* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: AİLE İÇİNDE İYİLİKTE YARIŞ  (Okunma sayısı 393 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2326
AİLE İÇİNDE İYİLİKTE YARIŞ
« : Mart 19, 2018, 04:59:57 ÖS »
AİLE İÇİNDE İYİLİKTE YARIŞ

Sosyoloji biliminde aile¸ “karı¸ koca ve çocuklardan meydana gelen¸ fıtrî bağlar üzerine kurulan küçük sosyal bir topluluk” şeklinde tarif edilmektedir.

Sosyoloji biliminde aile¸ “karı¸ koca ve çocuklardan meydana gelen¸ fıtrî bağlar üzerine kurulan küçük sosyal bir topluluk” şeklinde tarif edilmektedir. Muhtelif aile tipleri vardır¸ fakat hepsi de “cemiyetin temel birimi olmak” gibi ortak bir vasfa sahiptir. Aile en mühim okuldur. İnsanın aile içi eğitiminin¸ daha doğmadan¸ annesinin karnında bulunduğu sırada başladığı söylenmektedir. Ekonomisi ve teknolojisi bizden daha ileri seviyedeki ülkelere nispeten üstün taraflarımızdan biri¸ daha sağlam aile yapısına sahip oluşumuzdur. Bunun kıymetini bilmeli¸ muhafazasına ve niteliğini daha da geliştirmeğe çalışmalıyız.

“Bir insana yapılabilecek en büyük iyilik nedir?” mühim bir sorudur ve cevabı titizlikle araştırılmalıdır. İnsanların bu soruya muhatap olunca¸ cevap verebilmekte ekseriya zorlandıkları¸ bazılarının da tam emin olamadan bazı cevaplar verdikleri görülür. “Bir insana iyilik yapmak” denilince ilk akla gelenler onun yiyecek¸ giyecek¸ tedavi¸ mesken gibi temel ihtiyaçlarını temin etmektir. Bunlar tabii ki iyilik olmakla beraber¸ biraz daha derin düşünülecek olursa¸ “bir insana yapılabilecek en büyük iyiliğin ona hakikati söylemek olduğu” anlaşılabilir. Çünkü insan ebed için yaratılmış ve onu Yaratan¸ insanın içine en büyük ihtiyaç olarak ebedî yaşamak arzusunu yerleştirmiştir. Ebedî yaşamak¸ insan için dünya hayatında gerçekleşmesi imkânsız boş bir hayalken âhirette ise¸ insanın istemese bile maruz kalacağı bir âkibettir. İnsan bu dünyada ölüme çare bulmak için değil¸ âhirette zaten yaşayacağı ölümsüz ebedî hayatının iyi şartlarda olabilmesi için çalışmalıdır. İnsanın âhiretteki ebedî hayatının şartları¸ bu dünyada aklıyla ve iradesiyle imtihanının neticesinde ortaya çıkacaktır. Buna dair iman varsa¸ “bir insana yapılabilecek en büyük iyiliğin onun ebedî hayatını şekâvetten kurtarıp saadete vesile olabilecek hakikat derslerini verebilmek olduğu”nu anlamakta ve kabul etmekte güçlük çekilmez. Hakikaten yaşamak¸ bunun gibi en mühim hakikatlerle yaşamaktır ve bu yaşayışla ölüm sonrası ebedî hayatını “ebedî şekâvet” olmaktan kurtarmanın ve “ebedî saadet”e dönüştürebilmenin sebeplerine tevessül etmektir.

Ancak¸ bu bahsedilenler gibi en mühim hakikatleri insanlara söylemek de çok ince bir meseledir ve inceliğine riayet edilmezse¸ faydadan çok zarar getirebileceği haller de vardır. Bu mühim tebliğ¸ sözün muhatapta meydana getireceği tesirin ne olabileceğini dikkate almadan rastgele ve hoyratça yapılamaz; böyle yapılacaksa¸ hiç yapılmaması daha iyidir. Çünkü¸ “Her zaman def-i şer¸ celb-i nefye râcihtir.” Yani her işte önce zarardan uzak kalmağa¸ daha sonra fayda elde etmeğe çalışılmalıdır. Tarz-ı beyan ve üslûpta hata edilip¸ “Ben hakikatı söylüyorum.” savunmasıyla¸ muhatabın enesi (benliği) ve bazı menfi hissiyatına dokunulur ve tahrik edilirse¸ maksadın aksi bir netice ile¸ muhatabın hakka muhalefet damarı kabartılmış¸ bazen de fitne uyandırılmış olabilir. “Her sözün doğru olmalı¸ fakat her doğruyu söylemek doğru değil. Bazen zarar ihtimali olursa¸ sükut etmeli¸ fakat yalana asla cevaz yok.” diyen asrın büyük âliminin bu vecizesi¸ bu mevzuda çok mühim bir ölçüdür. Vefat etmek üzere olan birinin yanında yüksek sesle kelime-i tevhid veya kelime-i şehadet söylenirken¸ o kişinin bu tavsiyeye uymaması veya reddetmesi ihtimalinin doğurabileceği zararın büyüklüğü sebebiyle¸ “Sen de söyle!” demenin yasaklanmasındaki hikmet de bununla ilgilidir.
Bu sebeple¸ aile içinde iyilikte bir yarışa girilse¸ bu yarış esnasında ailenin fertlerine yapılabilecek en büyük iyilik¸ onlara hem en mühim hakikatleri söylemek; hem de usulünce¸ muhalefet hislerini tahrik etmeden ve İslâm’daki tebliğ metotlarına uygun olarak söylemektir.

