* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Peygamber Efendimizin Aile Saadeti  (Okunma sayısı 115 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Peygamber Efendimizin Aile Saadeti
« : Eylül 05, 2022, 07:52:05 ÖÖ »
Peygamber Efendimizin Aile Saadeti

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem her hususta olduğu gibi aile reisi olarak da müminlerin örneğidir. Onun hane-i saadetleri İslam toplumuna çok önemli bir model olmuştur.
Ashab-ı kiram Müminlerin annelerine O’nun aile hayatı hakkında sorular sormuş ve onun gibi davranmaya gayret etmişlerdir.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemden önce kadınlara değer vermeyenler, Efendimizin getirdiği din ve öğrettiği güzel ahlak modelinden sonra büyük değişim geçirmişlerdir. Her iki devri de yaşamış Hz. Ömer(r.a) şöyle demiştir:

“Biz İslam’la şereflenmeden önce cahiliyye devrinde kadınlara hiçbir değer vermezdik, onları bir şey saymazdık. İslam gelip Allah Teâlâ, kitabında kadınları zikredip onlara da mirastan pay ayırınca, onların bizim üzerimizde birçok hakları olduğunu öğrendik.” (Buhari, Tefsir, Sure 66)

Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Veda hutbesinde kadınların haklarından bahsetmiş ve onları emanet olarak tanımlamıştır. İslam dini erkeğin yaratılıştan gelen gücünü ve üstün niteliklerini kadına karşı iyilik yolunda kullanmasını teşvik etmiştir. Yüklendiği vazifelere mukabil erkeğin evin reisi olduğunu ve bazı üstünlüklere sahip olduğunu bildirmiştir. (Nisa, 34)

Bununla birlikte erkeklere üstünlüğüne yakışan asaleti göstermesini buyurmuştur. Peygamberimiz:
“Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.” (İbn-i Asakir) buyurmuştur.

Temizliğe dikkat ederdi

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam hem Rabbine hem de insanlara karşı saygısından dolayı temizliğine ve kişisel bakımına çok önem verirdi. Aile saadetinde çok önemli olan bu hususa riayet ederdi. Âişe vâlidemize:

“–Peygamber Efendimiz eve girdiği zaman ilk önce ne yapardı?” diye sorulduğunda:
“–Dişlerini misvaklardı.” cevâbını vermiştir. (Müslim, Tahâret, 43-44)

Bu ve benzer hadislerden anladığımıza göre Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem dişlerini temizlemeye çok önem vermiştir. Sadece dişlerini değil, bedenini ve elbisesini temiz tutmaya, güzel koku kullanmaya da dikkat etmiştir.

Tırnakların kesilmesi, sakal ve bıyıkların kısaltılması, istenmeyen tüylerin temizlenmesini fıtratın gereği ve bütün peygamberlerin sünneti olarak saymıştır. (Buhârî, Libâs, 63-64)
Kişisel bakım aile saadetinde çok önemli bir yere sahiptir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem kızı Hz. Fatıma’yı evlendirirken kocasına karşı bakımlı ve temiz olmasını tavsiye etmiştir.

Selam verir, sohbet eder, zaman ayırırdı

Peygamberimiz aleyhisselatü vesselam evine selam vererek girerdi; selam vermenin hem kişiye hem de ev halkına bereket getireceğini haber vermişti.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem sabah namazından sonra ve ikindi namazından sonra hanımlarıyla baş başa görüşür ve hal hatırlarını sorardı. Onlara sevgisini gösteren davranışlar gösterdiği de rivayet edilmiştir.

Ev halkının hal hatırını sorar, güler yüz göstererek anlattıklarını dinlerdi. Akşamları aile fertlerini bir araya toplar sohbet ederdi. (Müslim, Nikah, 46, 1462)Bu sohbetlerde ibretli kıssalar anlattığı gibi bazen de hepsini güldürücü şakalar yaptığı nakledilmiştir.

O eve gelince herkesin korkup bir köşeye sindiği, korkulan bir koca değildi. Aile içinde samimi ve hoşgörülüydü. Aile halkı da onun yanında serbestçe konuşur ve şakalaşırdı.
Hz. Aişe validemizin anlattığına göre, bir gün Rasûlullah aleyhisselatuvesselam için bulamaç pişirir. Yanlarında yaşlı bir hanım olan Hz. Sevde annemiz de bulunmaktaydı. Hz. Aişe, Sevde annemize “Buyur sen de ye” dedi. O ise yemek istemedi. Hz. Aişe: “Yemezsen yüzüne sürerim” dedi. Sevde validemiz yine yemeyince gerçekten de yemekten bir parça alıp yüzüne sürdü. Bu sırada onları seyreden Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem güldü ve elini Sevde validemize koyarak: “Ne duruyorsun sen de O’nun yüzüne sür” dedi. Hz. Sevde de Hz. Aişe’nin yüzüne sürünce Hz. Peygamber O’na da güldü. (Heysemi, Zevaid, 4, 315-316)

Hz. Peygamber hanımlarıyla aralarındaki sevgi bağlarını güçlendirecek şekilde samimi olurdu. Hz. Aişe ile koşu yarışı yapması meşhurdur. (Ebu Davud, Edeb 103) Yine annemize Habeşlilerin bayramda yaptıkları kılıç kalkan oyunlarını seyrettirmişti.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem hanımlarını seferlere götürürdü. Bir yere davet edildiği zaman hanımını da getirmek istediğini söylerdi.

