Genç
Gençliği yaş olarak mı ele alacağız, yoksa duygu ve düşünce mi olarak değerlendireceğiz? Seksen yaşını mütecâviz olmasına rağmen İstanbul’un fethine koşan Ebû Eyyûb el-Ensarî (ra) cihâdıyla gençtir. Sevbân (ra) bir sefere katılmamıştı. Üzüntüsünden sararmış solmuş, bir deri bir kemik kalmıştı.
Şehâdet arzusuyla yanan yaşlı pirler de gençtir. Uhud savaşı için üç oğlu gibi Amr İbnu Cemuh da cihâd için hazırlandı. Oğulları engel olmak isteyince yaşı ve aksaklığı sebebiyle, Amr (ra) Resûlullah (sav)’in huzûruna çıktı ve: “Ey Allâh’ın Resûlü, oğullarım topal olduğumu bahane ederek beni bu hayırlı işten alıkoymak istiyorlar. Vallâhi ben topallığımla cennete girmek istiyorum” dedi.
Resûlullah (sav) oğullarına: “Engel olmayın. Herhalde Allah (cc) ona şehitlik verecek” buyurdu.
Canını ve malını Allah yolunda fedâ eden yaşlı gençlere bakalım. Hârise b. Numan’ın ömrünün sonuna doğru gözleri kör oldu. Cemaatle namaza katılabilmek için evinin kapısı ile mescid arasına bir ip bağlamıştı. Ezan sesi duyunca çekilen ipe tutunarak mescide giderdi. Yanında sürekli içi hurma ve yiyecekle dolu bir sepet bulundururdu. Hurma ve yiyecekleri bizzat kendi elleri ile fakîre verirdi. Mâni olanlara, “Peygamberimiz’in (sav) “Fakire bir şey vermek kişiyi kötü ölümden korur” buyurduğunu işittim. Bunun için sadakayı bizzat kendim vermek istiyorum” derdi.
Mallarını ve canlarını fî sebîlillâh harcayan yaşlı ve genç bahadırlar olduğu gibi, ilim ve irfanda da gençler vardır. İlerleyen yaşlarına rağmen ilimden doymayan nice gençler vardır. Muhyiddîn İbnü’l-Arabî’nin el-Fütûhâtü’l-Mekkiye’si onun Mekke seyahatinin ürünüdür. Filozof Ebû Nasr el-Fârâbî kırklı yaşlarında ilim seferine çıkmıştır. Gazzâlî İhyâu Ulûmi’d-dîn adlı ölümsüz eserini yaklaşık on yıllık seyahati sırasında hazırlamıştır.
Hz. İbrâhîm (as), kavmine karşı mücâdelesinde, Tevhid sancağını açtığında gençti.
Hz. Yûsuf (as), nefsine dur dediği, şeytânın hîlesine düşmediğinde gençti.
Hz. Mûsâ (as), Firavne karşı dört yüz yıllık mücâdelesinde, Rabbine sığındığı ve tevekkül ettiğinde, nefsinin isteklerine uymadığında gençti.
Hz. Yahyâ (as) hikmet ehli olduğu anlar gençti.
İffet timsâli Hz. Meryem Aleyhesselâm, kendisini mihrâba habsedip, bâtılların âdetlerinden kaçtığı günlerde gençti.
Ashâb-ı Kehf, inançlarını yaşama uğruna ülkelerini terk edip bir mağaraya sığındıklarında, Kur’ân-ı Kerîm’de îman ve hidâyetle vasfolunduklarında genç yaşta idiler. Onlardan bahseden Kitâb-ı Kerîm’imiz bugünün gençliğinin iki özelliğinden bahseder:
Îman.
Hidâyet.
Hz. Ali (ra)’ın gençlere tavsiyesi: “Ey gençler, haysiyet ve şerefinizi edeb ve terbiye ile, dîninizi ise ilim ve bilgi ile koruyun.”
Oğlu Hasan’a (ra) hitâben Hz. Ali (ra) şöyle yazıyor:
“Yeni yetişen (gencin) kalbi boş bir tarlaya benzer; içerisine hangi (tohum) atılırsa, onu alır (bitirir).
Ben de seni (ey oğlum), kalbin katılaşmadan terbiye ettim.”
Yine Ali (ra): “İki şeyin değerini ancak onu yitiren bilir: Gençlik ve vücut sağlığı.”
Genç Yaşta İlimde Öncü Olmuştur Ecdâdımız
Pakistanlı Fizik Bilgini Abdüsselam. Astronom ve Mekanikçi Ahmed bin Musa. Zehravi, ilk böbrek ameliyatını gerçekleştiren bilim adamı. Zerkali astronomi âlimidir. İbni Karaka, torna tezgâhı yapan bilgin. İbni Macit bir denizci ve coğrafyacı.
İbni Rüşd doktor, astronom ve matematikçidir. Ali Bin Rıdvan batıya tedâvi metodlarını öğreten İslâm âlimi. Huneyn Bin İshak göz doktorlarına öncülük yapan bilgin. İbni Avvam tarımda, Şemsettin Halili astronomide, Şihabettin Karafi fizikde öncüdür.
Günümüzde de gençler projelerini sergiliyorlar. Bakırköy’deki okullar ile Türkiye’nin farklı illerinden de birçok okul ve kurumdan 6-17 yaş aralığındaki öğrencilerin katıldığı fuarlarda genç mûcitler, projelerini ortaya koyuyor. 340 öğrenci 234 proje çalışmasını sunuyor. Elektrikli âletlerin çalışması için enerji üreten Güneş Çanağı, Askeri Amaçlı Manyetik İvmelendirici Top projesi, bor elementini kullanarak ahşabın yakabilirliğini azaltan bir uyarı sistemini memleketimizde gençler temin etmektedir. İstanbul’u almak için namlusu 91.5 cm, 680 kilogram ağırlığındaki güllesinin menzili 1200 metre olan topu döktüren Fatih Sultan Mehmed’in îmanlı nesli her yönde dünyâya örnek olacaktır.
Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Lokman’ın genç oğluna yaptığı tavsiyelerden ders aldığı sürece, çağ kapayıp çağ açacaklardır Allah Teâlâ’nın izniyle.
Hz. Lokman (as) oğluna şu öğütleri verir.
1 - Ey oğul! Allâh’a şirk koşma!
2 - Namazını dosdoğru kıl!
3 - Kibirle yürüme!
4 - Yüksek sesle konuşma!
5 - Takvâya sarıl!
6 - Tövbekâr ol!
7 - Câhillerle arkadaş olma!
8 - Günahlardan ve yalandan sakın!
9 - Allah Teâlâ’nın zikredildiği meclislere katıl!
10 - İyiliği emret, kötülükten vazgeçir!
11 - Tembel olma!
12 - Acele etme!