* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Modernizimin Aile Üzerindeki Etkilreri  (Okunma sayısı 243 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2314
Modernizimin Aile Üzerindeki Etkilreri
« : Mayıs 31, 2023, 07:59:44 ÖÖ »


Modernizimin Aile Üzerindeki Etkilreri

Modernizmin aileye verdiği zararı telafi etmenin tek yöntemi; İslâm'ı hakkı ile öğrenip hayatımıza nakşetmektir... Modernizmin aileye verdiği zararı telafi etmenin tek yöntemi; İslâm'ı hakkı ile öğrenip hayatımıza nakşetmektir... 

Bireyin sosyalleştiği ilk kurum; ailedir. Bu yönü ile insanı topluma kazandırmanın ilk evresi aileden geçiyor. İçinde bulunduğu toplumun değerler silsilesini; örf, adet, gelenek, görenek, din, kanun, kural, ahlâk vs. insana dair her bir öğeyi, öncelikle ailenin eğitiminden geçerek ediniyor insan. Kültürel etkenleri ile büyük oranda ileriki hayatının temelleri aile içinde atılıyor.

Modernizmin hayatımıza girişi ile "aile" kavramı başkalaşmaya ve yozlaşmaya başladı. Geniş aile ve çekirdek aile kavramları hayatımıza girdi. Modernizm bireye çekirdek aileyi dayatırken, aile kavramımızın içini dolduran birkaç neslin bir arada yaşaması olgusu, Allah geniş aile' kavramı ile ötelendi.

Çalışan genç çiftlerin kurduğu iki kişilik aile(!)lerde dünyaya gelen çocuklar paylaşmayı, merhameti, şefkati tatmadan büyüyen bencil, empatiden uzak bireyler olarak topluma kazandırıldı. Kariyer edinmek uğruna tek çocukla yetinen anneler, o tek çocuğu da bakıcıya emanet etti. Annesinden göremediği şefkati bakıcısından bekleyen çocuk, şefkati tanımadığı için ileriki hayatında tatmadığı bir duyguyu kendi evladına tattıramadı. Kardeşi olmadığı için paylaşmayı öğrenemedi, bencilliği fıtratına işledi.

En güzel oyuncakları almanın, en iyi yemekleri yedirmenin, en pahalı kıyafetleri giydirmenin iyi anne-baba olmanın şartları olduğu vehmine kapıldı ebeveynler.

Modernizmin beraberinde getirdiği kapitalizm, inceden inceye bu fikri dayatıyordu çünkü.

Onca para döküp en afili oyuncaklar alındı, çocuk oyuncakla oynamadı. Çünkü çocuklar en kaliteli oyuncaklarla tek başına değil, oyuncak olmasa da anne ve babalarıyla oynamak istiyordu. Yorgun argın eve gelen ebeveynler çocuklarına değil oyun oynamak için vakit ayırmak, çoğu kez iki kelam etmeden kendilerini uykunun derin kollarına atıyorlar.

Ekonomik bağımsızlığını (!) ilan etmiş çalışan hanımlar evlilikte tahammül konusunda maalesef direnç gösteremiyorlar. Bir evliliği sonlandırmak artık eskisinden çok daha kolay…

İstatistikî bilgilere göre; 1975'ten bu yana boşanmalar yılda 1 milyonu aştı. Bugün yapılan iki evlilikten biri boşanma ile sonuçlanacak. 1983'te doğan çocukların %45'nin anne babası boşanacak. %35'inin anne babası tekrar evlenecek, %20'sinin anne ya da babası ikinci eşinden de ayrılacak. Evliliklerin yarısı ilk 7 yıl içerisinde sona eriyor. Buna göre 1980'lerde doğmuş çocukların aşağı yukarı üçte biri 18 yaşına gelmeden tek ebeveynli bir evde yaşayacak…

Ölene kadar beraber olan eşler birer numune-i imtisal olarak fotoğraf albümlerinde yerini alarak tozlu raflara kaldırılıyor teker teker. Evli erkeklerin en büyük imtihanı ise eşine sadakat. Eşine sadık erkeklerin sayısı gün geçtikçe azalıyor. Özellikle modernizmin, kadını bir cinsel obje olarak her alanda pazarlamasının sonucu erkeklerin zaaflarını tetikliyor. Modernizmin en etkili silahı olan moda mefhumu kadını ve erkeği yoldan çıkarma aracı olarak vazifesini ifa ediyor.

