EVLENİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Tedbirler zamanında alınmalı
Huzurlu toplumu; huzurlu aileler oluşturur. Toplumsal sorunlarımızın ana sebebi, insanlar arasındaki kargaşanın, fitnenin devam etmesi, huzurlu ailelerin kurulamamasından kaynaklanmaktadır.
Günümüzde giderek artan, ciddi bir boyuta ulaşan aile içi huzursuzluklar, boşanmalar, kavgalar toplumsal huzuru tehdit ettiği gibi çok kutsal ve ulvi değerlerle donatılmış olan aile müessesinin varlığını, gerekliliğini ve değerlerini, tehdit etmektedir.
Aslında, telafisi güç yanlışlar, büyük hatalar, evlenecek çiftler ve aileleri tarafından yapılmaktadır. Yani, bu denli huzursuzluk ve kargaşa tezgâhları, bizatihi işin failleri tarafından oluşturulmaktadır.
İyilikler Rabbimizden kötülükler nefsimizdendir. “Sana dokunan her iyilik Allah’tandır. Sana isabet eden her kötülük ise nefsindendir…” (Nisa, 79) Evlilik hayatımızdan, ticari hayatımıza, toplumsal ve bireysel ilişkilerimize varana kadar, hayat tarzımızı, yaşantımızı, Kuran ve Sünnet ekseninde şekillendiremediğimiz için, pek çok müşküle ve problemlerin içinde kendimizi, buluyoruz.
Artık bu problemlerden kurtulmak için ne mücadele azmimiz kalıyor, nede bir çıkış yolu… Belirli bir süreçten sonra evli çiftler, ailelerinin de nefsani tutum ve davranışlarıyla, içinden çıkılamayacak problemler içinde kendilerini buluyorlar ve soluğu mahkemede alıyorlar. Yani, daha evliliğin başında her ayrıntı iyice düşünülmediğinden, işin başında tedbir alınmadığından, pek çok evlilik boşanmayla sonuçlanıyor.
Sonuçlanıyor sonuçlanmasına ama geride anasına veya babasına düşman çocuklar, birbirine düşman aileler ve daha neleri beraberinde getiriyor.
Yanlış niyet, yanlış bakış açısı, yanlış fiilleri doğurur. Dünyaya, ahirete, yaşadığımız hayata, evlenirken kuracağımız aile yapımıza, Kur’an ve Sünnet ölçüleri ile bakmazsak yanlış niyetlerin ve yanlış işlerin içinde bocalar dururuz. Evliliğe aday çiftlerin huzurlu ve mutlu aile kurma hayalleri suya düşer, arzu ettiğimiz huzur ve mutluluğu, çok ararız ama bulamayız. Çünkü yapmamız gerekenleri, almamız gereken tedbir ve önlemleri, işin başında almadık.
Nasıl ki ticari deneyimi olmayan, kar zarar hesabını bilmeyen tüccar, ticaretini kötüye götürürse evlilik hukukunu, sorumluluk ve mesuliyetlerini bilmeden evlenen çiftler de evliliklerini kötüye götürürler. Bu yazımızda, evlenip huzurlu ve mutlu aile kurmak arzusunda olan birçok kardeşimizin dikkat etmesi gereken hususları kaleme aldık. Allah’ın izniyle sizlere faydalı olmaya çalıştık.
‘Dindar olanı seç’
1- Erkek adaylar için; Peygamberimizin, “Kadın dört şey için nikâh edilir: Nesli, malı, güzelliği ve dini. Sen, dini tam olanı seç” tavsiyesini unutmayınız. Hadiste sayılan bütün özelliklerin bir kadında toplanma ihtimali çok zayıftır. Bu demek değil ki evlenilecek kadının sadece dindarlık yönüne bakın, diğer yönlerine ihmal edin. Bu hadiste işaret edilen, siz erkekler huzurlu, mutlu bir aile hayatı kurmak istiyorsanız, nesil, güzellik ve mal gibi özellik ve vasıfları noksanda olsa en büyük lütuf, saliha yani, dindar bir eşle evlenmenizdir.
