GENÇLİK
İnsan hayatının en verimli ama kıymeti en az bilinen kısmı şüphesiz gençlik çağıdır.Yaşlanan insan hep gençliğine özlem duyar.Halbuki insan gençlik döneminden geçerek yaşlanmıştır.İşte o zaman anlar insan gençliğin büyük bir nimet olduğunu.
Yüce dinimiz gençliğe ve gençlere büyük önem vermektedir. Gerek Kur’an gerekse hadislere baktığımızda bu konuda bir çok mesajın olduğunu görürüz.Mesela Kur’an , küfrün karşısında dik durup imanla abideleşen gençlerden bahsederek şöyle der: “ Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” demişlerdi.” (Kehf18/10) Yüce Allah bu ve benzeri ayetlerde her zaman ve zeminde gençlere büyük görevler düştüğünü, İslam ahlakının yaşanması ve anlatılmasında gençlere ağır görevler düştüğünü anlatmaktadır.
Nitekim Efendimiz (sav)’in ilk müminlerinin ekseriyeti hep gençlerden idi. İlk Müslümanlardan olan Hz.Ali iman ettiğinde daha 8 yaşındaydı. Cafer bin Ebî Talip(ra) daha Mekke’de Hz.Peygamber Daru’l-Erkam’da toplanıp İsamı tebliğe başlamadan evvel gönül vermiştir bu ulvi davaya. Mus’ab Bin Umeyr Hz.Peygamber tarafından Medine-i Münevvere’ye öğretmen olarak görevlendirildiğinde 25 yaşındaydı. Kırkıncı müslüman Hz. Ömer (r.a), İslâm’la şereflendiğinde 27 yaşındaydı. Sahabe arasında Hadis, Fıkıh ve Tefsir alanındaki derinlikleriyle bilinen Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Zübeyr, Abdullah b. Amr b. s (r.a) genç alimlerdi. Efendimiz(as)’in müjdesine mazhar olan ve çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul’u fethettiğinde 21 yaşındaydı.
Efendimiz (sav) gençliğin önemine de değindiği bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Beş şey gelmeden beş şeyin kıymetini bilin:
*Ölüm gelmeden önce hayatın
*Hastalık gelmeden önce sağlığın
*Meşguliyet gelmeden önce boş vaktin
*İhtiyarlık gelmeden evvel gençliğin
*Fakirlik gelmeden önce zenginliğin(Buhari,Rikak 3)
Allah Rasulü(sav) bir başka hadis-i Şeriflerinde: “Her insan kıyamet gününde Allah’ın huzurunda şu 5 şeyden hesaba çekilmeden Allah’ın huzurundan ayrılmaz:
*Ömrünü nasıl geçirdiğinden,
*Gençliğini hangi yollarda harcadığından,,
*Malını nereden ve nasıl kazandığından,
*Malını nereye harcadığından,
*Bildiğinle amel edip etmediğinden.”( Tirmizi,Kıyamet,1; R.Salihin 1/44 ,H.No:410)
Yine Kıyamette hiçbir gölgenin olmadığı o dehşetli günde Allah’ın gölgesiyle gölgelenecek 7 sınıf insan arasında adaletli yöneticilerden sonra ikinci sırada “Allah’a kulluk içinde yetişen genç” (Buhari, Ezan 36) zikredilmektedir.
Gençler bizim geleceğimizdir. Onlara kontör yerine maneviyat ve güzel ahlak yüklersek ülkemizin geleceğine de ümitle bakabiliriz.Aksi takdirde idealsiz,hedefsiz,başıboş bir gençlik yetişecektir.Ebeveyne düşen ülkenin geleceğini emanet edeceği çocuklarına güzel terbiye vermesidir. Efendimiz’in şu hadisi kulaklarımıza küpe olsun: “Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlak ve edepten daha güzel bir miras bırakmış olmaz” (Tirmizi,Birr,33)