En çok satılan kitapların¸ yemek tarifi kitapları olduğu söylenmektedir. Mesleği aşçılık olanlar¸ zaten yemek yapmayı ya okuluna giderek veya usta-çırak eğitim sistemi ile öğrenmişlerdir ve yemek kitabı alarak yemek yapmayı öğrenmek ihtiyacını pek duymazlar.

Yemek kitaplarını satın alanlar daha çok¸ aile içinde yemek yaparak aile hayatında paylaşılacak maddî gıdalar¸ lezzetler vermeğe çalışanlardır. Bu da ihtiyaç olmakla beraber¸ ruhların ve maneviyatların açlığının giderilmesi¸ ondan daha mühim bir ihtiyaçtır. Maddî gıdalar ve lezzetler için sarf edilen zaman¸ enerji¸ gayret¸ dikkat ve itina¸ ondan daha mühim olan ruhların ve maneviyatların açlığının giderilmesinde ve zevklerinde¸ bilhassa aile ortamında¸ daha fazlasıyla gösterilmelidir.

Ailemizdeki fertlerin midelerini doyurmak ve onlara damak zevkleri sunmak için kimler gayret gösteriyorsa¸ bu onların ailemiz fertlerine yaptıkları hizmetleri ve iyilikleridir. Bundan çok daha büyük iyilikler olarak¸ ebedî saadetlerin yolunu açan çok mühim hakikatları hem yaşamak¸ hem de birbirlerine hazmedebilecekleri ve lezzet alabilecekleri şekillerde sunmak için¸ ailemiz fertlerimizin¸ kendi kapasiteleri nispetinde¸ zikirle¸ fikirle¸ şükürle¸ merhametle¸ hürmetle¸ şefkatle dolu söz ve davranışlarla birbirleriyle iletişim kurmalarını ve bu şekilde ailemiz içinde iyilikte yarış halini göstermelerini¸ önce tasavvur ve sonra hayal edip¸ ardından da tahakkuk ettirmeğe çalışamaz mıyız?
Şimdi¸ bu mevzuda düşünelim ve basit bir muhasebede bulunalım:

Akıllıca yaşayan insan¸ zararıyla faydasını ayırt ederek yaşayan değil midir?

Ailemiz içindeki fertler olarak¸ iyilikte böyle bir yarış içine girersek¸ ne kaybederiz?

Ailemiz içinde iyilikte böyle bir yarışa girmezsek¸ ne kazanırız?

Kaybımız olmayacak; aksine kazancımız olacaksa¸ bizi bundan alıkoyan nedir?

 


* BENZER KONULAR

Seyhan Anmaç - Asrımız İnsanı - Net'te İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 02:15:10 ÖS]


Selman Çevik - İlahiler - 320 kbps - Net'te İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 02:00:55 ÖS]


GRUP HAYBER - ALBÜMLERİ - 320 kbps - Net'te İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 01:54:35 ÖS]


Dursun Çolak Albümleri - 320 kbps - Net'te İlK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:22 ÖS]


Ozan birgül - Unutamam 2025 - Net'te İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:00:01 ÖS]


Hüseyin Ay - ÖZGÜN MÜZİK - Net'te İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:37:37 ÖÖ]


Müslümanın Dünya ile İmtihanı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:35 ÖÖ]


Sabır ve Namazla Yardım İsteyin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:19:37 ÖÖ]


Ölümün Sanallaşmasından Sanallığın Öldürücülüğüne Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:15:07 ÖÖ]


Tevbe Nimeti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:11:21 ÖÖ]


Kur'an-ı Kerim'i Tanımak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:05:27 ÖÖ]


Maksat Allahü Teâlanın Rızâsına Kavuşmaktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:54:13 ÖÖ]


Muhammed Aytaç - Single ve Albümleri - Net'te İlk Gönderen: fanidunya NET
[Ocak 03, 2025, 10:33:23 ÖS]


Öfke Kontrolü Şart Gönderen: KOYLU
[Ocak 03, 2025, 09:38:23 ÖS]


Ayıpları Örtmekte Gece Gibi Ol Gönderen: KOYLU
[Ocak 03, 2025, 09:33:49 ÖS]


İmanımızı Tertemiz Muhafaza Edelim Gönderen: KOYLU
[Ocak 03, 2025, 09:28:37 ÖS]


Allah Temizlenenleri Sever Gönderen: KOYLU
[Ocak 03, 2025, 09:23:50 ÖS]


Temiz İnsan Olmak Gönderen: KOYLU
[Ocak 03, 2025, 09:18:41 ÖS]


İyilikten İyilik Doğar Gönderen: KOYLU
[Ocak 03, 2025, 09:13:30 ÖS]


Manevi İklimden İstifade Edelim Gönderen: fanidunya NET
[Ocak 03, 2025, 08:52:37 ÖS]