Nikah ve Evlenmek
İlâhi kanunun temelinden ve esasından olan nikâh, insan neslinin belli ve temiz olması; insanlarla hayvanlar arasındaki farkı beyan etmesi, verâset ve sülâlenin bilinerek icra edilmesi gibi insanın hayatını koruyan ve birbirine mânevî bağları temin eden gerçek nizam ve mubah, veya farz veya sünnet olan bir hükmü şerdir.
NİKÂH : Bir düğüm ve bağdır ki; Cima menfaatının mâlikiyetini temin cihetini kast etmek üzere vâki olur. Yani nikâh, kadının erkekten ve erkeğin kadından cinsi arzusunu helâl kılan bir bağ ve bir hükmü şer'idir.
İnsanla Hayvan arasındaki farkın bir yönü de, nikâhlanmak suretiyle cinsi münasebette bulunmaktır. Nîkâhsız hayat yaşayanların halleri, anasına aşan veya kendi yavrusuna zamanla cinsi temasta bulunan hayvanlarla farkları yoktur. Hatta insanlar, kendilerindeki akıl ve fikir nîmeti olan cevheri yerinde kullanamadıklarından hayvanlardan da kötüdürler. Binaenaleyh nikâhsız cinsi hayatta bulunmak hayvanlar evrenine mahsustur.
EVLENMEK : Farz, vacip, sünnet ve müstehap olmak cihetleri ile bir ibadettir, büyük faziletlerdendir. Evlenmek mahzurlu olan kişilerin de evlenmeleri haram ve mekruh olabilir.
Nikâhın lüzumunu beyan eden şer'i hükümlerden bazıları
"İçinizden. Bekarları ve kölelerinizden, cariyeler den sâlih (Mü'min) olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah (C.C.) onları (Evlenmesi sayesinde) fazlu (kerimi) ile zengin yapar." (Nur Suresi, 32)
"Onlardan (Kocalı kadınlardan) maadasi nâmuskâr ve zinaya sapmamış (insanlar) halinde yaşamanız şartıyle mallarınızla (mehir vermek veya satın almak sûretiyle) arayıp (nikahla) manız için size helal edildi." (Nisa Suresi, 25)
Bu ayeti celileler, insan oğlunun hem şehvâni arzusunu helal yoldan temin etmek için, ve hem nikâhları helâl olan kadınlarla evlenmeleri, ve hem haramlara sapmamaları beyan edilmektedir. ,
İslam'ın bu hükmünü icrâ eden kimse, mutlu müslümandır.
Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurmuşlar :
"Sizin en şerlileriniz bekârlarınızdır " (Ahmet bin Hambel)
Diğer bir hadis-i şerifte de meâlen şöyledir : "Ey gençler zümresi! kim içinizden evlenmeye muktedir ise, evlensin, çünkü gözü haramdan en çok saklayan ve ırzı en sağlam muhafaza eden budur. Kim de evlenmeye gücü yetmezse, oruca devam etsio. Zira bu (Oruç) onun için bir burma (Hayalarını kesme) yönüdür " (Buhari, Müslim)
Yukarıdaki ayeti celile ve hadis-i şerifler gereğince, insanca ve müslümanca yaşamak şerefini kendisinde toplayan insanlar, meşrû yollarla cinsi arzusunu temin eder. Zina yollarına saparak dünyada, neslinin hebâ olmasına ve ahiretinin yıkılmasına tevessül etmez, şayet bir kadınla evlenmek kâfi gelmezse İslâm dininin hükümleri gereğince dörde kadar nikâhlanmâk câiz ve helaldır. Gerçek müslüman Allah (C.C.)' ın helal kaldığı yollardan cinsi arzusunu temin için bütün imkanlarını sarfeder.