GENÇLİK
Bir toplumun en önemli unsurunu hiç şüphesiz gençler oluşturmaktadır. İnsanın hayatında en önemli dönemlerinden birini de gençlik dönemdir. İnsan geleceğini bu dönemde belirler. İnsanın geleceğinin parlak olması ve medeniyetli bir toplumun oluşması için gençliğin erdem,talim ve terbiyelerindeki önemden ve dinin gereklerinin yaşayışından geçmektedir. Gençlik, duygu ve kabiliyetlerin, enerjinin doruk noktaya ulaştığı bir zamandır. Bunları dizginlemek, kanalize etmek, tam kapasiteyle çalışmak insana çok şeyler kazandırır.
Bu iş çok zordur. Ama çocukluğundan itibaren kendini bu yola koyabilmiş, nefsini hayra yöneltmiş, alıştırmış bir genç, Allah rızasını kazanma yolundadır. Birçok gencin hislerine mağlup olup cüretkar akıllarıyla bataklıklara düştüğü bir zamanda ayet ve hadislerde belirtilen ve güzel örnek olarak verilen gençlerin değeri daha iyi anlaşılmış olur. Çünkü bu örnekteki gençler ve onlar gibi olanlar, Allah ve Resulünün sevdiği kimselerdir.
Peygamberimiz Efendimiz(s.a.v.) gençliğe ve gençlerin yetişmesine çok büyük önem vermiştir. Çünkü peygamberliğinin ilk yıllarından itibaren yanında gençleri bulmuş, birçok yaşlılar İslama şiddetle karşı çıkarlarken, gençler Müslüman olmuş ve İslama destek vermiş, bu gençlerin çoğu, zengin ve itibarlı ailelerini terk ederek büyük çileler pahasına Hz. Peygamberin (s.a.v.) yanında yer almışlardır.
Bu hususta Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin gençliğin önemine değindiği bu Hadis-i şerife bakalım
İbni Abbas (ra) Peygamberimiz (s.a.v.)in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor. “Beş şey gelmeden evvel beş şeyi fırsat bil. Ölüm gelmeden önce hayatının, hastalık gelmeden önce sağlığının, meşguliyet gelmeden önce boş vaktinin, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğinin, fakirlik gelmeden önce zenginliğinin” değerini bilmemizi öğütlemiştir.
İnsanlık tarihindeki örnek şahsiyetlerin hayatlarına baktığımız zaman da bu gerçeği apaçık göre biliyoruz .Daha genç yaşlarındayken, Hz. İbrahim (a.s.), puta tapan kavmiyle tek başına mücadele etmiş, Hz. Yusuf (a.s.) bütün olumsuz şartlara rağmen nefsine “dur” diyebilmiş, Hz. Musa (a.s.) iffet ve namus timsali olmuş, Hz. Yahya (a.s.) birçok yönüyle çocuklara ve gençlere örnek olmuş , Ashab-ı Kehf olarak adlandırılan gençler, inandıkları gibi yaşayabilme uğruna evini barkını ve her şeylerini terk etmiş,Hz. Meryem iffetine söz gelmesine rağmen Allahın emrine teslim olup sabretmiştir. Hz. İsa (a.s.) devrinin azgınlarına karşı Hakkın mücadelesini vermiş ve hatemul enbiya Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de son derece temiz ve kararlı bir gençlik geçirmiştir.
Nefsin türlü tuzaklarına çabuk aldanan insan, gençlik döneminde daha da çok aldanıp ibadetten ,doğruluktan ayrılıp o manevi havayı tenefüs etmek yerine delalete , günaha ve kötü yolun yolcusu olarak ebedi olan ahiret hayatını karartıyor.
İnsanı gaflete götüren nefis ve dünya sevgisine kapılıp zevku sefa peşinde giderek dünyada mutlu olacağını sanıp büyük bir yanılgı içerisinde olanlar . Şayet dünyada mutlu olmak istiyorlarsa çağımızın büyük mütefekkiri Said Nursinin işaret ettiği bu gerçeğe kulak vermeleri lazım gelir :Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz , hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve feraizle ziynetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.
Gençler üzerinde en etkili olan toplumsal kurumlarımızın başında aile gelmektedir. Çocuğa ilk bilgilerin verildiği yer aile ocağıdır. Bu nedenle ailenin sağlam olması ve anne-babanın çocukları ile iyi bir iletişim kurması gerekir. Çünkü Genç nesiller küçük yaşta aile terbiyesi , iyi bir eğitim ve Allahın koyduğu kanunlarla hareket etmekle şekillenir Gençlik döneminde bulunan bir insanda aile rolü çok büyüktür . Aileler çocuklarını büyüttüklerinde helal ve haram lokmaya çok dikkat etmeli ve çocuğunu helal dairesinde büyütüp , aynı zamanda Allahın(cc) ve Peygamberin dediğine hem kendisi uymalı hem de çocuğuna anlatıp Allahın onun rabbi olduğunu ve peygamberin dünyadaki en önemli rehberi olduğunu hatırlatmalıdır. Bu ahir zamanda harama giden yollar hem fazla hem de kolay ulaşılır hale gelmiştir . Aile , çocuğunun gençlik cağına geldiği zaman sahip çıkmazsa çocuğun kötü arkadaş ortamına girmesi, internet kafe gibi şeytani pisliklerin olduğu mekanlara girmesiyle kötü bir insan haline gelmesi kaçınılmazdır. Onun için aile eğitimi ve aile sevgisi görmeyen ve sahip çıkılmadan serbest bırakılan genç nesil patlamaya hazır bir canlı bomba haline gelir.
