* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Gençlik En Kıymetli Hazine  (Okunma sayısı 442 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Gençlik En Kıymetli Hazine
« : Mayıs 16, 2018, 12:04:25 ÖS »
Gençlik En Kıymetli Hazine

Gençlik, hayatın en kıymetli hazinesidir. Bu hazineyi dünya ve ahiret adına faydalı yönde kullananlar olduğu gibi zarara uğratacak şekilde tüketenler de var. Gençlerin sorunları, beklentileri ve ihtiyaçları konusunda aileleri uyaran Aile Danışmanı Ayşe Cantimur hanımefendi önemli tavsiyelerde de bulunuyor. Ayşe Cantimur hanımefendiyle gençler üzerine yaptığımız bu önemli söyleyişimize buyurun.

Ayşe Cantimur, 1972 Rize- Çayeli doğumlu. İstanbul üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF)de sosyoloji okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Aile Danışmanlığı programını tamamladı. Halen Aile Danışmanlığı görevine devam etmektedir.

Ayşe Hanım, siz yıllardır Aile danışmanlığı yapıyorsunuz. Hangi konularla ilgili danışmanlık veriyorsunuz? Aileler size daha çok hangi sorunlarla geliyor? Ailenin önemini anlatır mısınız?

Ayşe Cantimur: Ailede anne-baba, çocuk, ergen sorunlarıyla ilgili çalışıyorum. Genellikle anneler çözüm yolunda oluyor. Artık gençler de bilinçli, onlar da anlaşılmak adına bize müracaat ediyorlar.

Aile demek milli değerler demek, milli ruh demek. Bu ruhu çocuklarımıza aşılayabilmek çok önemli. Çünkü kültürümüzü ve değerlerimizi aşılayamazsak gençlerin boşluğa düşmeleri kaçınılmaz olur.

Bakın batıda intihar oranları çok yüksek ve manevi bir boşluk yaşanıyor. Bizim batıdan farkımız öz ruhumuzdur. Gençlerimiz bu öz ruhu taşıyorlar aslında, sadece manevi boşluklarını doldurmalı ve başka boşluklara düşmemeleri için üzerimize düşeni muhakkak yapmalıyız. Çocuklarımız da öz ruh varsa kolay kolay boşluğa düşmezler zaten.

Gençliğin gidişatıyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Ayşe Cantimur: Gençlik deyince benim aklıma aile geliyor. Aile toplumun temel yapısıdır, aile sağlıklı olunca, gençlik de sağlıklı oluyor. Günümüzde boşanma oranlarındaki artışları göz önünde bulundurursak gidişatın çok da sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz.

Yeni nesil aileler çocuklarla ilgili konulara sabır gösterseler de birbirilerine karşı gereken sabrı gösteremiyorlar. Eşlerin birbirilerine karşı sabırlı ve birlik olmaları gençler açısından çok önemlidir ama aileler bu önemli noktayı unutuyorlar.

Ergenlik zamanına gelen çocukların agresif ve uyumsuz olmaları normal mi?

Ayşe Cantimur: Ergenlik bir nevi yeniden doğuştur. Hormonların etkisiyle gelişen, değişen bir bedenle tanışıyorlar. Aileye uzak durmak istiyor gibi gözükseler de en çok aileye ihtiyaç duydukları hüzünlü bir dönemdir. Aileler, ergenliğe gelmiş çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğini bilseler, çocuklarının üstüne fazla gitmezler. Böylece ters bir tepkiyle de karşılaşmazlar.

Daha önce dinlemek istemediğiniz, “Sus artık başım şişti,” dediğiniz çocuğunuz, bu dönemde odasına kapanacak, kendini tanımak isteyecek, aileden uzaklaşacak. Bu yaşananlar doğal şeyler. Önemli olan çocukların bu dönemde doğru yönlendirilmelisidir.

Manevi değerleri yüksek yerlere, faydalı kurslara, ilgi duyduğu bir spor dalına vs.

Çocuklar bu dönemde anne baba haricinde sığınılacak bir liman ararlar. Sığınılacak bu yer bir abla, bir öğretmen olabileceği gibi, kötü alışkanlıkları olan bir grup da olabilir. Aileler burada çok dikkatli olmalı ve doğru yönlendirmeyi yapabilmelidir.

Bir de aileler şurada da hata yapabiliyor. Çocuklarını ergenlik yaşına kadar çok rahat yetiştiriyorlar. Ergenlik yaşına gelen çocuk odasına kapanınca bu defa panik yapıyorlar. “Eyvah çocuğum elden gidiyor” paniğiyle çok sıkmaya başlıyorlar. Daha önce hiç sıkmadığınız çocuğu birden bire sıkınca o da bir patlama yaşıyor. Böyle olunca da daha çok kaçıyorlar aileden. Çocuklarınız gerektiğinde yalnız kalsınlar, çünkü kendilerini tanımak için buna ihtiyaçları olabilir. Fakat aileler olarak onlarla vakit geçirmeye de özen gösterin ve takip edin. Kimlerle arkadaşlık ettiğini, nerelere gittiğini, hangi gruplara katıldığını bilin.

Gençliğin çözülmesinin sebebi, mutluluğu farklı yerlerde aramaları, boşluğa düşmeleri sadece aile içinde yaşanan sorunlarla ilgili midir?

