* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Boşanma Sürecinde Aile  (Okunma sayısı 662 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Boşanma Sürecinde Aile
« : Aralık 14, 2019, 08:11:57 ÖÖ »
Boşanma Sürecinde Aile

Evlenen her çift mutlu olmak ister. Karşılıklı sevgi, saygı ve güvene dayalı bir ilişki beklentisiyle başlar her ilişki. Mutsuz evliliklerde bile en azından “bir gün düzeliriz ve mutlu oluruz” ihtimali insanın derinlerinde yaşamaya devam eder. Boşanmak bu “beklentiyi” ve “mutluluk ihtimali”ni ortadan kaldırdığı için oldukça acı verici bir durumdur.

En kötü giden evliliğin bitmesi bile insana belli düzeyde acı verir. Yenilgi ve başarısızlık duygusu yaşatır. Bir düzeye kadar bu acı verici duygular normaldir ve yaşanması sağlıklıdır. Boşanan kişi bu duygulara hazırlıklı olmalıdır. Aile bireylerinden birinin ölümü gibi boşanma da bir “kayıp”tır ve boşanmayı takiben de aynı ölümde olduğu gibi bir psikolojik yas süreci yaşanır. Bu dönemi bir çeşit “psikolojik kriz” olarak kabul edebiliriz.
Yas döneminde genellikle beş aşamadan geçeriz:

1- İnkâr: Evliliğin bozulmasına yol açan sorunlar tam olarak açığa çıkana kadar sürer. Bu aşamada evlilik, çok mutsuz da olsa sürdürülmeye çalışılır. Aslında burada yaşanan şey “duygusal boşanma”dır.

2- Kayıp ve depresyon: Bu dönemde evlilikte bir şeylerin yanlış gittiği anlaşılır ve düzelme umudu azalır. Evlilik anlamını kaybeder gibi olur. Üzüntü, depresyon, yalnızlık hissi ve diğer insanlarla iletişimden kaçınma görülür.

3- Kızgınlık: Boşanma daha gerçekçi bir hâl alır, eşe ve sebep olduğu düşünülen kişilere öfke hisleri daha da artar.

4- Yeni yaşam tarzı ve kimliğe uyum sağlama: Bu aşamada kişi artık boşanmayı kaçınılmaz bir gerçek olarak algılar ve bu yeni gerçekle başa çıkmanın yolunu bulmaya çalışır. Boşanma sürecini yaşayan kişinin temel meselesi, boşandıktan sonra sürdüreceği hayatı yapılandırmak ve kimliğini bu doğrultuda tekrar şekillendirmektir.

5- Kabul ve yeniden işlev görme: Bu aşamada yeni oluşan başa çıkma yöntemleri pekişir. Geleceğe ve yeni bir evliliğe dair korku ve endişeler yatışarak, ikinci evlilik ihtimaline sıcak bakılabilir.

Boşanma neden artıyor?

Dünyada 1970 yılından beri boşanma oranı giderek artıyor. Bunda psiko sosyo politik pek çok sebep etkin olmakla beraber başlıca üç etken sayılmaktadır:

- Boşanmaya karşı toplumsal ön yargının azalması.

- Kadının ekonomik bağımsızlığını kazanması.

- Çocuk sahibi olma yaşının ilerlemesi sonucu çocuksuz çiftlerin çoğalması ve boşanma kararını daha kolay almaları.

Yapılan araştırmalara göre boşanma aşamasında terapiye başvuranların en sık dile getirdiği 12 şikâyet, iletişim eksikliği, sürekli tartışma, duygusal doyumsuzluk, cinsel doyumsuzluk, ekonomik anlaşmazlıklar, akrabalarla ilgili problemler, sadakatsizlik, çocuklarla ilgili çatışmalar, eşe despotça hükmetme, güven duyulmayan eş, alkolizm ve fiziksel-duygusal şiddettir.