Bu gibi sepelerden dolayı dünya ve ahiret saadetini kaybetmekle beraber Aile ve toplum düzeni de bozulmuş olur.
Gençlik çağında olan biri , ahir zaman fitnelerine çok dikkat etmeli, kötülüğe giden yollardan kendini muhafaza etmeli ve bu hususla ilgili, İbn Mesud (r.a.)dan rivayet edilen hadiste şöyle buyuruyor :“Gençlerinizin en hayırlısı, ihtiyarlar gibi ölümü düşünen, gençlik hevesatına mağlup olmayıp, gaflette boğulmayandır. İhtiyarlarınızın en kötüsü ise gaflet ve nefsin isteklerine uymada gençlere benzemek isteyen, çocukçasına nefsin isteklerine uyandır. (Taberâni, Kebir)
Ömrümüzün en önemli çağının geçlik dönemi olduğunu tekrar vurgulayarak bu konuyla ilgili peygamber efendimiz (s.a.a) şu hadisi şerifini müşahade edelim . İbn Mesud (ra)dan: Peygamber (sav) buyurdu: “insanoğlu kıyamet gününde Rabbinin yanında şu beş şeyden sorulmadıkça olduğu yerden ayrılamaz: “Ömrünü nerde geçirdiğinden, gençliğini nerede ve nasıl harcadığından, malını nereden kazanıp nereye sarfettiğinden, bildiği ile amel edip etmediğinden, bedenini nerede yıprattığından.” (Sünen-i Tirmizi) Allahın Bizi sorguya çekeceğini hatırlayıp ona göre gençliğimizi değerlendirip yaşayalım.
Ayet ve hadislerde beyan edildiği üzere; günümüz gençliğinin ve gençlerinin, imanı koruma ve ibadetlere devam etme sorumlulukları yanında, kişilik , sağlık ve ailevi sorunları, arkadaş ve çevre sorunları, okul vs. ile ilgili birçok sorunları vardır. İşsizlik ve ondan kaynaklanan sorunların yanında sigara, alkol, uyuşturucular, kumar ve şans oyunları gibi kötü alışkanlıklar da gençlerimizi çevrelemiş durumdadır. Bunlara ek olarak son zamanlarda ortaya çıkan , kötü-sapık akımlar gibi zararlı akım ve alışkanlıkların tuzağına düşme durumları da vardır.
Sonuç olarak günümüz gençliğinin birtakım problemlere düşmemeleri için şunlara dikkat etmeliyiz:
1. Gençlere sağlam bir aile terbiyesi verilmeli¸
2. Ailede ve okulda gençlere doğru bilgiler verilmeli¸
3. Maddi ve manevi yönden dengeli bireyler olarak yetiştirilmeli¸
4. Dini değerlerin eksiksiz bir şekilde öğretilmeli ve uygulanmalıdır.
5. Gençleri sosyalleştirerek içinde yaşadıkları topluma uyumlu hale getirilmeli¸
6. Gençleri kötü arkadaş gruplarından uzak tutmalı ve iyi arkadaşlar edinmeleri sağlanmalı.
7. Boş zamanlarını kitap okuyarak ve faydalı işler yaparak geçirmelerine yardımcı olunmalı.
8. Kötü alışkanlıkların başladığı İnternet¸ eğlence yerleri ve kahvehane gibi
-Gençlerimizin de dikkat etmeleri gereken birkaç maddeye değinmek istiyorum
1.Dünya ya geliş amacını bilmeli ona göre hareket etmeli
2. Allaha karşı sorumluluklarını bilip ona göre yaşamalı
3. Eğitimine önem verip geleceğini inşa etmeli
4 .Kendisine ve ailesine zarar verecek durumlardan kendini muhafaza etmeli
5.Bağımlılık yapan maddelerden uzak durmalı
6.Gidecekleri yerler konusunda ailesine ve büyüklerine danışmalı
Gençlerimizin imanlı, ibadetli, bilgili, eğitimli, terbiyeli, güzel ahlaklı, bilinçli, nefsine hâkim, günahlardan korunan ve saygılı kimseler olmaları elzemdir. Çünkü gençliğimiz geleceğimizdir.