Nişanlılık Dönemi
Eş seçiminden sonra evliliğe adım atılırken en önemli süreç şüphesiz nişanlılık dönemidir.
Nişan; Tarafların evlenme niyetini açıklayan bir evlenme vaadidir.
Evliliğin amaçlarından en önemlisi huzurlu bir yuva kurmak ve sağlıklı nesiller yetiştirebilmek olduğundan, evlenmeyi düşünen kimselerin birbirlerini tanıması için nişanlılık dönemi meşru kabul edilmiştir. Nişanlılık süreci ilerde evlilik birliğini kuracak olan çiftin birbirini tanımasına imkân hazırlar. Her iki tarafa da ahlak ve kişilik özelliklerini inceleme fırsatı verir. Böylelikle taraflar birbirleri hakkında fikir sahibi olma, maddi ve manevi değer ölçülerini öğrenebilme ve tedbir alabilme imkânına sahip olur.
Nişanlanmanın diğer bir önemi de taraflar arasında herhangi bir evlenme engelinin bulunup bulunmadığını tespit etme imkânını sağlamasıdır. Zira nişanlanma, öncelikle akraba ve komşular tarafından bilineceğinden şayet taraflardan herhangi birinin evlenmeye engel oluşturan bir durumu varsa gerekli tedbirlerin alınması için fırsat oluşturmaktadır.
Nişanlılık dönemi bir nevi evlilik öncesi prova dönemidir. Örneğin, bir elbise diktireceksiniz. Terziye gidersiniz, ölçülerinizi alır ve size uygun bir elbise dikmeye başlar. Sonra sizi provaya çağırır, neresi uygun, neresi değil, neler yapılabilir diye bakar. Bazen kumaş tamamen yanlış kesilmiş olabilir. Bu durumda artık size uygun bir elbise olması mümkün değildir. Nişanlılık döneminde ciddi çatışmalar çıkıyor ve asgari müştereklerde buluşulamıyorsa o zaman tekrar düşünmek gerekir. Çözümlenemeyecek boyutta yaşanan sıkıntılarda da evliliğin gerçekleşmesi mümkün olamamaktadır.
Nikâh kıyılıncaya kadar nişanlıların arasındaki mahremlik devam eder. Nikâh yapılmadıkça nişanlanmakla kadın ve erkek birbirine helal olmaz. Nişanlı olmakla taraflar birbirine karşı evli gibi davranamazlar. Bu bakımdan mahremiyet sınırlarına dikkat etmeleri gerektiğini bilmelidirler. Nişanlıların bir araya geldiklerinde rahat hareket edebilmek için haram işlememek adına, kendi aralarında “dini nikâh” kıydırmaları İslam hukukunun öngördüğü mahiyette bir nikâh değildir. Ailelerin, düğünden önce kız ve erkeğin birbiriyle daha rahat görüşüp konuşmaları için yaptıkları bu iş beraberinde pek çok sakıncayı getirmektedir. Dini nikâhın kıyılması halinde taraflar dinen evlenmiş sayılacağından birlikte yaşamalarına hiçbir engel bulunmamaktadır. Ancak toplumumuzdaki uygulamalara baktığımızda dinen evli fakat ayrı yaşayan “nişanlı evliler” karşımıza çıkmaktadır. Birbirlerini evli çift derecesinde tanıyan tarafların bu süreç içerisinde birbirlerinden gördükleri olumsuzluklar nedeniyle evlilikten vazgeçmeleri çok kolay olabilmektedir. “Daha düğün yapmadık ve gerçek bir evlilik kurmadık” düşüncesiyle bir anda aralarındaki bağı koparabilmektedirler. Resmi nikâh bulunmadan dini nikâhla nişanlı yaşamanın bir mahzuru da nişanlısından ayrılmak isteyen kadını, erkeğin boşamaması ve kadının mağdur olmasıdır. Bu yüzden dini nikâhın resmi nikâhla birlikte yapılması önemlidir hatta gereklidir. Eğer dini nikâh yapılmışsa düğün hiç geciktirilmeden yapılmalıdır.
O halde nişanlılık dönemi ne kadar sürmelidir?
Ne çok uzun ne de çok kısa olmalıdır. Evlilik hazırlığını yapabilmek için uygun bir zamana ihtiyaç vardır. 3–6 ay arası genelde uygundur. Tabii ki burada abartılı isteklerin, hiçbir eksiklik olmadan ev kurma isteğinin de nişanlılık dönemini uzatabileceği unutulmamalıdır. Bu yüzden isteklerin makul olması önemlidir. Bu güne kadar eşya ile mutluluğu sağlayan olmamıştır. Sağlıklı bir evlilik için çok masraflı bir ev ve eşyalar değil; sağlıklı ve bilinçli iki genç lazımdır.