Çocuklar nasıl etkileniyor?

Evlilikte çocuklar da boşanma sürecinden etkilenir. Anne babanın yaşadığı psikolojik yıkım ve üzüntüden çocukları ne kadar korumaya çalışsak da mutlaka bir miktar etkileneceklerdir. Ayrıca çoğu evlilikte çocuklar anneyle baba arasında bir seçim yapmak zorunda kalırlar. Güven veren aile ortamını kaybettikleri duygusuna kapılırlar. Bundan dolayı boşanma çocuklar için özellikle zordur.

Boşanmayla gelen değişiklikler, çocuklarda davranış bozukluklarına yol açabilir. Ders başarısı düşebilir, arkadaşları ile ilişkileri etkilenebilir,

şiddet eğilimi, içe kapanma gibi tepkiler görülebilir. Boşanmaya sebep olduğunu düşündüğü ebeveyne suçlayıcı ve düşmanca davranabilir.

Bununla beraber çocuklar, eşlerin uyumsuz olduğu, karşılıklı suçlamaların yaşandığı, çatışmalı ve sevgisiz bir ortamda da mutlu olamazlar. Bu ortamda evlilik sürse dahi çocuk yine mutsuz ve huzursuz olacak ve davranış bozuklukları gösterecektir.

Eşinizden boşanabilirsiniz ama çocuğunuzdan asla!

Çocukları bilgilendirmeyi ihmal etmeyin. Çünkü çocuklar genellikle ‘acaba tekrar bir araya gelirler mi’ fantezileri geliştirirler.

Eğer boşanma fikrindeyseniz ama emin değilseniz çocuklarınıza söylemeyin. Ancak kararınızdan eminseniz de çok geciktirmeden söyleyin.
İnsanlar birbirinden boşansalar bile ebeveyn olmaktan boşanamazlar. Çocuğun bunu anlaması çok önemlidir. Boşanma gerçekleştikten sonra da ebeveynleri olarak hep yanında olacağınızı mutlaka belirtin.

Durumu çocuklara onların anlayacağı bir biçimde anlatmak gerekir. Bu yaklaşım, durumu kabullenmelerini kolaylaştıracaktır. En doğrusu boşanma haberini çocuğa anne babanın birlikte vermesidir.

Taraflardan biri boşanmayı anlatırken diğeri figüran gibi sessiz kalmamalı. Çocuk “haklı-haksız” arayıp kendini taraf tutmak zorunda hissedebilir. “Birbirlerini terk ediyorlar, beni de terk edecekler” endişesi yaşatacak zemin oluşmasına izin vermeyin.

Nerede kalacağı ve hangi okula gideceği gibi konularda kararı, çocuğunuz değil, siz vermelisiniz.

Bu dönemde çocuğun yaşam şartları olabildiğince az değiştirilmelidir. (okulu, evi, odası vs.)

İçinde bulunulan durum ve bundan sonraki yaşam şeklinin nasıl olacağı açıklayıcı cümlelerle anlatılmalıdır.

Çocuğun yaşayabileceği en önemli sorun “güven krizi”dir. Ayrı kalınan ebeveynle çocuk hangi günlerde, ne sıklıkla görüşecekse bunu belirleyin ve aksatmayın.

Anne babaların kendi aralarındaki sorunları çocukların önünde konuşmamaya özen göstermesi gerekir. Zira bu durum çocuğu derinden yaralar.
Bir erkek çocuk, babası tarafından ihmal edilirse kendisini şekillendirmeye yardımcı olacak rol modelinden de mahrum kalmış olur. Bir erkek olmak veya gelecekte baba olmak ile ilgili bilgisi yeterince gelişemeyebilir. Dürtülerini kontrol etmek, sorumluluklarını yerine getirmek konusunda isteksiz görünebilir. Zorlandıkları durumlarda mücadele etmekten kaçabilirler. Rol model olabilecek (amca, dayı, dede gibi) yakın aile bireyleri ile ilişkisini güçlendirmek çocuğu olumlu etkileyecektir.