Rabbimiz ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: “İman etmedikleri sürece, Allah’a ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. Allah’a ortak koşan kadın hoşunuza gitse de mü’min bir cariye Allah’a ortak koşan bir kadından daha hayırlıdır. İman etmedikleri sürece, Allah’a ortak koşan erkeklerle, kadınlarınızı evlendirmeyin. Allah’a ortak koşan hür erkek hoşunuza gitse de; iman eden bir köle, Allah’a ortak koşan bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar ateşe çağırırlar, Allah ise izniyle, cennete ve bağışlanmaya çağırır. O, insanlara âyetlerini açıklar ki, öğüt alıp düşünsünler.” (Bakara, 221)
Dolayısıyla siz erkekler, huzurlu mutlu aile hayatı kurmak istiyorsanız, kadının dindarlığını kesinlikle pas geçmeyiniz, ihmal etmeyiniz demektir, ihmal edip göz ardı ederseniz, mutlu olamazsınız demektir.
Bir müessese kuruyorsunuz
2- Evlendiğinizde kurduğunuz ailenin bir “müessese” (hukuki bir kurum) olduğunu unutmayınız. Kadın ve erkek tarafından kurulan bu müessesinin, temelleri sağlam olmalıdır. Unutmayınız, kurduğunuz bu müessesenin mimarları, yönetici ve idarecileri, başkaları değil, sizsiniz. Bu müessese kadına da erkeğe de çok önemli sorumluluk ve vazifeler yükler; sorumluluk ve görevlerinizi en kısa zamanda öğreniniz ve neler yapmanız gerektiğini iyice belleyiniz. (Gerekli temel bilgiler, bir İlmihalden, bir hoca eşliğindeki ilim halkasından öğrenilebilir.)
Muhtemel nasibini geri çevirme
3- Evlilik bir nasiptir, Allah’ın takdiri ve onun size olan lütfudur. Allah’ın size takdir ettiği hayırlı bir eş hususunda, nefis ve şeytana uyarak, önünüze gelen lütuf ve nimetleri geri çevirmeyiniz. Nice insanlar var ki, Allah kendilerine hayırlı nasipler lütfettiği halde, dış güzellik ve zahiri engellere takıldığı için, kendisi için hayırlı olabilecek taliplileri reddetmektedirler.
Size denk olsun
4- Evleneceğiniz kişinin size uygun ve denk olmasına dikkat ediniz. Yaşantınızdan, ekonomik durumunuzdan aile yapınıza, iş hayatınıza varana kadar, kendinizi etüd ediniz. Yani, kendinizin ve evleneceğiniz kişinin sosyal, kültürel ve ekonomik özelliklerini karşılaştırınız. Birçok noktada uyum söz konusu ise sonradan çıkabilecek birçok sorun, daha baştan ortadan kalkmış demektir.
Anne babanızın rızasını alınız
5- Evlilik öncesi istişareye önem veriniz, evleneceğiniz kişi ile ilgili, mutlaka anne babanızın rızasını, onayını alınız. Anne babaya itaat, dini bir vecibedir. Allah’a isyan olmamak kaydıyla, evlilik konusunda da anne babaya itaat gerekir. Pek çok kardeşimiz, evleneceği eş adayını belirlerken, anne babası ile zıt düşerek büyük sorunlar yaşamaktadır.
Bu sorun ciddi bir sorundur. Evleneceğiniz eş adayı ne kadar iyi olursa olsun, anne babanızın rızasını almadan yapacağınız evlilikte mutlu olamazsınız. Örnekleri çoktur. Bu demek değildir ki anne baba her zaman doğru düşünür doğru karar verir. Seçtiğiniz eş adayı hakkında, ehil kişilerle istişare ederek, size uygun olduğu kararına vardıysanız ve bu eş adayına anne babanız da karşıysa sabrediniz, gerek kendiniz gerekse akrabalarınızla, anne babanızı bu eş adayına razı etmeye çalışınız.
