Kız babalarına şuurlu damat tanıma kılavuzu
Kızımızı isstemeye gelen damat adaylarına ilk ve öncelikli sorumuz neden bizim kızımızı tercih ettiği sorusu olacaktır. Bu tercihi etkileyen sebepler arasında kızımızın İslam ahlakı, ibadet bilinci, tesettür bilinci gibi sebeplerin olup olmadığına dikkat edeceğiz. Bu sorular vesilesiyle damat adayının İslami bir aile kurma isteğini ve Allah’ın rızasını önceleyip öncelemediğini de ölçmüş olacağız. Sadece dünyalık sebeplerle kurulan bir yuvanın kızımızın cennet yolculuğunda ayağına dolaşacağını unutmayacağız.
Damat adaylarının maaşlarını, sigortalarını sormadan önce namaz kılıp kılmadıklarını, sabah namazına kalkıp kalkmadıklarını, camiye cemaate devam edip etmediklerini, rızıklarını helalinden kazanıp kazanmadıklarını sorup araştıracağız. Faize bakış açılarını, faizle muamele yapıp yapmadıklarını, alış veriş ve yiyecekler konusunda helale ve harama dikkat edip etmediklerini muhakkak öğreneceğiz. Aksi takdirde kızlarımızın midelerini bir ömür boyu haramla ve ateşle doldurmalarına vesile olabileceğimizi unutmayacağız.
Damat adayının bir aileye bakabilecek düzeyde geçimliğinin olması, bir işinin olması elbette önemlidir. Ancak dini ve ahlakı bütün bunların hepsinden önemlidir. Efendimiz (S.A.S.) “Dinini ve ahlâkını beğendiğiniz bir kişi sizin ailenizden bir kıza talip olursa onu evlendirin. Şayet böyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük fitne, fesat ve bozgunculuk olur.”
Bunu duyan sahabeler, Efendimize (S.A.S.): “Ya Resûlallah! Ya malı yoksa?” dediler. Efendimiz (S.A.S.) “Şayet dinini ve ahlâkını beğendiğiniz bir kimse sizden bir kıza talip olursa, kızı ona nikâhlayın” buyurdu ve bunu üç defa tekrarladı. (Tirmizi)
Damat adayının Ümmetin derdiyle dertlenip dertlenmediğini, İslami çalışmalara katılıp katılmadığını, itikadının düzgün olup olmadığını, Kur’an nizamını isteyip istemediğini araştırıp öğreneceğiz.
Damat adaylarına ev sahibi olup olmadıklarını sormadan önce, evlerinde ve hayatlarında haremlik-selamlığa ve mahremiyet kurallarına dikkat edip etmediklerini sorup araştıracağız. Bu ve benzeri İslami prensiplere dikkat etmeyen damat adaylarından vebadan kaçar gibi kaçacağız.
Mahremiyet kurallarına ve haremlik-selamlığa dikkat etmeyen, evlilik ve mahremiyetleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmayan bir damat ile akraba olmanın hem kızımızın hem de ailemizin başına bir ömür boyu büyük dertler açabileceğini unutmayacağız.
Damat adaylarının karşısına bitmek tükenmek bilmeyen mobilya, beyaz eşya ve takı listeleriyle çıkmak yerine Kur’an ve sünnete uygun tavsiye ve nasihat listeleriyle çıkacağız. Yaptığımız tavsiye ve nasihatlere bakış açılarını ölçeceğiz ki ileride yaşanacak sorunları İslami kurallar çerçevesinde çözüp çözemeyeceğimizi anlayabilelim. Kur’an ve sünneti hakem kabul etmeyen bir damatla akraba olmanın bir ömür boyu çözülmesi güç sorunlarla uğraşmak demek olacağını unutmayacağız.
Damat adayının kendi anne ve babasıyla olan münasebetlerini de muhakkak araştıracağız. Çünkü kendi anne ve babasına merhamet etmeyen, hürmet etmeyen bir damadın kızımıza merhamet etmesinin zor olduğunu unutmayacağız. Anne ve babasının bedduasını almış bir damadın ailemizin içerisine düşmüş parça tesirli bir bomba gibi olduğunu bileceğiz.
Damat adayının alenen günah işleyen ve büyük günahlara müptela olmuş bir fasık olmamasına dikkat edeceğiz. Kızımızı böyle bir fasıkla evlendirmenin onu diri diri gömmekten farksız olmadığının şuurunda olacağız. Sırf malından, parasından, makamından dolayı kızlarını İslami hassasiyetleri olmayan damatlara veren babaların yarın Allah’ın huzurunda hesaplarının çetin olacağını hatırdan çıkarmayacağız.
Abdülaziz Kıranşal.