İbret Alın Ey Akıl Sahipleri
Habibi (sav) vasıtasıyla bize gönderdiği kutsal mesajında, “Yeryüzünü imar edin, nimetlerinden istifade edin ama unutmayın bir gün benim huzuruma geleceksiniz. Yaptıklarınızın tek tek hesabını vereceksiniz.” buyuruyor. Ayrıca, “Yemenizde, içmenizde, aile hayatınızda, insanlarla münasebetlerinizde, ticaretinizde, siyaset ve devlet idaresinde zerre kadar haksızlık yapmayın, hiç şüphesiz sizi gözetleyen Rabbiniz (cc) vardır.
Onun huzurunda toplanacaksınız.” diye başıboş olmadığımızı ifade eder Kur’ân-ı Kerim. Her nerede olursak olalım Halikimizin bizimle birlikte olduğunu, ikili ilişkilerde, yalnız kaldığımızda içimizden geçen en gizli düşüncelerle vâkıf olduğunu haber verir Mevlâmız, Kitab-ı Kerim’deki şu ayetlerle:
(وَمَا اللّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ)
Bakara: 74, “Allah yaptıklarınızı bilmez değildir.”
(فَلاَ تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي)
Bakara: 150, “Onlardan asla korkmayın, benden korkun.”
(وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ) Bakara: 194, “Allah’tan korkun, bilin ki Allah (günahlardan) korunanlarla beraberdir.”
(يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ) Âl-i İmran 102, “Ey inananlar! Allah’tan O’na yaraşır biçimde korkun.”
(وَاتَّقُواْ اللّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ)
Âl-i İmran: 200, “Allah’tan korkun ki, başarıya eresiniz.”
(وَأَنْ أَقِيمُواْ الصَّلاةَ وَاتَّقُوهُ وَهُوَ الَّذِيَ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ)
En’am: 72 “Namaz kılın ve O’ndan korkun, varıp huzuruna toplanacağınız O’dur.”
(إِنَّ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُم بِالْغَيْبِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ)
Mülk: 12 “Fakat girmeden Rabbinden korkanlar var ya, işte onlar için bağışlama ve büyük bir mükâfat vardır.”
(فَاتَّقُوا اللَّهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ)
Teğabün: 16 “O halde gücünüz yettiği kadar Allah’tan korkun.”
(أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاء وَالْأَرْضِ)
“Bilmez misin ki Allah, yerde ve gökte ne varsa hepsini bilir.”
(يِا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إَن تَتَّقُواْ اللّهَ يَجْعَل لَّكُمْ فُرْقَاناً وَيُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ)
Enfal: 29 “Ey inananlar! Allah’tan korkarsanız, O size iyi ile kötüyü ayırt edici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar, Allah büyük lütuf sahibidir.”
Peygamberimiz (sav), Hadis-i Şeriflerinde, “Hikmetin başı, insanı her türlü günahtan men eden Allah korkusudur.” (Müsned-Deylemi) buyurmaktadır.
“İmanın efdali her nerede olursa olsun Cenâb-ı Allah’ın seninle hazır ve her haline nâzır bulunduğunu bilmektir. (Suyuti, el-Camius-Sağir), buyurmaktadır.
Utbet-ül Gulam arkadaşlarıyla yaptığı yolculukta bir yerden geçerken tir tir titrer, sebebini sorduklarında küçüklüğümde burda yaptığım bir hatayı hatırladım der.
Malik bin Dinar (ks) yaya olarak yolculuğa çıkışını şöyle açıklar:”Günahkâr bir kul, Mevlâsıyla sulh olmaya giderken, yalnız binekli olarak mı gitmeye razı olur? Vallahi ben, ateşlere basa basa gitmeyi bile çok görmem.”
Sayamayacağımız kadar dolu ayetler, Hadis-i Şerifler, âriflerin sözleri hatırlanacak olsa iki kişi bir araya gelerek devleti-milleti nasıl soyarız diye anlaşma yapabilir mi? Mafya-devlet ilişkisi diye basında, yayında haberler çıkar mı? İnsanların inançları gereği yaşayışlarını engellemeyi bırakın da Allah korkusundan, Hakk’a teslimiyetlerinden dolayı devletin işinde devletin mumunu; kendi işinde kendi mumunu yakan, minberde hutbe okurken giydiği cübbenin bile hesabını vermeye hazır olan, buna benzer hâdiselerle saadet zincirleri oluşturan erleri örnek alalım.
Yağmalanan köşkünde en basit odaya sahip yatağının altında, sırf kendi alın teriyle elde ettiği altınlarını Mevlâ yolunda fakire, yoksula dağıtmak için saklayan dahileri düüşünelim.
“İbret alın ey akıl sahipleri.”