www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET iSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İslamda Gençlik => Konuyu başlatan: gurbetciyim - Ocak 30, 2025, 08:27:40 ÖS
-
(http://www.fanidunya.net/resimler/besmele.png)
Ergenlik mi Gerginlik mi
Çocuklarımızın ergenlik dönemi, birçoğumuz için sorunlarla dolu bir dönem olarak görülür. Bu dönem içerisinde çocuklarımız adeta bambaşka birisi oluvermiştir. Bu dönemde çoğu anne-baba çocuklarının kendilerinden uzaklaştığını, kopup gittiğini düşünürler. Gerçekten de o şirin, o masum çocuğunuz bu kadar değişmiş olabilir mi? Onların dünü ve bugünü arasında nasıl farklılıklar var?
İnsan yaşamı boyunca sürekli bir gelişim ve değişim içindedir. Gençlik (ergenlik) dönemi, belki de bu gelişim sürecinin en önemli evresini oluşturur. Çocukluktan erişkinliğe geçiş olan ergenlik dönemi, kişide gözlenebilen sürekli ve süratli gelişimi kapsamaktadır. Bu döneme bir "başkalaşım" ya da "farklılaşma" zamanı diye de bakılabilir. Nasıl ki, kozadan çıkan tırtıl, ne kozadaki biçimine ne de kelebeğe benziyorsa; aynı biçimde ergende, ne çocuk ne de erişkin olan, kimliğini belirleme savaşı içinde çırpınan bir bireydir.
"Fırtına ve gerginlik" dönemi olarak da açıklanabilen ergenlik, hangi toplumda olursa olsun, her bireyin yaşadığı bir dönemdir. Bu dönemin genel özellikleri; duygusal coşku ve taşkınlık, kolay etkilenme, çabuk kurulan ve bozulan ilişkiler, kişiliğin sınırlarını aşma ve ilgi çekme çabası şeklinde özetlenebilir.
Ergenlik dönemindeki birey alıngan davranıp hiç eleştiriye gelemezken, kendisi yerli yersiz anne-babasını eleştirir. Anne-babasının düşünce ve inançlarıyla adeta alay eder. Onları eleştirmek fırsatını hiç kaçırmaz. Anne-babaya ters gelen sözleri seçmede sanki ustalaşmıştır. Başka bir deyişle genç, karşı çıkmış olmak için anne-babasına karşı çıkar
İlkokul yılları uyumlu geçen bir çocuğun, ergenlik dönemi davranışlarında beliren değişmeler pek çok anne-babayı hazırlıksız yakalar ve şaşırtır. Çünkü anne-babalar çocukları büyüdükçe daha akıllanır, daha az sorun çıkarır sanırlar. Her şeyin yoluna girdiğini zannettikleri bir dönemde birden ortaya çıkan huysuzluklara, tedirginliğe ve sebepsiz öfke patlamalarına bir anlam veremezler.
Hiçbir şeyi beğenmeyen, en ılımlı uyarılara dahi sert karşılıklar veren genç karşısında anne-babalar soğukkanlı davranamazlar. Çünkü gençteki değişmeyi ergenlik dönemine bağlamak istemezler. Bu nedenle onların tepkileri sert olur. Sevecen ve yumuşak bir yaklaşımı dahi geri çeviren, üstüne varılınca öfkeden deliye dönen genç karşısında anne-babalar bocalar, nasıl bir tutum takınacağını bilemezler.
İşte böylesine hassas ve önemli bir dönemde anne-babalar şu noktalara özellikle dikkat etmelidirler:
Her şeyden önce ergenlik döneminin zor, çalkantılı ve sıkıntılı bir dönem olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Ergenin sıkıntılarından kurtulması ve güzel davranışlar sergilemesi için ailesinin yardımına çok ihtiyacı vardır. Anne-baba bu durumu göz önünde bulundurarak çocuklarıyla yeterince ilgilenmelidir..