Belki bazen, anne babanız sizin kötülüğünüzü istememekte ama şuur ve bilgi eksikliğinden dolayı, düşündüğünüz evliliğe karşı gelmektedir. Günümüzde pek çok çift, eş seçiminde anne babasının rızasını almadan, onları dinlemeden, danışmadan evliliğe adım atmakta, hem mutlu olamamakta hem de ailesi ile bağını koparmaktadır. Bir çok ailenin, haklı yada haksız yere, anne baba baskısıyla dağıldığını unutmayınız.
İyice araştırın ve düşünün
6- Evliliği bir oldubittiye getirip eş adayını iyice tanımadan evliliğe karar vermeyiniz. Evliliği ileriki yaşlara da tehir etmeyiniz. İnsanlar, yaşanan olaylara karşı tutum ve davranışları ile anlaşılır, tanınır. Bu sebeple, insanı tanımak zaman alabilir. Evleneceğiniz kişiyi tanımada ne acele ediniz ne de tanışma zamanını aylarca uzatarak, evliliği tehir etmeyiniz.
İyi düşünün, araştırma ve incelemenizi tam yapın. Ömür boyu; varlıkta yoklukta, sıkıntıda ve mutlulukta beraber olup birbirinize destek olacağınız bir kişi ile evleniyorsunuz. Hayatınızın en önemli alanını oluşturan evlilik konusunda, eş seçimi yaparken, sağlıklı düşünün, sağlıklı karar verin, karar verirken acele etmeyin.
Bütün araştırma, inceleme ve istişarenizden sonra karar verin, karar verdikten sonra da kim ne derse desin asla geri dönmeyin. Pek çok eş adayı evlilikte, eş seçimi noktasında, kendi adına karar vermekten aciz olduğu için onun adına başkaları karar vermekte, bu durum da ileride tedavisi güç sorunlar doğurmaktadır. Bu yüzden, evlenecek çiftlerin bilhassa kendilerinin evlilik hayatları ile ilgili, bilgili, duyarlı, şuurlu olmaları, evlilikte kendilerinin aktif rol üstlendiklerini unutmamaları gerekmektedir.
7- Evleneceğiniz kişinin dindar olması kadar, güzelliği, yakışıklılığı, fiziki yapısı, soyu, nesli aile yapısı, madde mana anlayışı, ekonomik durumu da göz ardı edilmemelidir. Evleneceğiniz kişi ile aile hayatınız bir ömür devam edecek; evlilik hayatınız birkaç ay birkaç yıl ile sınırlı değildir. Evleneceğiniz kişide, beğenmediğiniz, tasvip etmediğiniz bir durum varsa bu, kuracağınız evlilik hayatınızda problem olabilir. Boşanmamak, yıkmamak üzere, sağlam bir temel atıyorsunuz. Buna göre, ince eleyip sık dokumalısınız.
Rollerinizi önceden belirleyin
8- Kuracağınız aile hayatında üstleneceğiniz rollerinizi iyice konuşunuz. Pek çok evli çift, birbirlerini aşırı derece severek evleniyor, evlilik hayatında sorumluluklarını rollerini bilmedikleri için kısa sürede sevgileri nefrete dönüşerek, boşanma ile evlilik hayatları son buluyor. Eşlerin birbirlerini severek evlenmesi şarttır ama sevgi her şey değildir. Tek başına sevgi, evlilik hayatını ayakta tutmaya yeterli değildir. Sevgi ile birlikte saygı, hoşgörü, itaat, evlilik hayatının önemli ilkeleridir.
