* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Çocuk Sevgisi ve Terbiyesi  (Okunma sayısı 845 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Çocuk Sevgisi ve Terbiyesi
« : Kasım 01, 2024, 11:58:23 ÖÖ »


Çocuk Sevgisi ve Terbiyesi

رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِن ذُرِّيَّتِنَا أُمَّةً مُّسْلِمَةً لَّكَ
وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ
(Bakara, 2/128.)   

Yüce dinimiz bir taraftan evlenmeyi meşru kılıp teşvik ederken diğer taraftan da meseleyi gaye ile sınırlandırmaktadır. Bu gayelerden en mühim olanı, hiç kuşkusuz, Allah ve Resulünün hoşnutluğunu kazanmış; yüksek ahlak ve faziletlerle donanmış nesiller yetiştirmektir. Bu sebepledir ki, evlenecek tarafların bir yuva kurmadan önce, iyi bir evlat yetiştirme konusunda fikir birliğine varmaları hayatî bir öneme sahiptir. Zira din eğitimi, hem bilinçli olmayı hem de büyük çaba sarf etmeyi gerektirir. Bu yolda en büyük sorumluluk da, herkesten önce anne babaya düşmektedir. 

Çocuklarımız bizim dünya neşelerimizdir. Aile mutluluğumuzun sebebi, birlikteliğimizin en güzel meyvesidir. Bize verilen bu nimetlere şükür ise, kendilerine karşı sorumluluklarımızı yerine getirmekle olacaktır. Anne-babaların çocuklara olumlu örnek olmaları.

Peygamberimizin Hadisi şeriflerinde belirttikleri gibi kolaylaştırmaları, zorlaştırmamaları; müjdelemeleri, nefret ettirmemeleri, en önemlisi de korkutarak değil sevdirerek öğretmeleri gerekir.[1]

Çocukla olan iletişim, beden diliyle güçlendirilmeli ve sevgi muhtevalı sözcüklerin albenisi kuşanılmalıdır. Sevgi içerikli kelimeler, güzel sözler, takdir ve iltifat yüklü kelimeler, çocuğun inançla olan bağlarını kuvvetlendirirken; çocuğun aileyle olan bağlarını da artıracaktır.         

Dinimizde çocuğun yetişme ve terbiyesinde anne-babaların rolü şu hadiste açıkça dile getirilmiştir: “Her çocuk Müslüman olarak doğar. Daha sonra ise anne-babası onu Yahudi, Hıristiyan yahut da Mecusi yapar.”[2]

Buradan da anlaşıldığı gibi, bütün toplum hayatının temelini oluşturan sosyal kuralların, inançların, adetlerin, göreneklerin ve kıymetlerin öğrenildiği yer olması yönüyle aile adeta mini bir toplum modelidir. “Ev küçük bir millet, millet de büyük bir hanedir” sözü de bu anlayışın bir ürünü olarak dilimize girmiştir.       
 
Dinimize göre eğitim, ne  okul duvarları arasına, ne  eve, ne de belli bir yaştan sonrasına hasredilen bir şeydir; eğitim, hayat boyu ve her yerde olma niteliğine sahiptir. Geleceğini düşünen insanlar, yarınlarını düşünen toplumlar, çocuklarına karşı en güzel davranış şekillerini geliştirmek, onları milli ve manevi değerlere bağlı fertler olarak yetiştirmek zorundadırlar. Sevgili Peygamberimiz sorumluluklarımızı yerine getirmemizi bizlere şöyle bildirmektedir. “Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Kadın kocasının evinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Hizmetkâr efendisinin malının çobanıdır; o da sürüsünden sorumludur. Netice itibariyle hepiniz çobandır ve güttüğü sürüden sorumludur.”[3]       

Yarınımızı belirleyecek çocuklarımızın eğitiminin en temelinde, onlara verilecek İslamî terbiye yatmaktadır. Çünkü insan ilerleyen yaşlarda ilmi ve kendisinin ihtiyaç duyacağı birçok şeyi öğrense de, terbiyeyi aile yuvasında sağlam bir şekilde almadıkça, daha sonra bu hususu elde etme imkânı bulamamaktadır. Terbiye ise ancak, her durumda çocuklarımızın ruh ve beden özelliklerini göz önüne alarak, ayrım yapmadan sevgiyle, merhametle, anlayışla ve sabırla kendilerini yetiştirmeye özen göstermekle ve onlara  bilfiil güzel örnek olmakla mümkündür.

Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl! Neslimizden sana itaat eden bir ümmet çıkar… Bize ibadet usullerimizi göster ve tevbelerimizi kabul et…” [4]

-------------------------------------------------------------------------         

[1] Ebû Dâvud, Edep, 20 ; Müslim, Cihâd, 6.

[2] Buhari, cenaiz, 80; Müslim, kader, 22,23,24.

[3] Buhari, Cuma, 11; Müslim, imare, 20.

[4] Bakara, 2/128.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]