
Kendini güçlü hissetmenin yollarından birisi de yanındakilerin varlığını hissetmektir. Yanında birilerinin olduğunu hisseden insan, onları kaybetmek istemeyecektir. Bu yüzden onlarla uyumlu olmalıdır. Aralarında sürekli çekişme ve anlaşmazlık yaşanmamalıdır. Sürekli bu halde olanlarda uyum yok demektir.
Uyumlu olmayan insanların ise birlikte hareket etmeleri çok sürmeyecektir.
Uyum illaki birbiriyle aynı olmanın, aynı düşünmenin sonucu değildir. Aksine uyum ve birlikteliğin güzel yanı, farklı olmana rağmen birlikteliğin devam etmesidir. Karşındakinin düşüncelerine saygı duymak, önem vermek ve iki düşünceye göre ortak karar almak erdemli bir harekettir. Bunu başaramayan insanların birlikte hareket etmesi ancak tefrika doğurur ve bu birlikte hareket uzun süre devam etmez. Ayrıca bu hareketten ne bereket doğar ne hayır gelir.
Uyumlu olmayan insan yalnızlaşır. Yalnız insan da korkuya kapılır. Bu hale gelmememiz için fikir ayrılıklarına, aslında genel olarak insanlara sabretmeliyiz. Genelde insanlara, özelde ise Müslüman kardeşlerimize, birlikte hareket için sabredenlerin bu hareketlerinde Allah da onlarla beraberdir.
Enfal suresi 42. ayette buyrulduğu gibi: “Allah’a ve Resulü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra korkuya kapılırsınız da gücünüz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”
Ayette geçtiği üzere Allah’a ve Resulü’ne itaatin sonucu birbirimizle çekişmemektir. Bu basite alınacak bir hal değildir. Biz Müslümanlar için birlikte hareket etmek oldukça önemli, ayrılığa düşmek ve parçalanmak ise oldukça tehlikelidir. Zaten Âl-i İmran suresi 105. ayette de apaçık delillere rağmen ayrılığa düşenler yadırganmış ve işin ciddiyeti vurgulanarak azap ile müjdelenmişlerdir.
Hayatın her alanında ‘birlikte hareket’ önemlidir. Misal, futbolda ‘paslaşmak’ en önemli şartlardan biridir. Tek başına istediğin kadar iyi ol, bir takım oyunundaysan tek başına hareket ettiğinde iyi bir oyuncu sayılmazsın. Üstelik senin devamlı tek başına hareket etmen de takımın selameti için iyi olmayacaktır. Böyle yaparak takımı küme düşürebilirsin. Yani bir-lig’de oynuyorsan, bir-lik’te oynamalısın.
Bu yüzden Müslümanların safına katılmış isek, safları düzgün tutmak en önemli vazifelerimizdendir. Çünkü saf düzeni bozulduğunda ayrılık zahir olacaktır.
Birlikte hareket etmek, neredeyse hep başarıyla sonuçlanmaktadır. Bir müzik korosunda onca ses birleşip tek bir ses gibi duyulduğunda başarı vardır.
Zulme başkaldırı toplu olduğunda güzellikle sonuçlanır. Mazlumun yanında da hep beraber durulmalıdır. Bir kişi tek başına bir hareket başlatabilir ama başlattığı hareketi tek başına sürdürebilmesi oldukça güçtür.
Zaten aslında birlikte hareket edebilmemiz için oldukça ortak noktamız da vardır. Aynı Rabbe inanırken, aynı Peygamber’e aleyhisselam tabi olurken, aynı kıbleye dönerken birlikte hareketimiz zor olmayacaktır. Biz Müslümanlar ‘bir’ oluruz, bir başımıza olamayız, ‘tek’ oluruz, tek başımıza olamayız, olmamalıyız.