İslam Evliliği Teşvik Edip Zinayı Haram Kılmıştır
İslam fıtrat dindir, insanın doğuştan getirdiği duygularına hitap eden bir dindir. Bu nedenle de koyduğu yasalarla insanın fıtri ihtiyaçlarını mubah yollardan karşılamasına müsaade etmiş, hatta bunu teşvik etmiştir.
İslam Hıristiyanların ruhban sınıfının kendilerine evlenmeyi yasaklamasına hoşgörüyle bakmadığı gibi, cinsel arzuların sınırsız bir şekilde tatmin edilmesine de müsaade etmez ve bunu sapıklık olarak görür. İslam, bu ikisi arasında orta bir yol tutar. Evlilikle cinsel isteklerin meşru bir yoldan karşılanılmasını ve çocuk sahibi olmayı teşvik eder ama bunun için belli kurallar koyar. Zinaya yani nikâhsız ilişkiye götüren tüm yolları kapatır.
Eğer İslam’da evlilik meşru kılınmamış olsaydı; cinsi yaratılış, insanın bekası yönündeki vazifesini ifa edemezdi. Eğer zina ve gayr-i meşru münasebetler haram kılınmasaydı ve eğer kadın bir erkeğe tahsis edilmeseydi; yakınlık, merhamet, sevgi ve şefkat gibi çok nazik içtimai hislerin gölgesinde barındığı aile hayatı doğmazdı.
Allah Teâlâ, cinsel istek ve arzuyu insanlara yalnız ondan zevk almaları için değil, insan neslinin devamı için vermiştir. Allah Teâlâ, kadınla erkek arasındaki bu münasebetin hayvanlar gibi ölçüsüzce sürdürülmesine değil, temiz ve meşru biçimde yapılmasına müsaade etmiştir. Çünkü insan neslinin devamı ancak sağlam bir evlilik neticesinde doğacak aile çocuklarıyla mümkündür.
İslam’ın en büyük hedeflerinden birisi de neslin korunmasıdır. İslam, onun korunması için, nesli bozacak zina gibi suçları önlemek ve hatta tamamıyla ortadan kaldırmak maksadıyla şiddetli cezalar koymuştur. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çok çirkin bir iş ve kötü bir yoldur” (İsra, 32).
Bir başka ayette de şöyle buyrulmaktadır:
“(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar” (Nur, 30-31).
Resûlullah (s.a.v.) da bu büyük suçun tehlikesini şöyle dile getirmiştir:
“Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir bulut gibi boşlukta durur, zinadan çıkınca iman adama geri döner” (Ebu Davud, Sünnet, 16; Tirmizi, İman, 11).
İslam, evlilik dışı her tür cinsel ilişkiyi zina sayar. Nikâhsız birlikteliklerin adına ister “sevgili” ister “dost hayatı” veya isterse bir başka isimle isimlendirilmesi bu çirkin işi zina olmaktan çıkarmaz. Zinanın ve zinakârların başka isimlerle anılarak meşru gösterilmeye çalışılması ve hatta görsel ve yazılı basında boy boy resimleri yayınlanarak adeta nikâhsız ilişkilerin teşvik edilmesi ayrıca büyük bir günah ve İslam’a karşı yürütülen örtülü bir savaştır. Bu teşhir, aynı zamanda aile ve toplum hayatını da temelden yıkmaya çalışma manası taşır.
İslam nazarında zina, en kötü ve çirkin bir günah olduğu için cezası da çok şiddetlidir. Zira zina insan haysiyetini yıkıp yerlere serdiği gibi toplum düzenini de yıkar. Neslin bozulmasının sebebi de zinadır. Zinanın çok olduğu ülkeler, sokaklara atılmış ya da çocuk yuvalarına terk edilmiş çocuklarla doludur. Bu çocuklar, anne ve baba sevgisinden mahrum yetiştikleri için yaşadıkları toplum içinde birer suç makinesi haline gelmekte ve kapatılması imkânsız sosyal yaralar açmaktadırlar.
İslam dini, zinayı yalnızca yasaklamakla yetinmemiş, aksine zinaya yol açabilecek her şeyi de yasaklamış, haram kılmıştır. Bakmak, dokunmak, dinlemek, baş başa kalmak vb. şeyler zinaya götüren yollar olduğu için bu konularda da belli kurallar ve sınırlamalar getirilmiştir.
Nikâh, ancak kendisiyle evlenilmesi haram olmayan bir erkek ve bir kadın arasında kıyılabilir. Dolayısıyla rezil Avrupa’nın dayattığı lezbiyenlik ve lûtilik gibi sapık ilişkiler külliyen haram kılınmış ve lanetlenmiştir. Ama ne yazık ki %99’u Müslüman olan bu ülkede Avrupa Birliği denen Hıristiyan kulübüne girme aşkına bu tür sapık akımlara dernek kurma izni bile verilmektedir.
Rabbim neslimizi dinsizlik ve ahlaksızlık bataklığına düşmekten muhafaza buyursun.
AMİN.
------------------------------------------------------------
Tv lerde evlenme yaşı 25 - 30 olmalı diye konuşuyorlar. hadislerde evlenmeyi geçiktirmeyiniz geçmektedir. okul yoksa 18 yaşından itibaren evlenmelidir. evlenirken de iyi karar verilmeli. Kısa süre sonra boşanmamamlı. neden moda oldu evli kadınlar çoğunlukta evliyken başka erkeklere kaçmalar nedendir? boşanırsınız tekrar evlenirsiniz.. Artık cezasız iş yapmaz olduk zina ceza yasasına girmeli ve caydırıcı olmalı. En az 5 yıl indirimsiz hapislik gelmeli. Beş yıl ceza alanlar da cezasını çekmeli. ceza indirimi kaza ve nefsi müdafa harici uygulanmamalı. Bir de dini nikah uydurmacası oldu. Boşanmadan nikah üstüne nikah olurmu? olmaz. birden fazla evlilik de erkekler için birinci kadının rızası, adalet sağlanması vardır. bu gün de adalet sağlanamayacağı için tek evlilik yeterlidir. bu durumda dini nikah evli kadın veya erkek için geçerli değildir.