* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Sadakatsizlik Evliliği Bitiren En Önemli Etkendir  (Okunma sayısı 254 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7234
Sadakatsizlik Evliliği Bitiren En Önemli Etkendir
« : Aralık 09, 2024, 08:19:33 ÖÖ »


Sadakatsizlik Evliliği Bitiren En Önemli Etkendir

Evliliğin temelini güven ve sadakat oluşturur. Sadakat, kişinin eşine asla ihanet etmemesi, iffetini muhafaza etmesi ve namusunu korumasıdır. Bu hem erkekler için geçerlidir hem de kadınlar için. Aslında Müslüman erkek ve kadın bekârken de zinadan uzak durur ve iffetini muhafaza eder. Evlendikten sonra da bu hassasiyetini elbette devam ettirmelidir.

İş yerinde çalışırken karşı cinsle ihtiyaç dışı fazla konuşmak… Çalışma mekânında kadın-erkek iletişiminin Allah'ın koyduğu sınırlara göre belirlenmemesi ve sosyal medyadan yabancı kişilerle muhabbet etmek, bir takım sadakatsizliklerin başlangıcını oluşturuyor. Allah Teâlâ, Nur suresi 30-31. ayetlerde; mü'min erkeklere ve mü'mine kadınlara gözlerini haramdan sakınmalarını ve namuslarını muhafaza etmelerini emrediyor. Bu emrin muhatabı tüm mü'min erkekler ve mü'mine kadınlardır.

Rabbimiz ilk önce gözleri muhafaza etmemizi emretti.

Çünkü zinanın başlangıç noktası odur. Yine İsrâ suresi 32. ayette geçen "Zinaya yaklaşmayın" emrinden, bu kötü fiile yaklaşıldığında zinaya düşme tehlikesinin de büyük olduğunu anlamış oluyoruz. Öyleyse kişi kendini ateşe atmamalı, "Kalbim temiz, bana bir şey olmaz" gibi cümlelerle şeytanın oyunlarına gelmemelidir. Nefse asla güven olmaz. Hz. Yusuf'un sözünü unutmayalım: "Ben nefsimi temize çıkarmam. Nefis devamlı kötülüğü emreder" (Yûsuf, 53).

Her şeyden önce karı koca, iffetlerini koruma noktasında birbirlerine yardımcı olmalılar. Birbirlerinden sakladıkları hiçbir şey olmamalı.

Birbirlerini de denetlemeliler. Güven, denetime mani değildir. Kadın istediği zaman kocasının telefonuna bakabilmeli, aynı şekilde erkek de hanımının telefonuna bakıp mesajlaşmaları görebilmelidir. Bunlarda hiçbir mahsur yoktur. Doğru düzgün yaşayan bir insan yazdığı mesajları silmez veya şifre koyarak eşinin bakmasını mani olmaz.

Eşler süslenmelerini ve cazibelerini birbirlerine göstermeli; yatak odası noktasında da birbirlerine değer vererek cinsel ihtiyaçlarını gidermelidirler. Yaşadığımız zaman diliminin kendine göre imtihanları vardır ki bu çağda, çarşıda, pazarda ve iş yerlerinde kadın-erkek iletişiminde neredeyse sınırlar ortadan kalkmıştır. Böyle bir ortamda karı koca birbirlerine yardımcı olmakla beraber, kişinin her şeyden önce kendini muhafaza etme niyeti olmalıdır.

Eşine değer vermeyen kişi, iş yerinde muhabbeti arttırdığı karşı cinsle yanlış yollara gidebiliyor. Aynı şekilde cep telefonunu, videoları, görselleri rastgele kullanan bir kimse göz zinası yaparak evvela gözünü sonra da gönlünü kirletiyor. Bunun neticesinde de niyeti bozuluyor. Buradan anlıyoruz ki evvela kişi niyetini temiz tutmalı, "Ben asla eşime ihanet etmem, nefsimim haram istekleri sebebiyle yuvamın yıkılmasına göz yumamam" düşüncesi ve niyetinde olmalıdır. Nefis, anlık zevkten hoşlanır. İlerisini düşündürmez. Sadakatsizlik yaptığında yuvanın yıkılmasını, sonra gelecek olan pişmanlığı ve azabı düşündürmez.

Herkese karşı dikkatli olmakla beraber özellikle komşu hukukuna riayet edilmelidir: “Allah nezdinde en büyük günah hangisidir?" sorusuna, Hz. Peygamber (as) Efendimiz: “Allah’a ortak koşmaktan ve evladını öldürmekten sonra, komşu ile zina etmendir!” diye cevap vermiştir (Buharî, Tefsir, Bakara 3; Müslim, İman 141). Hırsızlık ve zina büyük günahtır. Bunları komşudan yapmak daha büyük günahtır.

Günahı işlememek için gösterilecek sabır, günahı işledikten sonra oluşacak olan pişmanlığın ıstırabından daha kolaydır. Bir anlık gaflet, nefse uymak ve şeytanın yolundan gitmek, yuvanın yıkılmasına sebep olur. Nice emeklerle kurulmuş olan aile birlikteliği dağılıyor, çocuklar annenin ve babanın yanında sağlıklı bir şekilde yetişemiyorlar. Sadakatsizliğin getirdiği ıstırap masum çocukların yüreklerinde bir ömür boyu yara olarak kalıyor. İşlenen, bireysel bir günah olmuyor. Arkasında büyük enkaz bırakan bir yıkım gerçekleşiyor.