Evlilik sorumluluktur, mesuliyettir. İnsanlar evlendiklerinde, pek çok maddi manevi sorumluluk ve yükümlülüğü de peşinen kabul etmişlerdir. Maalesef günümüzde, pek çok evlilikte çiftler, bu tür sorumluluk ve mesuliyet duygusu taşıyamadıkları için ya mutsuz huzursuz bir şekilde evlilikleri devam ettirmeye çalışmakta yada boşanmaktadırlar.
Kuracağınız evlilik hayatında, kadınsanız; eşinize itaat etme mesuliyetinden ev işlerine, çocukların bakımına varana kadar, rolünüzü iyice öğreniniz. İslam’da Müslüman kadın nasıl olmalı? Müslüman kadının şahsiyeti, kimliği, kişiliği, sorumlu ve yükümlü olduğu konuları iyice etüd ederek, evlilik öncesinde mutlaka öğreniniz.
Erkek iseniz eşinizden çocuklarınıza varana kadar, bütün ailenin nafakasını karşılamakla yükümlü olduğunuzu, aile hayatında idareci yönetici olduğunuzu, eşinizin iffet ve namusunu koruma görevinizin olduğunu, eşinize iyi davranmanız gerektiğini, aile içi huzur ve mutluluğun teminatı olduğunuzu unutmayınız. Kadına göre güçlü olduğunuzu, aile içinde her tür problem ve huzursuzluğu izale etmede, birinci derecede sorumlu olduğunuzu hatırınızdan çıkarmayınız. Evlilik öncesinde, İslam’ın Müslüman erkeğe yüklediği sorumlulukları iyice edüt ederek, anlamaya çalışınız.
9- Evlilik huzurdur, mutluluktur, saadettir. İki mutsuz kişinin çizdiği karamsar tablo değildir. Kavga, kargaşa, eziyet, sıkıntı ve çile ile dolu, çekilmez bir hayat değildir. Evlenen kişi, dinin yarısını tamamlamış olur. Maalesef, üzülerek ifade edelim ki günümüzde pek çok kişinin evlilik hayatı, çiftlerin üzerine yük olmuştur. Mutsuz ve huzursuz, sevgi ve saygıdan yoksun, ıstıraplarla dolu bir kâbus şekline dönüşmüştür.
Maalesef, günümüzde İslam’ın ulvi değerlerinden biri olan aile müessesimizin içi boşaltılmıştır. Pek çok kişi, bu hayırlı müesseseye adım atmakta; koca olmakta, hanım olmakta, baba olmakta, anne olmakta ama nasıl bir müessese içinde bulunduğunun, bu müessesenin kendisine yüklediği sorumluluğun bilincinde değildir.
Kolaylaştırınız; zorlaştırmayınız!
10- Evliliği kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Özellikle günümüzde, kız tarafı, damat adayına pek çok şartlar ileri sürüldüğünden, gençler değil evlenmeyi, evlenmeye niyet dahi edememektedir. Evlenecek kız adayları ve ailesi tarafından, evlenecek erkeğe anne babasından ayrı, müstakil bir evde oturması; köy kasaba yerine, şehirde oturması; varlıklı olması gibi şartlar ileri sürülmektedir.
Evlilik bir ağır yük olarak görülmekte, bilinmekte ve Allah’ın emri ve Peygamberimizin sünneti olan bu en hayırlı müessese, maddi dayatmalar, pek çok izafi şartlarla suistimal edilmektedir.
Sonuç olarak; evlilik ve aile hayatı, basit bir olgu değildir. Kural ve kaideleri, sorumluluk ve yükümlülükleri olan bir müessesidir. Huzurlu mutlu bir İslami aile, imanlı, şuurlu, sorumluluk şuurunda olan çiftlerin evlenmesi ile oluşur. Şuurlu, bilerek, kural ve kaidelerine riayet edilerek yapılan evliliklerden huzurlu aile, huzurlu aileden de huzurlu bireyler meydana gelir. Huzurlu bireyler ise huzurlu bir toplumun temel taşıdır.
SÜLEYMAN ERÇETİN.