* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Değişim ve Zaman Ekseninde İnsanın İhtiyaç Algısı  (Okunma sayısı 262 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2187
Değişim ve Zaman Ekseninde İnsanın İhtiyaç Algısı
« : Ağustos 26, 2022, 10:40:06 ÖÖ »
Değişim ve Zaman Ekseninde İnsanın İhtiyaç Algısı

O, dört gün içinde yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı. Orada bolluk ve bereket meydana getirdi. Ve orada rızık ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti.”

(Fussilet, 41/10)

İnsanın dünyadaki yaşamının keyifli ve mutlu olması; ihtiyaçlarının, istek ve arzularının karşılanması ile doğrudan ilintilidir. Kişinin ihtiyaçları yaşam döngüsünün devamını sağlayan temel unsurlardan oluşmaktadır. İhtiyaç; insanın hayatta kalması için gerekli olan yeme, içme, uyku ve barınma gibi asli gereksinimlerdir. Ancak bu kavramın sınırları zamana ve yere göre değişebilmektedir. Ayrıca maddi ve fiziksel ihtiyaçların beraberinde insanın duygusal, bilişsel, dinî, manevi ve sosyal her türden ihtiyaçları daima var olmuştur.

İhtiyaç kavramına “fayda” gözlüğü ile bakılırsa insana faydası olan her şeyin onun bir gereksinimini karşıladığı söylenebilir. Fayda olmasının yanı sıra insanda yoksunluk duygusu oluşturan ve giderilmesi için motivasyona sahip olduğu tüm unsurlar kişinin ihtiyacı olarak tanımlanabilir ( Jean Baudrillard, Tüketim Toplumu, Çev: Nilgün Tutal, Ferda Keskin, Ayrıntı yayınları, s. 79). Baudrillard, ihtiyaç ve tatmin ilkesi önünde eşit olan tüm insanların eşitliğin gizemli sisteminde refah olgusuyla dayanışma içinde olduğuna dikkat çeker. Yani insanın gelir, refah düzeyine bağlı olarak ihtiyaçları çeşitlenebilmekte ve bu ihtiyaçlar tatmin edilebilmektedir. Nihayetinde bu tatmin, yaşam standardı hâline gelmektedir. John Stuart Mill’in “Doğal olmayanın yalnızca alışılmış olmayan anlamına geldiği, alışılmış olan her şeyin de doğal gözüktüğü” teorisinden hareketle Allah’ın verdiği rızık içinde insanın alışmış olduğu gelenekten gelen her şeyin normalite kabul edildiğini söyleyebiliriz. Belki bu yüzden çoğu kişi yaşadığı ve normalleştirdiği hayatında eylemlerinin, tüketim alışkanlıklarının aşırı ve anormal olduğu bilincine genellikle varamamaktadır.

Yaşanılan zamanın ve o toplumun yaşam kodlarının gerektirdiklerine sahip olmayı istemek Allah Teâlâ’nın “Allah’ın kulları için çıkardığı temiz rızıkları kim haram kılmıştır? De ki: Bunlar dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca onlarındır.”(A’râf, 7/32) buyruğu gereğince Allah katında onaylanmıştır. Öyle ki insan hayatında nimet olan şeyin teknolojik, elektronik ya da dijital olması onun kişi için rızık olması gerçeğini değiştiremez. Yurt dışında yaşayan evladını özleyen bir annenin çocuğu ile görüntülü konuşması, sanki yanındaymış gibi hissetmesinin onun ruhunda oluşturduğu doyumu hangi maddi yiyecek verebilir? Bu nedenle Allah’ın bahşettiği rızkın “insanı psikolojik, sosyolojik, ruhsal, duygusal ve fiziksel olarak tatmin eden her şey” olarak tarif edilmesi, o rızkın yokluğunun yoksulluktan değil, yaşattığı yoksunluktan kaynaklandığına matuftur.

Dün temel ihtiyaç olarak kabul edilmeyen şeyler bugün temel ihtiyaç hâline gelebilmektedir. Örneğin, bugün buzdolabı, çamaşır makinesi, cep telefonu, internet temel ihtiyaç hâline gelmiştir. Önceki nesiller bir diğer deyişle “dijital göçmenler”, yani teknolojinin içine doğmayıp ona sonradan entegre olanlar, internetin, cep telefonunun yokluğunu hissetmeyip varlığını lüks olarak görürken dijital yerliler, yani teknolojinin içine doğanlar, internet, cep telefonu, sosyal medya kullanımını gereklilik olarak görüp yokluğunu hissedip yoksunluğunu yaşamaktadır.

