* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İslam  (Okunma sayısı 761 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2330
İslam
« : Nisan 04, 2017, 08:09:42 ÖÖ »
İslam

“…Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslam’ı beğendim…” (Maide, 3)

Allah katında tek din vardır. O dinin adı da İslam’dır. Adem aleyhisselam’dan Efendimiz Muhammed aleyhisselam’a kadar gelen bütün peygamberler Allah’ın kulları için razı olduğu tek din olan İslam dininin peygamberleridir. İslam dininin; İbrahimîlik, İsevilik, Musevilik ve Muhammedîlik gibi peygamberlerinin isimleri ile anılıp birbirinden ayrı birer din gibi isimlendirilmesi daha sonraları ortaya çıkmış ve şöhret bulmuş bir yalandır.

İslam, ilk insandan son insana uzanan barışın ve barış çağrısının İlahî adıdır. Süreç içerisinde insanların inançlarındaki bozulmaları düzeltmek, değişen ve gelişen sosyal hayattaki kuralları yenilemek için ilahî iradenin gereği olarak, yeni emir, tavsiye ve nasihatleri yeni peygamberler getirdiler. Uygulamaları ile örnek oldular. Son peygamber olan Efendimiz aleyhisselam’ı kabullenemeyen önceki peygamberlerin ümmetlerinin itikadı bozuk kalıntıları ile Müslüman anne ve babadan doğup o yoldan çıkmışlar gibi düşünüp onlar gibi olmak isteyen Müslüman kılıklılar İslam’ın barış dilinden ve uygulamalarından hep rahatsız oldular.

Barıştan rahatsız olan İslam düşmanları birkaç yüzyıldır içimizde hainler yetiştiriyor, zehirli fikirler ve düşünceler oluşturarak, İslam’a ve Müslümanlara saldırıyorlar. Zararlı ne varsa finanse ederek, Müslümanların gözünü boyuyor, saf beyinlerine zehri şirin ve kabul edilebilir göstererek İslam inancının merkezine haince saldırmaya devam ediyorlar. İslam dünyasına yapılan bu saldırılar bazen Müslümanların tahammül sınırlarını aşıyor. Yaptıkları zulümlerle cephe düşmanımız olan gayrimüslimleri bırakıp içimizdeki Müslüman olduğunu iddia eden ancak İslam inancına ve Müslümanlara onarılması güç yaralar açan bu ahmak grupla enerjimizi tüketmek zorunda kalıyoruz.

Radikal İslam, ılımlı İslam, siyasal İslam, sufî İslam, Anadolu İslam’ı vs. parça İslam tanımlarının isim babası gayrimüslimlerdir. Kökü İslam karşıtlarının planı olan ve utanmadan; “Allah’ın gönderdiği doğru ve gerçek İslam anlayışı budur .” diyerek İslam inancını ve yaşantısını vagonlara ayıranlar bu safsataları ile İslam ve dolayısı ile Müslümanları parçalanmaya çalışmaktalar. Oysa İslam inancı tektir, Müslüman da bu inancı parçalamadan hayatına geçirmekle mükelleftir.

Bugün İslam dünyasında merkez inançtan bir savrulma yaşanmaktadır. Kimi Müslümanlar da “İslam’ın çağrısını tüm dünyaya yaymalıyız.” gayretkeşliğinden yola çıkarak; plansız, programsız, usulsüz, aklın ve bilimin değerlerinden uzak, duygusal reflekslerle hareket ediyorlar. İslam’ın ana değerlerini sarsıyorlar. İslam’ı hâşâ kıvama gelmemiş bir hamur gibi sulandırıyor ve ılıtıyorlar. Sonra da tabir yerinde ise GDO’lu bir ürün haline getirilen bu fikri pişirip ümmete yutturmaya çalışıyorlar.