Dikkat edilmesi gereken hususlardan bir tanesi de maddi veya manevi zor durumda olan karşı cinse yardım etme niyetiyle, şeytanın sağ taraftan yaklaşmasıdır. "Sen Allah için yardımcı oluyorsun, bunda ne var ki?" der, şeytan. Bu yardım etmeler insani olarak kalır ve mahremiyet ölçülerine de dikkat edilirse problem yoktur. Hatta böyle durumlarda kişi eşini de işin içine katmalıdır. Fakat insani yardım olarak iyi niyetle girişilen bir işte, sınırlar ihlal edilir ve muhabbet de ileri seviyeye ulaşırsa şeytan amacına ulaşmış demektir. Bundan dolayı kadınları, yardım edecek kadınlara, erkekleri de yardım edecek erkeklere yönlendirmek gerekir.

Örnek verecek olursak; kocasıyla problemler yaşayan bir kadın, yine iş yerinde çalışan başka bir adamla, derdi hakkında uzun uzadıya muhabbetler ettiğinde, bu işin sonunun hayra doğru gitmeyeceğini bilmelidir. Bu hanımefendinin yapması gereken, bir uzmandan yardım almasıdır veya müftülüklerdeki bir hanım hocayla istişare edebilir. Aynı şekilde erkeğin, iş yerinde bir kadına ailevi problemlerini açması da çok sağlıklı bir durum değildir. Bu beyefendi de bir uzmandan yardım almalı veya yine müftülükten bir hoca ile istişare etmelidir.

İhtiyaç sahibi bir kadına, maddi anlamda yardımcı olmak isteyen bir adam, sık sık onun evine gidip gelmeye başladığında işin başka boyutlara geçeceğini de bilmelidir. Sosyal medyada, eşine bir anda kızıp da başkalarıyla mesajlaşmaya başlayan, evden giden ve yuvasını yıkanların olduğunu da görmekteyiz. Bu örnekler zamanımızda maalesef yaşanmaktadır. Bunun gibi daha nice örnek verilebilir. Bizlere düşen vazife ise dikkatli olmak, haram-helal ölçülerine dikkat etmek ve Allah'a sığınmaktır.

Hem erkek hem kadın, sokakta, caddede, iş yerinde veya sosyal medyada karşı cinsle olan iletişiminde kesinlikle yüce yaradanın koymuş olduğu sınırlara dikkat etmelidir. İnsanı yaratan Allah'tır ve insanın ne yapıda olduğunu da en iyi bilen O'dur. Öyleyse nefsimize değil, Rabbimize güvenmeliyiz ve O'na sığınmalıyız.

Hiç kimse "Ben zina gibi bir günaha düşmem" dememeli, nefsin şerrinden Allah'a sığınmalıdır. Sebepler aleminde de tedbirli davranmalıdır. Zaman zaman insan imtihanlarla da karşılaşabilir. Karşı cinsten böyle kötü bir yaklaşım sezdiğinde veya işler yolundan çıkacak bir durumda olduğunda hemen tedbirlerini almalıdır. Ayak kayması bir anda değil, yavaş yavaş gerçekleşir. Öyleyse en güzeli, kadın-erkek iletişiminde sınırların olması ve ölçülerin çizilmesidir.

Zinaya giden yollar biraz da boşluktan kaynaklanır. İnsan boş boş telefonda gezerken veya rastgele birtakım mekânlarda vakit geçirirken yanlışlara düşme tehlikesi de başlamış olur. Niçin yaratıldığının farkında olan, bir mefkûresi, amacı, gayesi ve davası olan kimse, salih ameller peşinde koşar. Bu kul, nefsin isteklerine fazla fırsat bırakmayacaktır. Bir de en önemli tedbir salih insanlardan oluşan bir çevredir. Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun." (Tevbe, 119)

Günümüzde, flört denilen zinadan önceki aşama, toplumda yayılmaya başladı. Böylece bu haramlar ve günahlar basit ve küçük görülür oldu.

Fuhuş, namussuzluk ve iffetsizlik, "Aşk" ve "Cesur pozlar" gibi ifadelerle yumuşatılıyor. Hâlbuki Rabbimiz, zinanın ne kadar kötü olduğunu belirtmek için: "Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur" (İsrâ, 32) buyuruyor. Zina, insanın temiz fıtratına ve akl-ı selime aykırıdır. Burada, eşini aldatan kişinin kendisi de dahil ailesi, çoluk çocuğu ciddi sıkıntılar yaşıyor. Karşı taraf bekârsa geleceği kararıyor. Evli ise ikinci bir yuva yıkılıyor. Çocuklar ortada kalıyor. Bunun dedikodusu ve fitnesi her tarafı sarsıyor. Öyle bir günah ki vebal üzerine vebal…

Yüce Rabbimiz, bizleri ve nesillerimizi her türlü hayâsızlıktan ve iffetsizlikten muhafaza etsin.

Amin.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]