Sosyal medya ile dünyanın farklı yerleri ve toplumun farklı tabakaları arasındaki etkileşimin artması ve enformasyonun gelişmesi kültürel ve toplumsal değerleri değişime açık hâle getirmektedir. Farklı zamanda aynı sosyokültürel düzeydeki bireylerin harcama ve tüketim anlayışları farklılaşmakta, ihtiyaç kavramının içini nasıl doldurduklarından hareketle nelerden dolayı yoksunluk hissettikleri de değişmektedir. Bu farklılığın bir sebebi, gelişen teknolojiyle bireylerin sahip oldukları ve olamadıklarının daha görünür hâle gelmesidir. Bir diğer sebep olarak kişilerin dünyanın dört bir yanındaki tüketim kültürlerini tanıması ve bu tüketim ürünlerine kolaylıkla ulaşması gösterilebilir.

Toplumsal ve kültürel değerler, o toplumda yaşayanları belli davranışlar ve hayatına rehberlik eden ilkeler etrafında birleştirirken istek ve beklentiler hususunda da aynılaştırmaktadır. Aynı neslin çocukları benzer hayaller ve hedeflerle büyürler. Ancak zamanın dönüştürücü etkisi ile değişime açık hâle gelen kuşaklar kendilerine özgü eşsiz deneyimlerle toplumsal değişime olanak tanımaktadır. Farklı nesiller arasındaki kültürel farklılık, onların nesnelere yükledikleri anlam ve tüketim anlayışlarındaki değişimle daha da görünürlük kazanır. Belli bir dönemin kültürel kodlarını ve toplum yapısını, ruhunu, kisvesini, kokusunu bir evde tercih edilen eşyalardan onların yerleştiriliş biçimine kadar insan hayatındaki tüm unsurlar yansıtabilir. Dolayısıyla kuşaklar arasındaki farklılık, ev hayatından alışveriş tercihlerine kadar yansımaktadır. Kendi çağının ruhu ile hayata bakan ebeveynler ise çocuklarının taleplerini ve beklentilerini anlamakta zorlanmaktadırlar. Tam da bu noktada yüzyıllar öncesinden bulunduğu toplumun bilgesi olan Hz. Ali’nin “Çocuklarınızı kendi çağınıza göre değil, onların çağlarına göre yetiştirin.” sözü baş döndürücü bir hızda gelişen teknoloji ile değişen, dijitalleşen dünyada yolumuzu aydınlatmaktadır. Bu çağın çocukları bir taraftan geleneği yaşatan oyunları oynarken diğer taraftan dur durak bilmeyen teknolojiye de ayak uydurmalı, robotik kodlama, dijital yazılım gibi alanlarda kendilerini geliştirmeliler. Onları geride bırakacak “Bizim zamanımızda bunlar mı vardı?” söylemlerine kulak tıkayıp hayatlarını kolaylaştıracak her türlü teknolojik ürünü kullanmalı, bunların getirilerinden

Dr. Kübra Çiçekli

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bünyamin Fındıkçı - İlahiler - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:22:02 ÖS]


Temizlik Allah'ın Nimetlerindendir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:25:53 ÖS]


İmanımızı Tertemiz Muhafaza Edelim Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:23:27 ÖS]


Neden İslami Hayat Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:11:11 ÖS]


Şeytan İnsanı Ateşe Davet Ediyor Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:01:16 ÖS]


Kireçlenme ve Korunma Yolları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:54:52 ÖS]


Nasıl Bir Nesil Yetiştiriyoruz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:52:13 ÖS]


Ali Nayer- Albümleri - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 02:28:17 ÖS]


Erşan Ertekin - Yüce Allah'ım _ Güle Benzer - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 01:58:19 ÖS]


Hasan Hüseyin - El-Melik - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 01:40:29 ÖS]


Biz İşin Dedikodusundayız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:19:49 ÖÖ]


İnanmak Nasıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:14:13 ÖÖ]


Hakiki Dostun Mükâfatı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:10:13 ÖÖ]


Mi’rac Hadisesi - Ahireti nebevî temaşa 7 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:01:46 ÖÖ]


Her Can Ölümü Tadacaktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:51:41 ÖÖ]


Cihâda Hazırlanmak Da Bir İbâdettir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:43:35 ÖÖ]


İlahi Dinle - Karma - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Şubat 04, 2025, 10:49:10 ÖS]


2025 - Karma İlahiler - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Şubat 04, 2025, 01:38:59 ÖS]


Modern Yalnızlık ve Camiler Gönderen: KOYLU
[Şubat 04, 2025, 12:35:21 ÖS]


Gariplere Müjdeler Olsun Gönderen: KOYLU
[Şubat 04, 2025, 12:32:08 ÖS]