Kadın Olmayı Sevmek
Kadın Olmayı Sevmeyi Güçleştiren Erkekler
“İki kızı veya iki kız kardeşi olup da maişetlerini güzelce sağlayanla Cennette beraber oluruz. ” [Tirmizî]
“Üç kız veya kızkardeşinin geçim veya başka sıkıntılarına katlananıAllahü teala cennete koyar.Ashabi kiramdan biri iki tane olursa yine aynımıdır diye sual edince peygamber efendimiz evet iki tane olursa yine aynıdır buyurdu.Başka birisi ya bir tane olursa diye sual etti. Cevabında buyurdu ki bir tanede olsa yine aynıdır. “[HakimHaraiti]
Peygamber Efendimiz’in pek çok hadisinde kız çocuk büyütmenin önemini anlattığı cümlelere rastlarız. Çünkü bir kız çocuğu büyütmek demek, bir aile inşa etmek demek. Birinin eşi, annesi, gelini olacak ve iletişimi güçlendirecek bir ev inşa etmek demek bu aynı zamanda.
O yüzden bir kadının kendiyle barışmasıyla, beş neslin değiştiği söylenir. Yani yalnızca kendimiz için değil, zürriyetimiz içinde atılmış adımlardan biridir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Veda Hutbesi’nde “Ey insanlar! “Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim.Siz kadınları Allahın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allahın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınlarında sizin üzerinizde hakkı vardır. “ cümleleriyle her dönem değersizleştirilmeye çalışılan kadını, değerini hatırlatır erkeklere.
Bir eş olarak, bir kadından beklentileriniz ne ise, bir kız çocuğunu da o özenle büyütmek, bir kız çocuğunun baba olarak nasıl yüzünün gülünmesi isteniyorsa, eşin de yüzünü güldürmek bir dönüşümün ve farkındalığın habercisi olacaktır.
Erkek olmanın da çok kolay olduğunu söylemek istemem elbette. Lakin, çocukluktan itibaren geleneklerle, kaba tutumlarla, iffete uzanacak cümlelerle ve hareketlerle çok karşılaşmadıkları için, kadınlar kadar zırhları yoktur. O sebeple, bazılarının içinde oluşan “ düşmanlığı” ve “ kendine uzaklaşmayı” anlayamadıklarını kabul edebiliyorum. Ama eşlerini de , yaralı bir kız çocuğu gibi dinlemeye başlarlarsa emanetçiliğin hakkını vereceklerdir diye düşünüyorum.
Tüm bunlara rağmen, kadın olmayı güçlendiren erkekler de yok değil maalesef. Son zamanlarda, haberlerde bu insanlar vesilesiyle, erkeklere haksızlık edildiği de oluyor. “ Bütün erkekler şöyledir” kategorisinin altında eziliyorlar da. Peki bu erkekler ne yapıyorlar da bunu kolaylaştırıyorlar şimdi onu anlatmaya çalışayım;
Zorba Babalar
Kız çocuğu olmadığı için, eşine zulmedip bir ömür değersizlikle bir kız çocuğunu yaşatan babalar, vebal altında olanlardan. Tıpkı bir mal gibi, kızını istediğine veren, sevgisiz bir ailenin temellerini atan babaların vebal altında olduğu gibi. Şiddet uygulayan ve iletişim dili olarak bunu kullananlar da. Kızlar Unutmamak gerek, “ tepkilerimizi biz belirleriz.” Kızların “ babam okutmadı” cümlelerine konu olanlar da, mutsuz bir kadınlık algısının sorumluları.
Kaba Erkekler
Akrabalarınız arasında, sokakta, iş hayatında nasıl konuşacağını bilmeyen, karşısında bir hanım olduğunu unutup kabalığıyla, o naifliği tırpanlayan erkekler de kadın olmayı sevmeyi güçleştirir ne yazık ki. Kabalık, hangi naif duyguları yaşatır ki… Bunu kendinde meşru gören, küfrü ağzından bırakmayan, her küfürde kadını bir kez daha aşağılayan erkekler birbirini bile çekemiyorlar. Düşünün onlarla yaşayanların halini.
Taciz ve Tecavüz Haberlerine Konu olanlar
Reddedilmeyi erkeklik gururunu incinme sayıp bir kadının hayatını mahfetmeyi göze alanların haberleri düştükçe medyaya, kalbimizi bundan korumamız mümkün mü? Biliyorum hepsi böyledir yargılaması fena. Ama hazlarının peşinden koşmayan, iradeli çocuklar, gençler yetiştirmeyi de gündemimize getirmeli her bir haber. Bu haberler hepimizi bir potada eritmesin ama, sorumluluklarımızı da hatırlatsın isterim.
Sorumsuz ve İlgisiz Kocalar/Babalar
Tüm ev işlerini ve çocuğun bakımını kadının/annenin görevi sayan kocalar, her gün kaç kadının yılgınca kapıyı açmalarına sebep oluyorlar bilseler keşke. Hayatın yükünü hafifletmenin, eşe değer vermenin yalnızca karşımızdaki için değil kendimiz içinde kıymetli ve geri dönüşlü olduğunu fark ederler belki böylece. Eşin ve çocukların nazarındaki saygınlığı düşünmekte büyütüklerin kız ve erkek çocuklarının, erkeğe bakışını tesis ettiğini belki de bir kez daha hatırlatmak gerekiyordur.
Her yazıda hatırlattığım gibi, bunları sadece bu zamanın resmi olarak değil, hem geçmişle bağlantı kurmak için hem de yetiştirdiğimiz çocukların kadın, erkek ve evlilik algısı için önemli olduğunu düşünüyorum. Bunların hiç biri değilken bile, ekrandan çocuğun zihnine ve kalbine akan haberlerin, görüntülerin, kullanılan dilin de sorumluluğunu taşımamız gerekiyor.
Mesele birbirimizi kötülemek ile ya da taraf olmakla çözülseydi, uzun yıllardır kadın ve erkeğin mücadelesinden muhabbet çıkardı. Halbuki, giderek artan mesafeler gösteriyor ki, ancak yaraları fark edenler ve iyileşmesi için çaba sarfedenler huzuru yakalayabiliyor.
Huzur ilmek ilmek işlenen bir şeydir… Emek ister… Ve yapılanı bozarak değil, işlemeye devam ettikçe anlamlı olur.
Belki de bir erkeğe düşen, eve hangi gölgeyi bıraktığının derdine düşmektir en başta…
Tuğba Akbey İnan.