Ayşe Cantimur: Gençlerin boşluğa düşmeleri tabi ki sadece aile içinde yaşanan sorunlarla ilgili değildir. Aileden sessizce uzaklaşan ergen bir arayış içine girer. Zararlı gruplar, kötü arkadaşlar, sosyal medyada izlediği, dinlediği zararlı yayınlar onu etkiler.
Farkında olmadan hatalar yapmaya başlar. Bu dönemde aile çok dikkatli olmalıdır.

Peki, boşluğa düşmeleri nasıl önlenebilir?

Ayşe Cantimur: Başta ailelere daha sonra topluma çok iş düşüyor burada. Gençlerle ilgili çalışmalar yapılmalıdır. Devlet kuruluşları, sivil toplum kuruluşları beraber çalışmalıdır. Gençleri eğitecek daha çok alanlarımızın olması gerekir. Çünkü gençlerin harekete ihtiyacı var. Sahip oldukları bir enerji var, bu enerjiyi ya iyi yönde, ya da kötü yönde kullanacaklar. Bu yüzden gençlerimize enerjilerini kullanabilmeleri için gereken imkânları başta aileler olarak bizler, sonra da toplumun diğer kuruluşları sağlamalıdır.

Sosyal medyanın gençler üzerinde ki etkisinden bahsedebilir misiniz?

Ayşe Cantimur: Sosyal medya kullanımına dikkat etmeliyiz. Gençleri bu alandan tamamen koparamayız ama daha olumlu yönde kullanabilmeleri için yardımcı olmalıyız. Bir jenerasyon neyi gerektiriyorsa onu yaşamak zorundayız. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur; “Nasılsa internet var, ne yapabilirim?” diyerek tamamen serbest bırakamayız, aynı zamanda “Tamamen yasaklıyorum,” da diyemeyiz. Önemli olan zararlı yayınlardan uzak tutmak. Aileler ve devlet kuruluşları gençlere yönelik bunların yollarını bulmalı.

“Ben yaşamadım o yaşasın” mantığı var bazı ailelerde. Bu ne kadar sağlıklı?

Ayşe Cantimur: Bu mantıkta olan aileler çocuklarına istedikleri her şeyi vermeye çalışıyorlar. Mesela yeni nesil aileler artık çocuklarına özel oda hazırlıyorlar. Eskiden bizlerin özel odası yoktu ama aile sıcaklığı vardı. Çocuğa özel oda hazırlayıp, “Git odana,” diyerek bağları koparmak çok büyük bir hatadır. Ailelerin yaptığı her hata daha sonra aileye geri dönecektir. Bu unutulmamalıdır. Bir de artık çoğu gençlerin bir amacı yok, çünkü neredeyse her şeye sahipler. Bu ileriki hayatlarında da hayal kırıklığı yaratabilir. Çünkü birçok şey önlerine hazır geldiği için, kolay sahip olabilirim mantığını yaşıyorlar.

Gençlikle İslam’ın arası açık mı? Açıksa bunun sebebi nedir ve bu durum nasıl telafi edilebilir?

Ayşe Cantimur: Madde ve mana dengesini koruyamıyor gençlik. Bunda ailelerin hatası büyük. Maddi kazanç, yani akademik başarı, yüksek puan, iyi maaşlı bir meslek edinmek aileler tarafından önde tutuluyor. Dinini nasıl olsa öğrenir, namazı nasıl olsa kılar, Kuran’ı nasıl olsa öğrenir diyorlar lakin geç kalmış oluyorlar. Sonra yaşı ilerleyen çocuktan dini görev bekliyorlar. Burada dengeyi bulmak ve korumak çok önemli. Zamanında ibadet sorumluluğunu aşılamazsanız, sonradan ibadet yapmak zor gelir o çocuklara.

Gençlerin evliliğe bakış açısı nasıl?

Ayşe Cantimur: Gençlerimiz evlilikten korkuyorlar. Örnek evlilik sayısı çok az. Aileler bu konuda çocuklarına örnek olmalı. Evlilik kurumunun kutsallığı öğretilmeli, gençlerle daha çok ilgilenilmeli.

Yalnızlaşan gençlik aşırı bencil, öfkeli, kaygılı. Böyle olduğu müddetçe evlilik hayatına sıcak bakamayacak ve bu kurum sarsılacak. Ya da tahammülsüzlük yüzünden boşanma sayısı artacak. Paylaşmayı, sabrı ve en önemli yaşam kaynağı sevgiyi çocuklarımıza, gençlerimize aşılamamız lazım.

Son olarak ailelere buradan neler söylemek istersiniz?

Ayşe Cantimur: Müslüman aile yapısı çok sağlam. Sahip olduğumuz değerlerimizi, inançlarımızı kaybetmezsek sorun da yaşamayız. Ailede yaşanan küçük bir sorun, çözülmediği takdirde büyüyor. Bunu aile fark etmiyor. Bu farkındalığı biz danışmanlar olarak aileye göstermeye çalışıyoruz. Örnek aile olarak kendi özgeçmişimiz bize yeterli. Sevgi, saygı çerçevesinde her sorun çözülür.

Zeynep Yeter Arslan.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]