Enes radıyallahu anh anlatıyor: Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemin çok güzel çorba pişiren İran’lı bir komşusu O’nu yemeğe davet etti. Hz. Peygamber hanımı Aişe’nin de gelip-gelmeyeceğini sordu. Adam kabul etmeyince Rasûlullah aleyhisselatuvesselam Aişe olmadığı için gelemeyeceğini bildirdi. Adam üç kere gidip-geldi, Peygamber her seferinde Aişe’siz gelemeyeceğini tekrarladı. Adam “Aişe de gelsin” deyince beraberce gittiler. (Müslim Eşribe, 19)

Sofrada Huzursuzluk Çıkarmazdı

Efendimiz kendisi için hazırlanmış bir sofra başına tek başına oturmak yerine topluca sofraya oturmayı tercih ederdi. Ashabına da ailecek birlikte yemek yemeyi tembihlerdi. “Yemeği topluca yiyiniz, dağınık olmayınız, şüphesiz ki bereket topluca yemektedir.” (İbni Mace, Et’ime, 17)

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem sofrada beğenmediği bir yemek olursa elini çeker ama yemek hakkında kötü konuşmazdı: (Buhari, Et’ime, 21)
Yemeği beğenmediğini söylemeyi de hoş karşılamazdı. “Hoşlanmadığını bırak, onu başkasına haram etme” (Ebu Davut, Edahi, 5) diyerek başkalarının zevklerine saygılı olmak gerektiğine dikkat çekerdi.

Adaletliydi, Anlayışlıydı

Peygamber aleyhisselatu vesselam aile reisi olarak son derece adildi. Hanımlarının çoğu yaşlı iken Hz. Aişe çok gençti. Ayrıca Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem zekâsı, ilmi ve benzeri üstünlükleri sebebiyle de ona ayrı bir muhabbet beslerdi. Buna rağmen hanımlarının arasında adaletle davranmaya dikkat ederdi.

Peygamber aleyhisselatuvesselam hanımlarıyla geçireceği geceyi sıraya koymuştu, her gece birinin yanında kalmayı prensip edinmişti. Bunun dışında, aralarında hüküm verirken de adil davranırdı.

Bir gün Efendimiz aleyhisselatu vesselam Hz Aişe’nin yanındayken Hz. Safiye Peygamber Efendimize bir kap yemek göndermişti. Hz Aişe kıskançlık duygusunun tesiriyle tabağı düşürerek yemeği yere döktü ve tabağın kırılmasına sebep oldu.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem onun bu davranışına canı sıkkın bir şekilde yerinden kalktı tabağın kırıklarını toplamaya başladı. Hz. Aişe onun yüzündeki kızgınlık belirtilerini görünce: “Bugün bana fena bir söz söylemesinden Allah’ın Rasûlüne sığınırım” diyerek gönül almaya çalıştı. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem Hz Aişe’ye kırdığı tabağın aynısını göndermesini söyledi. (Müsned, VI, 227, 178)

Biriniz Öfkelendiği Zaman Sussun!

Peygamber efendimiz aile içinde son derece sakin ve hoşgörülüydü. Öfkesine hakim olur, acele tepki göstermezdi. Hilmi yani acele öfke göstermemeyi övmüştür: “Allah, halimdir, hilmi sever. Şiddet ve kabalığa vermediği güzel şeyleri, yumuşak söz ve davranışlara verir” (Müslim, Birr)

Hatta bundan cesaret alan hanımları bazen ona karşı seslerini yükseltme cesareti bulmuşlardır. O ise buna aceleyle öfkelenmemiş, sükunetini bozmamıştır.

