Gönderen Konu: Sorum Evlilik (Okunma sayısı 510 defa)

gurbetciyim · « : Ağustos 11, 2023, 10:03:39 ÖS »

Sorum Evlilik

Allah Teâlâ insanları birbirlerine eş olacak şekilde yarattı. Öyle ki insanlığın ilk gününden kıyamete kadar bu düzen böyle devam edecek ve evlilik müessesesi hayatın vazgeçilemez bir parçası olarak kalacaktır. Biz de bu yazımızda hayatın en tabi kurumu olan evlilik hakkında bekâr ve evlilere bazı sorular yönelterek yorumlarını aldık. Bakalım neler sorduk neler duyduk?

-(Evli Kişiye) Evlenilmeli mi? Neden?

-Evlenilmeli. Zira Efendimiz’in aleyhisselam evlilik ile dinin kemâle ereceğine dair beyanları vardır. O’nun beyanları da biz Mü’minler için bağlayıcı olduğuna göre evliliğe engel meşru bir mazereti olanlar hariç tüm Müslüman gençler bütün imkânlarını devreye sokarak dinlerini kemâle erdirmenin yollarını aramalıdırlar. Ayrıca unutulmamalıdır fıtratımız evlilik kodlarına uygun olarak yaratılmıştır. Bunun aksine bir yol tutmak lehimize olmayacaktır.

-(Evli Kişiye)Evlilikten beklediklerinize ulaştınız mı? Bunun için neler yapılmalı?

-Evlilikten beklentimiz Cenabı Hakk’ın eşleri birbirine sekinet kaynağı kılması ayeti mucibince bir beklenti. Eşlerin birbirine sekinet ve göz aydınlığı olması ve evin mesken olması. Eğer eşler birbirine hüzün getirirse ev mahzene döner ki insan kesinlikle mahzende yaşamayı temenni etmez. Bu noktada öncelikle eş seçimine Efendimiz’in aleyhisselam tavsiyesi nispetinde dikkat edilmeli, eşler birbirine kıymet vermeli, eşlerin eşitlik mefhumunden ziyade ‘Eş’ olabilmeyi kendilerine mefkûre kılmalı, eşler birbirine tahammül etmeli ve dua etmeliler.

-(Evli Kişiye) Evliliğin sağlıklı devam etmesi için hayati ölçüler neler olabilir?

-Esas itibariyle bu soru, üzerine akademik çalışmaların yapılması, kitapların yazılması, seminerler, konferanslar verilmesi gereken bir sorudur. Ancak alabildiğince kısaltıp “3 S Formülü” olarak özetleyebilirim.

1-Saygı

2-Sorumluluk

3-Sevgi

Saygı olursa fertler birbirlerine hürmet göstererek yaşar. Sınırlar ihlal edilmez. Herkes kendi sorumluluğunun farkında olursa vazifeler aksamaz. Kimlik karmaşası yaşanmaz.

Dolayısıyla kadın gerektiği gibi kadınlık, erkek de gerektiği gibi erkeklik yapar. Haliyle herkes huzurlu ve mutlu bir hayat sürmeye başlar. Neticede de o evlilikten sevgi sadır olur.

-(Evli Kişiye) Evli biri, eş olarak nelere dikkat etmelidir?

-Sosyal hayatta karşılıklı ilişkilerimizde geçerli ne kadar kural varsa, aynı çatı altında vakitlerimizi paylaştığımız eşlerimizle de aynı kurallar -daha hassasiyetle- geçerlidir. Bir diğerini yok sayan bir eş profilinden söz edersek evliliğin yürürlülüğüne set vurmuşuz demek olur. Eş olarak bir insan karşısındakine -eşine- son derece değer vermeli ve bunu da hissettirmelidir. Bu değerdeki ölçü de Allah’ın rızası olduğunda dikkat edileceklerin büyük bir çoğunluğu elde edilmiş olacaktır. Bununla beraber dikkatleri üstümüze düşeni yapma, beklentilere cevap verme ve evliliği ideal şartlarında koruma üzerinde yoğunlaştırırsak biiznillah şeytana pabuç bırakmamış olarak numune-i imtisal olabiliriz.

-(Bekâr Kişiye) Bekârlık sultanlık mıdır?

-Sultanlık kavramı üzerinden gidecek olursak;

Gerçek sultanlık kişide zaman ve mekân kavramının ortadan kalkmasıdır aslında. Kişinin mekân ve zaman anlamında kısıtlanmaması gerek. Evlilik veya bekârlıktan ziyade, sana ait olan veya senin olan zamanda kendin olmak istediğin yerde bulabiliyor musun?

Önemli olan bu. Ait olduğun alanı biraz açacak olursak seni dinlendiren, sana nefes olan ve enerji depoladığın alandır. İşte asıl ‘sultanlık’ da budur...

-(Bekâr Kişiye) Evlilikten beklentileriniz nelerdir?

-Genellikle evlilik; insanların nefsi bazı günahlardan kaçınmasını sağlayan, hayatının düzene girmesine vesile olan, belli olgunluğa sahip olmasını, soyunun devam etmesini sağlayan bir araç olarak görülür ve en önemlisi evlilik olayı Allah’ın hoşnut olduğu bir durumdur. Belki evliliğin sebep olduğu bu güzel durumlardan nasiplenirim ümidindeyim ve evlilikten beklentim bu ümidimin gerçekleşmesine vesile olmasıdır.

