Hanımların Evlilikte Sorumlulukları
Eşler arasında karşılıklı sorumluluklar vardır. Bunlara dikkat edilirse evlilik huzur içinde devam eder. İslam dininde evin reisi erkektir. Erkekler güç ve kuvvet bakımından hanımlardan daha üstündür. Allah-u Zülcelâl ayeti kerimesinde;
“Erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler. O sebeple ki Allah onlardan kimini (erkekleri) kiminden (kadından) üstün kılmıştır. Bir de (erkekler kendi) mallarından infak etmektedirler. İyi kadınlar itaatli olanlardır." (Nisa, 34)
Bir hanım kocasına karşı hizmette kusur etmemeli, meşru emirlerinde ona itaat etmelidir. Eşinin gönlünü ne kadar hoş tutarsa Allah ona o kadar sevap yazar. Resûlullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak ölürse, o kadın Cennet’e girer.” (Tirmizi, Rada 10)
Hadiste de belirtildiği gibi kocanın rızası çok önemlidir. Onun izni olmadan hiç bir işe kalkışılmamalı ondan izin alarak hareket edilmelidir. Örneğin; eşinden izin almadan dışarı çıkması, kocasının hoşlanmadığı kimseyi eve sokmaması, onun malını rızası olmayan yere harcamaması gerekir.
Ashabı kiramdan bir kişi Peygamberimize sordu: “Ey Allah'ın Resulü! Hangi kadın daha hayırlıdır?"
Peygamberimiz buyurdu ki, "Kocası bakınca onu sevindiren, emredince itaat eden, nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadın!" (Nesai, Nikah 14)
Hanımların kocalarına karşı destekleri önemlidir. Onların maddi durumlarına göre davranmalı israf yapmamalıdırlar. İşten eve geldiklerinde onu güler yüzlü karşılamalıdır. Maddi sıkışıklık durumların da kocasına her zaman destek olmalı ve güzel eşyalar için kocasını zor duruma düşürmemelidirler. Her zaman alçak sesli ve saygıda kusur etmemelidir.
İbn Abbas şöyle anlatıyor:
Haysam kabilesinden bir kadın gelip “Ben kocası olmayan bir kadınım, evlenmek istiyorum. Acaba kocanın eşi üzerindeki hakkı nedir?” diye sorunca, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
• Kocanın eşi üzerindeki hakkından birisi; kocası onu yatağa davet ettiği zaman, o devenin sırtında bile olsa kocasını reddetmemesidir.
• Yine kocanın hakkından birisi de kocanın izni olmaksızın onun evinden herhangi bir şeyi başkasına vermemesidir. Eğer kocasından izin almadan onun evinden başkasına bir şey verirse günahı onun boynuna, sevabı ise kocasına yazılır.
• Kocanın hakkından birisi de, kocanın izni olmaksızın nafile oruç tutmamasıdır. Eğer kocanın izni olmadan nafile oruç tutarsa, boşu boşuna acıkmış ve susamış olur, o oruç kendisinden kabul olunmaz.
• Eğer kocanın izni olmadığı halde kocasının evinden çıkarsa, eve dönünceye veya tevbe edinceye kadar melekler ona lânet okurlar. (Beyhaki)
Bir gün Hz. Fatıma, ağlayarak babasının huzûruna geldi. Resûlullah buyurdu ki:
- Ya Fatıma, niçin ağlıyorsun?
- Kasıtsız söylediğim bir sözden Ali bana kızdı. Özür diledim. Fakat onu üzdüğüm için ağlıyorum.
- Kızım, bilmez misin, Allah-u Teâlâ’nın rızası kocanın rızasına bağlıdır. Ne mutlu o kadına ki daima kocasının rızasını arar, kocası ondan razı olur. Kadınlar için en üstün ibadet, kocasına itaattir. Erkek, hanımından razı olunca, o kadın istediği kapıdan Cennete girmeye hak kazanır.
Kocasını üzen kadın, onu razı edinceye kadar, Allah-u Teâlâ’nın lanetinde olur. (R. Nâsıhîn)
Hanımların eşlerine karşı saygılı olması gerektiği gibi erkeğin de hanımına karşı anlayışlı ve şefkatli olması gerekir. Eşler arasında birbirlerine düşen hak ve sorumluluklar vardır.
Hanımların dışarı çıktıklarında başkaları görsün diye süslenmesi haramdır. Kadın kocasına karşı evin içinde süslenmeli, temizliğine dikkat etmelidir. Güzel giyinmeli, güzel kokular sürmelidir. Evi her zaman temiz tutmalı eşinin misafirlerini güzel ağırlamalı, güler yüzlü olmalıdır.
Erkeklerin de bakımlarına dikkat etmeleri gerekir. İbni Abbas radıyallahu anhu dedi ki: “Karım benim için süslendiği gibi ben de onun için süslenirim. Onda ki haklarımın tamamını almak istemiyorum ki o da bende ki haklarını tamamıyla benden istemesin. Çünkü Yüce Allah buyurmuştur: Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları bulunduğu, gibi kadınlarında erkekler üzerinde hakları vardır.”
Kocanın rızası bu kadar önemlidir ve dikkat edilmelidir. Hanımlar gözlerini haramdan korumalı ve başka erkeklere bakmamalıdırlar. Ümmü Seleme radıyallahu anh şöyle anlatıyor: Hz. Meymûne Resûlullah’ın sallallahu aleyhi ve sellem yanındayken ben de oradaydım. Tesettürle emrolunduktan sonra İbn-i Ümmü Mektûm oraya gelmişti. Resûlullah bize hitaben; Ondan sakının yani örtünün buyurdu. Biz; O âmâ değil mi, o bizi göremiyor ve bilemiyor? Deyince Resûlullah cevaben şöyle buyurdular: Siz de mi âmâsınız? O sizi görmese bile siz onu görüyorsunuz. (Ebû Dâvûd, Libâs 37)
Hanımlar bunlara dikkat ederse evlilikleri daha sorunsuz ve huzurlu olacaktır. Peygamber efendimiz Sallallahu Aleyhi ve sellem’in hadislerini Allah-u Zülcelâl’ın bize gönderdiği ayetleri yerine getirmeye gayret göstermeliyiz. Bunları yerine getirmemiz üzerimize farzdır.
Farzdan öte sünnetlerimizi de yerine getirmeliyiz. Güler yüzlü olmak biraz olsun bakımlı olmak zor değil bunları yerine getirdiğimizde. Eşinizin size olan bakış açısı değişir onun için daha değerli olursunuz sizi daha çok sever. Onun haricin de Allah-u Teâlâ’nın katında kat kat sevap almış olursunuz. Ne kadar nefsimize zor gelen durumlar olsa da bunlara dikkat etmek zorundayız. Allah hepimizi kocasına itaat eden güzel ameller yapan kullarından eylesin inşaAllah-u Teâlâ .
Amin.