Numan b.Beşir anlatıyor: “Bir gün Hz. Ebu Bekir Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemin kapısını çalmıştı. İçeriden Hz. Aişe’nin yüksek sesle cevap verişini işitti. İçeri girer girmez kızı Aişe’yi tokatlamak üzere yakaladı, Rasûlullah aleyhisselatuvesselam araya girerek ona mani oldu. Hz. Ebu Bekir öfkeli halde çıktı.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem Hz. Aişe’ye: “Gördün ya seni nasıl kurtardım” dedi. Bir kaç gün sonra tekrar gelen Hz. Ebu Bekir onları barış içinde görünce: “Beni kavganıza dahil ettiğiniz gibi, sulhunuza (barışınıza) da dahil edin” dedi. Rasûlullah aleyhisselatuvesselam da “ettik, ettik” diye cevapladı. (Ebu Davut, Edep,92, 4999)

Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem:
“Öğretin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Biriniz öfkelendiği zaman sussun. Biriniz öfkelendiği zaman sussun. Biriniz öfkelendiğiniz zaman sussun!..”buyurmuştur. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, c.1)

İşlere Yardım Ederdi

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem ailesinden hizmet beklemezdi. Kendi işini kendisi görürdü. Hz. Aişe: “Herkes evinde ne yaparsa onu yapardı. Elbisesini yamar, ayakkabısını tamir eder, koyunları sağar, kendi işini kendi yapardı.” (Müsned VI, 49,241,256, 260)

Bununla birlikte annelerimiz Allah'ın resulüne hizmet etmeyi şeref bilirlerdi. Sadece onlar değil, ashab-ı kiramın hanımları da ev işlerini yaparak eşlerine hizmet ederlerdi. Hatta peygamberin kızı Hz. Fatıma’nın el değirmeni kullanmaktan ellerinin yara olduğu, su taşıdığı, ev süpürdüğü vs. rivayetlerde belirtilmiştir. (Ebu Davut, Edep,101)
Ancak Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem hanımlarından hiçbirini hizmette kusur etti diye azarlamamıştır.

Anlaşmazlık Halinde

Peygamber Efendimiz bir yandan çok büyük ve çetin bir vazife yerine getirirken bir yandan da her sahada örnek davranışlar göstermiştir. Hanımlarıyla anlaşmazlık yaşadığı zaman gösterdiği en büyük tepki, bir ay süresince onlardan uzak durmasıydı. Tahrim suresinin nüzulüne sebep olan bu hadisede annelerimiz, kendi aralarında anlaşarak Peygamberimize karşı işbirliği yapıp onu üzmüşlerdi. Elbette onlar da insandı ve hata yaparak böyle durumlarda ne yapılması gerektiği hususunda bize örnek olmuşlardı.

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam ailesinden bir ay süreyle uzak durup yakınlardaki bir deri işleme atölyesinde kaldı. Hanımları ise onun kendilerini terk etmesinden çok korktular ve pişman oldular. Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam onları affetti.

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam yumuşak huyluydu ama aynı zamanda prensip sahibiydi de… O hayatının kararlarını hanımlarına bırakan biri de değildi.
Mesela Efendimiz sade bir hayatı benimsemişti. Eline büyük ganimetler geçtiği zaman dahi bunları İslam’a hizmet yolunda harcıyor, ailesine ancak yetecek kadar nafaka sağlıyordu. Hem böylece onların sade hayat ile Müslümanlara örnek olmalarını istiyordu. Hanımları bir ara bu duruma isyan etmeye kalkıştılar. Allah'ın Resulü ise hayat tarzını değiştirmeyeceğini bildirdi. Sonunda Allah-u Teâlâ Peygamberine, hanımlarına hitaben şöyle söylemesini buyurdu:

“Ey Peygamber; eşlerine de ki: Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız, gelin size bağışta bulunayım ve güzellikle salıvereyim. Yok eğer Allah’ı, Rasulünü ve Ahiret yurdunu istiyorsanız, muhakkak ki Allah içinizden iyi davranan hanımlara büyük mükafat hazırlamıştır.” (Ahzap 28-29)

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam bu ayet nazil olunca ilk önce Hz. Aişe’ye ayeti okudu, sonra, “Karar vermeden önce ailene danış” diye tavsiye etti. Hz. Aişe ise hemen:
“Ben senin için mi anne ve babama danışacağım? Hayır, ben Allah’ı ve Rasûlünü tercih ediyorum. Ve senden hanımlarının hiç birine benim tercih ettiğim şeyi söylememeni istiyorum” dedi.

Bunun üzerine Peygamber buyurdu ki: ‘Doğrusu Allah Teâla beni zorlayıcı ve sıkıştırıcı olarak göndermemiştir. Yalnızca öğretici ve kolaylaştırıcı olarak göndermiştir. Eşlerimden hangisi neyi tercih ettiğini söylerse ben de onu hemen kendilerine veririm.”

Bundan sonra Peygamberin hanımları hallerine sabrettiler ve artık bu hususta zorluk çıkarmadılar. Böylece Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam yumuşak huylu olmasıyla beraber son derece kararlı olduğunu da göstermiştir.

Nesima Betül Yıldız.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap


 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]