Nişanlıyken nelere dikkat etmeliyiz?
*Nişanlılık süresi çok iyi kullanılmalıdır.
Görüşme vakitleri çiftin birbirini daha iyi tanıması için bir fırsattır. Toprağa ekim yapmadan önce süreriz, yabancı otları temizleriz. Eğer bunu yapmazsak, verimimiz düşük olur. Bunun gibi günümüz iyi geçsin diye sıkıntı yaşadığımız konuları paylaşmazsak toprağı hazırlamamış oluruz, tabi ki evlilikte de sıkıntı yaşarız.
Taraflar bazen de temel konuları bırakıp ayrıntıları ciddi problem haline getirebiliyorlar, gereksiz yere tartışıp, kapris yapabiliyorlar. Karşılaşılan her sorundan sonra ayrılmakla tehdit edip, fevri hareketler de gösterebiliyorlar. Oysa yapılması gereken dengeli bir şekilde sorunların paylaşılması ve çözüm yollarının aranmasıdır.
*Nişanlılık döneminde ailelere çok iş düşmektedir.
Eş adayları ailelerin de desteği ile sevgi saygı ölçüsünü aşmadan birbirlerini doğru anlamaya çalışmalıdır. Gereksiz kayınvalide-gelin-damat çatışmalarına girilmemelidir.
*Nişanlılar sır tutmayı bilmelidir.
Özellikle iki kişi arasında kalması gereken konuların üçüncü kişi ile paylaşılması, nişanlının ailesi hakkındaki her olayı kendi ailesine aktarması, sır tutmamak doğru değildir.
*Nişanlılık dönemi genelde duyguların yoğun yaşandığı bir dönemdir.
Kişiler bazen birbirlerini görebilmek adına her türlü fedakârlığı yapmaya çalışır. Telefonla daha çok görüşülür, mesajlar çekilir. Evlendikten sonra da aynı şeylerin beklenmesi hayal kırıklığı ile sonuçlanabilmektedir.
*Ne çok sık ne de çok seyrek görüşülmeli.
Evliymiş gibi çok sık görüşülmemeli ve çok yakın olmamalıdır. Ölçülere dikkat edilmeli fakat çok da uzak durulmamalıdır.
*Başkaları ile kıyas yapılmamalıdır.
Şunun nişanlısı şöyle yapıyor, şu kadar arıyor, şunları almışlar gibi kıyaslamalara girilmemelidir.
*Kişi kendini ve kişiliğini asla gizlememelidir.
Evlilikten beklentiler açık açık konuşulmalı, kişilik özellikleri gizlenmemelidir.
*Karşıdakini değiştirmek gibi bir hedef olmamalıdır.
Eğer hedefiniz karşıdakini değiştirmekse evlilik ilişkinize 1–0 yenik başlamışsınız demektir. Kimsenin kimseyi değiştirme gücü yoktur, sadece birbirimizi anlamaya çalışarak ve farklılıklarımızı da zenginliğe dönüştürerek daha sağlıklı evlilikler kurabiliriz.
*Abartılı alış-veriş yapılmamalıdır.
Eşya borcu, ev borcu, düğün borcu; birkaç anlık güzel şey için bütün evliliği zorluk altına almak doğru mu? Hz. Fatma’nın evliliği, çeyizi,eşyası bize örnek olmalıdır.
*Kültür farkları konusunda duyarlı olunmalıdır.
Her kültürün kendine özgü özellikleri vardır. Nişanlılar arasında da gelenek, görenek örf ve ananeler arasında farklılıklar olabilir. Dinimizce sakıncası olmayan adet ve geleneklere saygı duyulması evlilik kurumuna olumlu olarak yansıyacaktır.
*Evlilik öncesi zihnen, bedenen, ruhen hazır olmak çok önemlidir.
Keşke ev, çeyiz, eşyalarla ilgilendiğimizin onda biri kadar evlilik eğitimi ile ilgilensek. Evlilik okullarından istifade edip, bu alandaki kitapları okuyarak ve kendimizi evlilik konusunda eğiterek evliliğe adım atsak.
Nişanlılık hayatımızdaki en zor dönemlerden biri olmakla birlikte en güzel dönemlerinden de biridir. Bunların farkında olarak güzel nişanlılıklar geçirmek dileğiyle.