Bütün aile üyelerine, duygu ve düşüncelerini ifade etme fırsatı verilmelidir. Hatta bunun için belli sıklıkla aile toplantıları düzenlemek güzel bir yoldur. Eğer bir gencin fikirlerini dinlemez, öfkeyle veya aşağılayarak susturursanız, aradaki tek kapıyı da kapatmış olursunuz. Ve artık o kapalı kapının ardında hangi dünyaların kurulduğunu anlamak da mümkün olmaz.
Anne-babalar çocuklarını eğitirken, öncelikle çocuklarının içinde bulunduğu dönemi iyi tanımalıdırlar. Ergenlik çağını bilinçli karşılayan anne-baba büyük ölçüde yanlış yapmaktan kurtulur
Anne-babalar, Çocuklarının gelişim dönemlerini iyi hissetmeli ve ona göre davranmalıdırlar. Bunun en etkili yollarından birisi de anne-babanın kendi çocukluk ve gençlik çağlarını düşünmeleridir. O dönemde yaşadıkları duygusal ihtiyaçları hatırlayarak çocuklarıyla buna göre iletişim kurmalıdır.
Anne-babalar, çocuklarının olumsuz tepkileri ve çelişkili davranışları karşısında soğukkanlı davranmalı, hemen olumsuz ve kırıcı karşılık vermemelidir. Günlük ilişkilerde gençlerin kızgınlık ve öfkeye neden olabilecek davranışlarının olacağı önceden bilinmelidir.
Ergenlik döneminde bulunan genç, kendi kişilik özelliklerine karşı son derece duyarlıdır. Bu nedenle ergenin kişilik değerlerine kırıcı, eleştirici, başkaları yanında küçük düşürücü ve alaycı bir tavırla yaklaşmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır.
Ergenlik dönemini yaşayan gençle iletişimin temelini güven duygusu oluşturmalıdır. Yani genç ailesinin kendisine güvendiğini hissetmelidir. Ancak böyle olursa, genç de anne-babasına güven duyacak ve onlarla iletişime açık olacaktır. Anne-babanın çocuklarına güven vermesi ve aralarındaki iletişimi en iyi biçimde sürdürmesi gereklidir.
Anne-babalar, ergenlik dönemindeki çocuklarına sevgi ve saygı hislerini tavır ve davranışlarıyla göstermelidir. Sadece sözle belirtilen sevgi ve saygı ifadeleri özellikle ergenler için yeterli olmayacaktır.
Gençlerle kurulan iletişimde anne-baba, özellikle, kasıtlı otorite kullanmaktan kaçınmalı, sorunlara ortak çözümler getirmeyi amaçlamalıdır.
Anne-babalar, özellikle dini ve ahlaki konularda çok dikkatli davranılmalıdırlar. Bu dönemdeki kişiler, yaşadıkları çalkantılı durumlardan dolayı ahlaki açıdan yanlış davranışlarda bulunabilirler. Bu gibi durumlarda anne-babalar yapıcı bir tavırla, yapılan davranışın yanlışlığını anlatmalı; doğrusunun ne olduğunu da güzel bir üslupla açıklamalıdırlar.
İbadetler konusunda baskıcı bir tutum izlememeli, ibadetin niçin gerekli olduğu anlatılmalıdır. Ceza ile korkutma yerine ödül ile teşvik metodu tercih edilmelidir. Ayrıca ayet ve hadislerde önemle belirtilen; gençlik çağında yapılan ibadetlerin ve sergilenen güzel ahlakın ne denli önemli olduğu ve karşılığında verilecek mükâfatın da ne denli büyük olacağı hakkında detaylı bilgiler verilmelidir.
Gençlere bol bol öğüt vermek yerine örnek davranışlarda bulunmak, örnek davranışları bulup göstermek çok daha önemli ve gereklidir..
İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.
RADYO FANİDUNYA FM
www.fanidunya.net