-(Bekâr Kişiye) Evlilikte en çok nelere dikkat edilmelidir sizce?

-Neredeyse tüm insanların kendi söküğünden bizar olduğu bir konuda sorulan böyle bir soruya cevap vermeye kalkışmak havanda su dövmekten farklı değil. Evlilik bir yemek tarifi olsa belki bir sonuca varılabilir. Maalesef öyle değil. Evliliğe yani ikinci bir ruhla kurulacak münasebete dair soruların cevaplarına eğilmeden evvel insanların kendileriyle bir tanışıklık kurması gerekiyor. Kendimize yabancılığımız ile hakikatle aramızdaki mesafenin doğru orantılılığı göz ardı edilmemelidir. Tabi kendimizi tanıyalım derken Maslow piramidinin basamaklarını hırsla tırmanmaktan bahsetmiyorum. Unutulmamalıdır ki firavunlar piramitleri değil, piramitler firavunları var eder. Bağlamdan kopmadan soruya dönelim.

Yalnızca evlilikte değil, bütün ilişkilerimizde, birtakım yeknesak arayışların ve bu arayışların sonucu olarak ortaya çıkan davranışların bizi ulaştırdığı bir liman vardır.

Kıyısına demirlediğimiz için pek de hoşnut olmadığımız bu liman, hayal kırıklığıdır. Evlilik vuku bulmadan girişilen uyuma, anlaşmaya ve benzerliğe dayalı bu arayışlar evlilik sürecinde bizlere; kazın ayağının öyle olmadığının anlaşılması dışında bir aydınlanma da bahşetmez. Bu nedenle kurulan münasebetlerde -evlilik dâhil- aynılıktan alışkanlığa, alışkanlıktan bayağılığa, bayağılıktan ise hiçliğe varan bir sürecin kurbanı olmamak için insan öğrenmeye talip olmalıdır. Nasıl ki talebenin, talep ettiğine ulaşması; sabır, inat, ceht, vefa, diğerkâmlık gibi ulvi hususiyetlerin gerekliliğinden geçmektedir. Evlilikte de saydığımız bu hasletlerin lüzumundan söz edebiliriz. Sonuç mu? Sonuçlarla pozitif bilimler ilgilenir. Evlilik ise tevekkül işidir.

-(Bekâr Kişiye) Evlilere nasihatiniz ne olurdu?

-Bismillahirrahmanirrahim.

Batı’nın çağ taksimine göre ilk insanlık birçok medenilikten uzak bir dönemdi. Ancak bizler ilk insanlığın birçok müessese ile kaim olduğunu biliyor, öyle de inanıyoruz. Bu müesseselerden biri de evlilik müessesesi idi. Evlilik müessesesi neredeyse insanlık ile yaşıt. Dolayısıyla birçok birey bu müessese ile vakti gelince tanışıyor ve tanıştıkça öğreniyor. Evli insanlara tavsiyede bulunacak isek ilk insanlığı ve tüm mevcudatı yaratan Rabbimizin tavsiyeleri ile sesleniriz.

Rabbimiz Rum Suresi’nin 21. ayetinde “Yanlarında sükûn bulasınız diye nefislerinizden sizlere eşler halk etmiş olması ve aranızda sevgi ve merhameti hâsıl etmesi O’nun işaretlerindendir. Doğrusu bunda tefekkür etmesini bilen bir topluluk için nice ibretler vardır.” diye buyurmakla eşlerin birbirlerine sevgi ve merhamet duygularıyla bağlı olduklarını beyan etmektedir.

Bakara Suresi’nin 187. ayetinde “Kadınlarınız sizin için bir elbise ve sizler de onlar için bir elbisesiniz...” buyurarak her iki tarafında birbirlerine birer elbise olduğunu ifade ediyor.

Elbise bazen soğuktan, bazen sıcaktan, bazense haram gözlerden koruyan birer perde gibiler.

Elbisesiz bir insan düşünebilir misiniz? -ki kabre dahi elbise ile giriyorken- İşte eşler birbirlerine birer kalkan gibi elbiseler. Hiç solmayan elbise... Bazen rüzgâr çıkar elbiseler biraz dağılır, uçar o zaman elbiseyi sıkı giyinmek lazım gelir. Hayatta da bazen sarsıcı olaylar gelişebilir, eşler de o zaman birbirlerine sıkı elbise olurlar ve birçok badireleri atlatırlar...

Eşler bir kuşun iki kanadı gibiler, bir kanadı kırık kuş çok uçamaz -bilirsiniz merhamet ister- o yüzden birbirlerini tamamlayan iki kanat olduklarını bilmeliler ve hayatlarını öyle sürdürmeliler. Bir taraf bir olay ile sarsıldığında diğer taraf her zaman sakin olmalı...

Karanlıkta kalan odanın ışığa ne kadar ihtiyacı var ise eşlerin de özellikle belli vakitlerde birbirlerine olan ihtiyaçları öyledir. Bunu da hiç unutmamalı.

Efendimiz’in aleyhisselam kelâmı ile bitirelim;

“Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım.”

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Sorum Evlilik (Okunma sayısı 510 defa)

gurbetciyim

Sorum Evlilik

BENZER KONULAR