* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Çocuk Üzerinde Etkili Olamamak  (Okunma sayısı 471 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Çocuk Üzerinde Etkili Olamamak
« : Kasım 07, 2024, 10:32:59 ÖÖ »


Çocuk Üzerinde Etkili Olamamak

Çocuğa söz geçirmeye çalışırken canımızı sıkan nokta, ya bizi uğraştırmalarıdır, yada çocuğun yetişmesi hakkındaki endişelerimizdir. Eğer ikincisi, çocuğun yetişmesindeki endişeyse üzüntümüz, bu doğrudur. Çünkü etkili olma yöntemiyle biz gerekli şekilde davransak da, kolay olmayabilir ve uğraşmamız gerekebilir.

 Elinde ilaç görülen çocuğa, bunu bırakması veya vermesi söylendiğinde dinlemeyebilir belki. Ya da; "o ilacı ne kadar yükseğe koyabilirsin?" "şuraya koymaya boyu yeter mi?" dediğinizde sonuç olumlu olabilir. Oyuncakların toplanması için "bu sepete hangimiz daha çok oyuncak koyacak bakalım" dediğinizde yenilebilirsiniz. "Ben gözümü açana kadar o musluğu kapatabilir misin?" dediğinizde sürprizle karşılaşabilirsiniz. Bunların yalnızca ilk seferlerinde gerçekleşmesiyle kalması istenmiyorsa, ödül mahiyetinde ihmal etmeksizin, ten teması ve söz diyalogu duygusal anlamda kurularak sürdürülebilir.

Şartlara ve duruma göre hareket edilirse, çoğu girişimler olumlu olacaktır.

 Durumun pürüzlü olması için ise, sadece bizim yaklaşımımızın uygun olamaması yeterlidir. Bir çocuğa "prizle oynamayı" ya da "fişle oynamayı bırak" demek komik olur herhalde. Çocuk ve oynamak. Oynamak zaten onun istediğidir. Nasıl oynamayı bırakabilir ki? Bu gibi durumlarda dikkatini başka yöne çekmek faydalıdır. Oyuncağını arkadaşına vermek istemeyen çocuğun yanına annesi giderek "şaka yapmıştır şimdi verir" derse, onun iç âleminde bir düğüm çözülür âdeta. Ve o oynadıktan sonra geri kendisine verileceğini söyleyerek onu rahatlatırsa, onun korkusunu gidermiş olur.

Bazen de çocuğun aklına biz sokarız bazı şeyleri. Masanın yanından geçerken o, "sakın örtüyü çekme" demek ona bir fikir gibi gelebilir. Bakarsınız ki örtüyü çekivermiş. Dişleri çürüdüğü için çikolata yememesini söyleyen annesini ve diğer kişileri umursamıyordu beş yaşındaki yeğenim. Kendisine yaklaşıp "aldırma sen onlara" dercesine bir tavırla yüzünü okşayarak "daha çok çikolata ye" dedim. Sevinerek gülümsedi o sıra. Ve onu kucağıma alıp "daha çok çikolata ye ki, dişlerinin hepsi çürüsün" diyerek devam ettim.

Devamında bana ne söyledi dersiniz? "Hayır, yemeyeceğim, sen ye senin dişlerin çürüsün." Sevindim, çünkü artık dişlerini fırçalamaya başlamış, hem de dikkatle. Çocuklar, özellikle kardeşler birbirlerine kıskançlık beslerlerken çok zarar verici olabilirler.

Diğerinin yüzüne tokat atmaya, üzerine bir şeyler  fırlatmaya, onu ısırmaya çalışır. Bunlar küçük olaylardır ve bir nevi kıskançlığı geçiştirdiğini varsayabiliriz. Çoğalırda sıklaşırsa saldırganlık olup çıkar. Bir defasında, ısırma olayı artık her fırsatı kollayarak gerçekleşince, çocuğa  yönelerek "sen bunu her ısırdığında ben onu öpücem" dedim. Daha sonrada kendisine olan ilgimi azaltmadan zaman içerisinde onu gözlemledim. Ve bir daha ısırdığını görmedim de duymadım da.

Yazılan bu etkili olabilecek yöntemleri okuduktan sonra, bunları benzer durumlarda da uygulamak düşüncesi yerinde bir düşüncedir. Söz iletişiminin yanı sıra göz, yüz, tavır ve beden dilini de duruma göre kıvamına getirilerek olumsuzlukları azaltılabilir. Buradaki sözler, laftan anlamadıkları zaman çocuklar için değil, laftan anlayan biz yetişkinler için.

Çocuk eğitimini bilerek baştan başlamak elbet daha etkilidir. Böyle etkili oluşu, çocuk eğitimini sonradan edinip başlayanların, hiç etkili olamayacağı anlamına değil de, sabırlı olmaları gerekeceği, sabırda îtina göstermeleri gerektireceği anlamına gelir. Alışılagelmiş sakıncalı davranışlarla devam edildiğinde sağlıksız bir insan yetişip ileride uğraştıracaksa, vaktinde müdahaleyle geç demeden çocuğun iyi yetişmesine özen göstererek zorlanmaya değer. Bir insanın geleceğini müthiş derecede etkileyecek olan geçmişidir. İlk yer eden etkili dönem çocukluk dönemidir. Onların geçmişine şimdiden eğitimle dokunalım. Nasıl yetişirlerse, mutlaka öyle büyüyeceklerdir.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]