Dağılan ailelerin en çok zarar gören bireyleri maalesef çocuklar oluyor. Sağlıklı bir aile ortamında (sevgi, saygı ve huzur içinde) yetişmeyen çocuklar ileriki hayatlarında sağlıklı bir aile kuramıyor.

Diğer yandan bu çekirdek ailenin büyükleri, son kullanma tarihi geçmiş ürünler muamelesine tabi tutularak çoğu kez, evlatları tarafından modern batılı ülkelerden devşirme -ülkemizde adı "huzurevi" olan- mekânlara yerleştirilme sonu ile karşı karşıya kalıyor.

"Fransa'da 65 yaş üstü intiharların Avrupa ortalamasının iki katına çıkması hükümeti harekete geçirdi. Bir yılda üç bin iki yüz otuz iki yaşlının intihar etmesi üzerine hazırlanan yasa tasarısına göre; anne babalarını düzenli arayıp sormayan ve sağlık durumlarını takip etmeyen çocuklar hapis ve para cezasıyla karşı karşıya kalacaklar. Eski yasalar ise yetişkin çocukların yaşlı anne ve babalarına bakmasını, gerekirse bir yargıcın karar verdiği miktarda harçlık vermesini öngörüyordu. Yani çocuğun anne-babası için bir çek yazması yeterli. Yaşlılarını ölüme terk ettikleri yere "Maison de Retraite-Emekli Evi" diyen Fransızlar kendilerini zeki saymasınlar. Biz Türkler yaşlılarımızı ölüme terk edeceğimiz yere götürürken sesimizi sevimlileştirerek şu cümleyi söylüyoruz: Anne seni Huzurevi'ne götürüyoruz."¹

Modernizmin getirdiği manevî hastalığı kapitalizmin iyileştireceği vehmine kapılmaktan başka bir şey değil, Fransa'da çare olarak sunulan. Kaybedilen manevî değerler, maddî olanaklar sağlanarak telafi edilemez.

Bir evi ve az da olsa bir emekli maaşı olan, iyi-kötü eli ayağı tutan ihtiyarlar, şanslı azınlıklar olarak, yalnız yaşayıp yalnız ölüm kaderine rıza göstermek durumunda kalıyor.

Bayramdan bayrama kapısını çalacak çocuk ve torunlarının yollarını gözlemek bu insanlara modernizmin bir armağanı. Gerçi artık bayramlar da ailenin bir arada bulunduğu zaman dilimi olmaktan çıktı hayli zamandır. Artık bayram tatillerini tatil beldelerinde geçirmek revaçta…

Çekirdek (!) dahi olsa kurulabilen ailelerin yanında, aile kurmayı akıllarından dahi geçirmeyen kadınların yeni gözdesi, evlenmeksizin ve bir partneri olmaksızın sperm bankalarından edinilen spermlerle çocuk sahibi olmak. Gün be gün artan bu furya, aile kurumunun altına yerleştirilmiş bir dinamit mesabesinde. Sırf egolarını tatmin etmek için ne olduğu belirsiz bir adamın çocuğunu dünyaya getiriyor kadınlar ve kimlikte baba hanesi boş bireyler, hayatları boyunca babalarının kim olduğundan habersiz bir travmaya itiliyor.

Bir de ‘kiralık anne' (!) terimi girdi lügatlerimize. Para karşılığında taşıyıcı annelik yapan insanlar gün geçtikçe çoğalıyor. Her şeyin alınıp satılabilirleştiği modern (!) dünyada, annelik gibi ulvî bir görev kapitalizmin elinde yoğrularak bir meslek haline getiriliyor. Anneliğin bile kiralandığı bir dünyada değer namına ne kalabilir ki?

Bütün bunlar modern dünyanın aileye verdiği zararın sadece bir kısmı. Maalesef durumun vahameti gün be gün artıyor. Modernizmin aileye verdiği zararı telafi etmenin tek yöntemi İslâm'ı hakkı ile öğrenip hayatımıza nakşetmektir. "Su-i misal emsal olmaz" sözüne binaen iyi örnekleri hayatımıza alıp, kötü örneklerle amel etmemek elimizde.

Şeytanın vesvesesinden, zaaflarımızdan ve kolaycılıktan kaçınmak, modernizme çelme takmak olacaktır. Unutulmamalıdır ki; ailenin sağlam bir zemine oturtulması, sonraki nesillerin sağlıklı bir toplum oluşturmaları için bir temel mahiyetindedir.

--------------------------------------------------------------

Dipnot:

1. Ali Ural, Makyaj Yapan Ölüler, Sayfa 66-67.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]