* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Fert ve Toplumda Din Eğitimi ve Din Eğitimine Duyulan İhtiyaç  (Okunma sayısı 513 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

anadolu

  • Ziyaretçi
Fert ve Toplumda Din Eğitimi ve Din Eğitimine Duyulan İhtiyaç

Doğru din eğitimiyle yetişmiş samimi inanca sahip insanlar, kendi içlerinde ve çevreleriyle barış içinde yaşayan olgun kişilerdir. Kendi mutluluklarını başkalarının mutluluklarından ayrı düşünmeyen insanlardır.

İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, onun inanan bir varlık oluşudur denebilir. İnançsız bir insan tasavvur edilemez. Çünkü insan kendi değerini anlamak ve yaratıcı gücünü ortaya koymak için herhangi bir şeye inanmak zorundadır. İnsan eğer hiçbir şeye inanmamış olsaydı, o zaman faaliyetsiz olması gerekirdi. İnsanın bütün davranışlarının, inandığı değerlerin tasvir ettiği hedeflere ulaşmak amacıyla yapıldığı bir gerçektir. Bu nedenledir ki, inanç insanın başta gelen bir ihtiyacıdır.

İnsan çevresine uyum konusunda ne derece başarılı olursa olsun, yine de birtakım ruhsal ihtiyaçları ortaya çıkmaktadır. Ruhsal ihtiyaçların başında da, günlük hayatın zorluklarından, realiteden kaçmak, açıklanamayan olaylar karşısında duyulan acz, korku, dehşet ve hayretten kurtulmak, gelecekle ilgili endişelerin giderilmesi, devamlı bir iç huzuruna kavuşmak vs. gelmektedir. İnsan bu ihtiyaçların etkisiyle eğlenceye, oyalanmaya, kendini ifade arzusu ile sanata, isteklerine kavuşma, dayanak arama, sığınma amacı ile de dine başvurmaktadır. (Mümtaz Turhan, Kültür Değişmeleri, 1959, s. 36-37.)

Dolayısıyla inanma duygusu insanın kopmaz bir parçasıdır ve kutsal bir varlığa inanmak insanca bir ihtiyaçtır. Erich Fromm’un vurguladığı insandaki bir şeye yönelim ve bağlanma eğilimi, onu ya her şeyden güçlü bir varlık olarak Allah’a ya da Allah yerine koyduğu başka varlıklara bağlanmaya götürmektedir. Öyle ki Allah’a tapmayan, yani daha yüksek düzeydeki din biçimini benimsemeyen kişi, daha aşağı düzeydeki tapınma biçiminden (tabiata, putlara, ruhlara, hayvanlara, kişilere, maddiyata vs.) kendini kurtaramaz. Böylece kendinden daha değersiz şeyleri kutsallaştırarak kendini aşağı durumlara düşürür ve fıtratına ters olan bu yaklaşım onun huzursuz bir hayat sürdürmesine neden olur.

Kur’an’da insanların tek Allah’a inanma eğilimiyle yaratıldıkları şöyle anlatılmaktadır: “Sen yüzünü Allah’ı bir kabul ederek dine çevir! Allah’ın yarattığı şekle ki, insanların yapısı ona göredir. Allah’ın yaratması değiştirilemez. Doğru din budur, fakat insanların çoğu bilmez.” (Rum, 30/30.) İşte insan eğer çocukluk döneminden itibaren fıtratındaki tek Allah’a inanma eğilimine uygun bir eğitim verilerek yetiştirilmezse, o zaman ya kendi geliştirdiği ya da öğrendiği yanlış dinî bilgilere dayalı bir dinî hayat oluşturabilir, tabiat güçlerine de, şeytana da tapabilir. Bunu hem önceki toplumların hayatlarında hem de günümüzde çok net olarak görebilmekteyiz.

Fert ve toplum açısından din eğitimine duyulan ihtiyacı ve din eğitiminin önemini iyi anlayabilmek için, din eğitimiyle insanlara kazandırılmaya çalışılan özellikleri ve bu özelliklerin fert ve toplum için önemini belirtmek gerekir. Kuşkusuz din eğitimi derken burada dikkate almamız gereken İslam dininin esaslarının öğretim ve eğitimidir.

İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esaslarına baktığımızda, İslam’ın öngördüğü dindarlığın dengeli bir dindarlık olduğu çok açık olarak anlaşılmaktadır. İslam dini aşırılıkları uygun görmeyen, aklı ve bilimi ön planda tutan, ‘’bireyin kendisi için istediğini diğer insanlar için de isteyen bir anlayışı’’ inancın temeline koyan, özgürlüğü esas alan, hiçbir şekilde zorlamanın olamayacağını vurgulayan (Bakara, 2/256.) bir dindir. Türkiye’de psikiyatrinin kurucusu olan rahmetli Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman, İslam dininin ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini şöyle belirtir: ‘’İslamiyet sinir sisteminin esenliğini temin eden bir dindir. Bilhassa alkole karşı amansız düşmanlığı, zinayı yasaklayan ve aile hayatını koruyan felsefesi, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanma akidesi, zekâtı farz kılarak başkalarını düşünmeyi esas hükümlerden sayması, derin tevekkül ve kanaat ile medeniyetin göz kamaştırıcı ihtiraslarına karşı aşırılığa kaçmamayı tavsiye etmesi, ne tamamen dünyaya bağlanmaya ne de dünyadan uzaklaşıp inzivaya çekilmeye yer vermemesi, katli ve intiharı menetmesi gibi insanın ruh hayatına ahenk ve huzur veren yüksek faziletlere sahiptir.’’ (Mazhar Osman Uzman, Tababet-i Ruhiye, 1928, s. 179.)

İslam inancına göre dünya bir sınav yeridir. İnsan bu dünyada yaptığı her hareketin, başına gelen şeylere karşı gösterdiği tavrın karşılığını öldükten sonra görecektir. İyi davranışların, yaptığı her iyi hareketin karşılığında ahirette mutlaka ödüllendirilecek, ancak kötülük yapmışsa cezaya çarptırılacaktır.

İslamiyet dünyanın geçiciliğini, ahiretin ise ebediliğini, sürekli vurgular. Dünya ile ilgili şeyleri Müslümanın gönül âlemine sokmamasını ister. Dünya hayatını amaç değil, araç olarak görür. Böyle bir inanca sahip olan insan ise, hem aşırı arzularını frenler hem de arzu edip de sahip olamadığı şeyler için üzülerek stres içerisine girmez.

İslam dini insanı ruhen koruyan, onu olgunlaştıran, bencillikten ve kötü duygulardan uzaklaştıran, çevresindekilerle ilgilenmeye, onlara yardım etmeye çağıran, olumlu kişilik özelliklerine sahip kılan bir muhtevaya sahiptir. Dolayısıyla böyle bir dinin esaslarının çocuklara ve gençlere öğretilmesi, bu esasları benimseyen bir neslin, bir gençliğin yetişmesi, gencin hem kendini gerçekleştirmesi ve ruh sağlığını koruması açısından hem de toplumla bütünleşmesi, toplumdaki birlik ve bütünlüğün sağlanması, bencilliğin değil diğerkâmlığın öne geçmesi açısından çok önemlidir. Doğru din eğitimiyle yetişmiş samimi inanca sahip insanlar, kendi içlerinde ve çevreleriyle barış içinde yaşayan olgun kişilerdir. Kendi mutluluklarını başkalarının mutluluklarından ayrı düşünmeyen insanlardır.

İşte fert ve toplum için oldukça önemli olan dinin varlığını sürdürebilmesi ve gelecek nesillere en doğru bir şekilde aktarılabilmesi, ancak iyi bir din eğitimiyle mümkündür. Din eğitimiyle okullarda, cami ve Kur’an kurslarında çocuklara, gençlere ve yetişkinlere verilecek doğru ve yeterli düzeydeki dinî ve ahlaki bilgiler, onlarda olumlu bir dindarlığın oluşmasına büyük katkı sağlayacaktır.

Diğer taraftan çocuğun ileride dine karşı müspet veya menfi objektif bir tutum takınabilmesi için, dinî bilgileri asgari düzeyde almış olması, bilmesi gerekir. Yoksa dine karşı kendi bilgisine göre değil, başkalarının bilgi ve yönlendirmesine göre tutum takınmak zorunda kalır ve onların oyuncağı durumuna düşebilir.

İşte devlet, vatandaşını bu duruma düşürmemek ve ona en iyi şekilde yardım edebilmek için, mümkün olduğu ölçüde mensup olduğu dinin esaslarını ona öğretmekle yükümlüdür. Yasal düzenlemelerin bu doğrultuda yapılması önemlidir.

Kaldı ki din eğitim ve öğretiminin, millî kültürün yeni nesillere aktarılması açısından da önemi büyüktür. Yetişmekte olan nesillerin nasıl, kendi dil ve tarihlerini bilmek mecburiyeti varsa, bu mecburiyet mensup olduğu toplumun inanç sisteminin bilinmesinde de olmalıdır.

Sonuç olarak, yerinde ve doğru bir şekilde verilen din eğitimi, fert ve toplum hayatında en önemli moral desteği sağlayacak ve kişiler arası ilişkileri en güzel şekilde tanzim edecektir. Ancak dinle ilgili olmayan birtakım bilgilerin, davranış şekillerinin, aşırılığa götüren tutumların ayıklanması şarttır. Eğer İslam dininin yücelikleri tam anlamıyla öğrenilir ve samimiyetle yaşanırsa, o zaman dinden beklenilen kişisel ve sosyal huzura kavuşulabilir.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]