Çağın değerlerini kutsayıp Efendimizin örnekliğini küçümseyen, etkisizleştiren hatta yok sayanlar; “Bunlar tarihsel ve örfîdir. Efendimiz zamanında geçerlidir. Şimdi durum değişmiştir. İnsanlar modernleşmiştir.” diyorlar. Unutmamalıdır ki her yeni eskiyecektir. Bugün konuşanlar da tarih olacaklar ve onlar da örnekliklerini yitirecekler. Ama Kur’an ve Efendimizin örnekliği hep kalacaktır.

İslam’ın özünde olmayan katkıları içeren bu sözde inanç ve uygulamaların sahipleri bilerek ya da bilmeyerek Kur’an ve sünnet anlayışını da mecrasından kaydırmak, öz inanç ve uygulamalardan uzak, gayrimüslimlerin arzu ve isteklerine uygun bir hale getirmeye çalışıyorlar. Gözü dönmüş bu güruh Müslümanlar arasında telafisi mümkün olmayan yaralar açan hasta bir inanç mensubu haline geldiler. Bu nedenle olsa gerek ki bu gruplar sürekli olarak İslam düşmanlarından alkış alıyor ve sürekli destek görüyorlar.

İslam dünyasında olan bu olaylara tahammül edemeyen bir kısım Müslüman da Hadid suresinin “İman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen gerçek için kalplerinin saygıyla yumuşaması zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Kendilerine kitap verilen o kimselerin üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir.” şeklinde olan 16. ayeti için;

İbn Abbas radiyallahu anh: “Kalpleri katılaştı.”dan maksat: Dünyaya meylettiler ve Kur’an’ın öğütlerinden yüz çevirdiler.

Ebû Hayyân: İyilik ve itaat için hiçbir tepki göstermeyecek şekilde sertleşti. Yüce Allah mü’minleri, ellerinde Kur’an bulunduğu halde Yahudi ve Hıristiyanlar gibi olmaktan sakındırıyor. Zaman uzayınca onların kalpleri katılaşmıştı. Ehli kitaptan çoğu Allah’a itaatten çıkmış, dinlerinin ilke ve öğretilerini terk etmişlerdi.

İbn Kesîr: Yüce Allah mü’minleri, kendilerinden önce kitabı yüklenmiş olan Yahudi ve Hıristiyanlara benzemekten sakındırdı. Çünkü bunların, peygamberleriyle aralarındaki zaman uzayınca, elleriyle Allah’ın kitabını değiştirdiler, onu arkalarına attılar ve Allah’ı bırakıp rahiplerini ve din âlimlerini rabler edindiler. İşte o zaman kalpleri katılaştı. Artık hiçbir öğüdü kabul etmezler, hiçbir vaat ve tehditle kalpleri yumuşamaz oldu.” dediler.

Bir grup Müslüman da beklentilerinin gecikmesi ile ideallerindeki dünyayı kurmak için sabırsızlandılar. Hedeflerini gerçekleştirmek için İslam’ın barış dilinden ve davranışından uzaklaştılar. Kendi kaba söz ve davranışlarını İslam diye dünyaya sundular. İslam dünyasında radikal İslamcı denilen bu guruplar farkında olmasalar da sonuçta İslam düşmanlarının Müslüman coğrafyasında gerçekleştirmek istediği hedeflere hizmet eden, Müslümanları çirkin gösteren, düşmanca yaklaşımlar sergilemekteler.

İslam nizamının ve devlet düzeninin temelini oluşturan ümmet, millet, hilafet, biat, cemaat, cihat… gibi kavramları tahribe koyuldular. Müslümanların Allah adına yeryüzünü mutluluk yurduna çevirme gayretlerini İnsan ve Müslüman katliamı ile özdeş hale getirdiler. Cihat diye Müslümanın canına, malına, yurduna ve yuvasına saldırdılar. Hadlerini aşarak ‘Müslümanım’ diyenlerin Kelime-i Şehadetlerini kabul etmeyecek kadar çirkinleştiler. Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana kıydılar.

Rabbimizin razı olduğu İslam dini cinayetler ve perişanlıklar dini değildir. İslam’ı ve Müslümanları çirkin göstererek İslam’ın tebliğinin önünde engel olanlar unutmasın ki;

“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim, 42)

Selim Armaan

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]