Kız çocukların da benzer durumlar yaşadıkları gözlemlenir. Annelerin stresle baş edebilme becerileri yüksek olursa, bu durum çocuğun da boşanmayla daha iyi başa çıkmasını sağlayacaktır.

Eşler, aralarındaki sorunlarda çocukları aracı olarak kullanmamalı. Karşı tarafa iletecekleri mesajları çocuklar üzerinden göndermemelidir.

Boşanılan eşi kötülemek çocuğa yaptığımız bir kötülüktür aslında. Bizim yetişkinler olarak sorunlarımız olsa da annesini ya da babasını kötü bir insan olarak bilmesi onu daha yalnız ve çaresiz hissettirir. Ayrıca anlatacaklarımız bizim taraflı bakış açımızı yansıtır. Zira bir insan iyi bir eş olamayabilir ama bununla beraber iyi bir anne-baba olabilir. Çocukla diğer ebeveynin arasına girmemek gerekir.

Düzenli görüşmelerine ise yardımcı olmak, kolaylaştırmak gerekir. Çoğu kez çocukları karşı tarafa göstermemek bir “koz” olarak kullanılır.

Bu durum ise en çok çocuklara zarar verir. Sakinliği ve sağduyuyu koruyarak çocuklarımız için en doğrusunu yapmak gereklidir.

Bu süreçte gerekirse bir pedagog veya psikologdan destek alınmalı ve çocukların bu dönemi daha sağlıklı geçirmeleri için uzman tavsiyelerine göre hareket edilmelidir.

Mahkeme aşaması ve ayrılık

Boşanma sürecinin en sıkıntılı aşaması mahkeme dönemidir. Bu dönemde eşlerden biri ya da her ikisi depresyona girebilir; kızgınlık, ümitsizlik hissedebilir, kendine acıyabilir, yoğun öfke, üzüntü ve yalnızlık hissedebilir. Bu duyguların ardından bir yas tutma ve rahatlama sürecine geçilir. Bu dönemde çiftlerin pazarlık etmeleri, çatışmaya girmeleri, birbirlerini tehdit etmeleri, hatta bazen intihara teşebbüs etmeleri söz konusu olabilir.

Bu süreçte yakınların desteği çok önemlidir. Boşanmakta olan kişiler mümkün olduğunca ailelerinden ve dostlarından destek almalıdırlar. Kimi zaman insan “Ben bu durumla tek başıma başa çıkabilirim, bu yükü yalnız taşıyacağım, kimseye ihtiyacım yok.” diyerek bu dönemde destek istemekten kaçınır. Oysa bu tür durumları atlatmakta aile ve dostların desteği çok önemlidir ve süreci oldukça kolaylaştırır. Duygusal anlamda yaşayacağımız zorlukları güvendiğimiz insanların sevgisi ve desteğiyle daha kolay atlatmak mümkündür.

Boşanma çok acı bir olay olsa da dünyanın sonu değildir. Ruh sağlığımız ve huzurumuz bozulmuş, bir araya gelme ve tekrar deneme çabaları işe yaramamış, danışmanlık ve terapi de fayda etmemişse ayrılık, acı bir ilacı içmek gibi zorunlu hâle gelebilir. Hem çiftin daha fazla yıpranıp mutsuz olmaması hem de çocukların bu sevgisiz ve/veya çatışmalı ortamda olumsuz etkilenmemesi için bazen en doğru yol bu olabilir. Bütün değerlendirmeler yapılıp, her çare denendikten sonra bir karar alınmışsa bunu kabullenip hayata yeniden adapte olmak için ise zamana ihtiyaç olacaktır. Aile saadeti ve huzuru dileklerimizle…

Rukiye Karaköse.

Psikoterapist/Sosyolog.

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]